Şu An Okunan
Parçalanmış Bir Zihnin Akışında: Çarpıcı Kız

Parçalanmış Bir Zihnin Akışında: Çarpıcı Kız

Luca Guadagnino’nun ilhamını bir modaevinin kıyafet tasarımlarından alan Julianne Moore’lu kısa filmi Çarpıcı Kız MUBI’de yayında.

Benim Adım Aşk (I am Love, 2009), Sen Benimsin (A Bigger Splash, 2015) ve Beni Adınla Çağır (Call Me by Your Name, 2017) gibi yapımlarla uluslararası ölçekte tanınırlık kazanan İtalyan yönetmen Luca Guadagnino’nun yeni filmi, 37 dakikalık bir kısa metraj. Cannes’ın Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde dünya prömiyerini yaptıktan sonra Şubat ayı içinde MUBI’de izlemeye açılan Çarpıcı Kız (The Staggering Girl, 2019), bir yandan Guadagnino’nun sinemasından izler barındırırken bir yandan da anlatı biçimi açısından onu deneysel sulara taşıyor.

Guadagnino, Çarpıcı Kız’ı İtalyan moda markası Valentino’nun kıyafet tasarımlarından ilhamla oluşturmuş. Modaevinin yaratıcı direktörü Pierpaolo Piccioli aynı zamanda filmin yapımcılarından birisi. Kıyafet tasarımlarının anlatının merkezinde olduğu bir film izliyoruz dolayısıyla. Öyle ki, filmde kullanılan kıyafetlerin film sonu jeneriğinde tek tek detaylı olarak anıldığı bir film bu. Diğer yandan anlatısını bir ticari ürün etrafında kurmasıyla reklam türüyle de flört ediyor yönetmen. Son yıllarda popülerliği giderek artan kısa metrajın müzik videosu, reklam, sanal gerçeklik gibi mecralar arası geçişleri mümkün kıldığı günümüz dijital ortamında kısa metraja dönen büyük kariyerli yönetmenler arasına adını yazdırıyor Guadagnino.

SOMUTTAN SOYUTA
Çarpıcı Kız’da, anılarını yazmaya çalışan İtalyan-Amerikalı yazar Francesca Moretti’nin (Julianne Moore) zihinsel dünyasını takip ediyoruz. Francesca’nın şekillendirip bir anlatıya dönüştürmekte zorlandığı anılarına yaptığı yolculuklar, filmin –lineer akmayan– anlatısını oluşturuyor. Hasta annesini New York’a götürmek üzere çocukluğunun geçtiği İtalya’ya gitmesiyle birlikte film de geçmiş ile bugün, anılar ile gerçeklik arasında dolaşan bir bilinç akışına evriliyor. Francesca’yla birlikte –herhangi bir dramatik kurgu takip etmeksizin– bir yüksek sosyete davetine, yıllar öncesinden bir hatıranın hissettirdiklerine, Francesca’nın annesiyle arasında geçen bir diyaloğa ve daha birçok başka anı parçasına yolculuk ediyoruz. Bu bilinç akışının etkisiyle kısa sürede anı, gerçeklik ve kurmaca arasındaki sınırlar önemsizleşiyor. Çağrışımsal bir kolaj oluşturmaya çalışan Guadagnino, filmin ilk ânından itibaren takip etmekten kaçındığı klasik zaman-mekân sürekliliği prensiplerini, soyut bir ifade arayışı lehine tamamen terk ediyor. Böylece seyirci, birbiriyle anlatısal bir ilişki kurmayan fragmanlarla baş başa bırakılıyor. Belki de filmin en “açıklayıcı” ânında, Kyle MacLachlan’ın canlandırdığı birkaç karakterden birinin ağzından dökülen sözler, Guadagnino’nun seyircisine de yöneliyor dolayısıyla: “Sanırım bu, hepimizin somuttan soyuta yaptığı yolculuğun bir parçası.”

Guadagnino’nun bu tercihi biraz da Çarpıcı Kız’da kıyafet tasarımlarına biçtiği merkezî rolün işleviyle alakalı. Klasik bir hikâye anlatımını takip etmek yerine sezgisel ve çağrışımsal bir atmosfer kuran yönetmen çoğunlukla sinemanın dekor unsurlarından birisi olan kostüm tasarımını anlatının merkezi hâline getirmeye girişiyor. Geçmişin hatırlanma biçiminin, bugünün hissettirdiklerinin, karakterlerin ruh hâllerinin ve çağrıştırdıklarının işaretleyicisi olarak kullanılıyor kıyafetler. Kişisel bir hafızanın koridorlarında dolaşan film, geçmiş, bugün ve anılar arasındaki tek köprüyü kıyafetlerin ifadeleri etrafında kuruyor. Çarpıcı bir pembe abiye elbisenin, siyah düz bir tulumun, görkemle uçuşan bir pelerinin herhangi bir sinematik unsurdan daha ön planda olduğu bir film izliyoruz.

Luca Guadagnino, kurmaca uzun metrajlarında sıklıkla bedeni, bedensel iletişimi ve bedensel gerilimi merkeze alan, insan bedeninin sinemasal karşılıklarıyla ilgilenen bir yönetmen. Çarpıcı Kız da buna kategorik bir bağlamla, kıyafetin bedeni örtme işleviyle ilişkileniyor. Öte yandan yönetmenin son uzun metrajı Suspiria’nın (2018) izlerini sıklıkla görmek mümkün Çarpıcı Kız’da. Suspiria’da nüvelerini gördüğümüz, olay örgüsünden çok atmosfere odaklanan sezgisel anlatım denemeleri Çarpıcı Kız’da güçlü biçimde yer alırken –filmin atmosferinde belki de kıyafetler kadar önem teşkil eden– Ryuichi Sakamoto’nun Çarpıcı Kız için ürettiği Suspiria-vari müzikler de iki filmi benzeştiren unsurlar arasında. Guadagnino’nun filmografisinde şimdiden ayrıksı bir yer edinmiş olan Suspiria’yla girdiği farklı yolda Çarpıcı Kız’ın nasıl bir role sahip olacağı sorusu ise yönetmenin sonraki işlerinde cevabını bulmak üzere seyircisini bekliyor.

NOT: MUBI Türkiye, Altyazı okurlarına 3 ay boyunca dijital platforma üye olabilecekleri özel bir teklif sunuyor. Ayrıntılar için tıklayın.

© 2013-2022 Altyazı Aylık Sinema Dergisi / Altyazi.net'in içeriği dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz.