Kimseyi İlgilendirmez (Nobody’s Business)

Küçükken evimize giren 8mm kamerayı kullanmayı babam bana göstermiş olsaydı belki bir Hollywood yönetmeni olurdum, der Alan Berliner bir yazısında. 1996’da babası hakkında çektiği Kimseyi İlgilendirmez (Nobody’s Business) aslında daha çok kendisiyle babası arasındaki –bu gibi çocukluk anılarında da izleri olan– çekişmenin filmidir. Berliner, kendi deyimiyle, babası ona kamerayı göstermediği için eski ev kayıtlarını kullanarak ailesiyle ilgili filmler yapan bir sinemacı olmuştur. Kimseyi İlgilendirmez’de Berliner aynı anda hem babasına meydan okur, hem de ona dair isabetli, hakkaniyetli bir portre çıkarmaya çalışır. Böylece, meseleye “kime ne benim hayatımdan, benim gibi sıradan bir insanın filmi mi yapılır?” diye yaklaşan babasına, sıradan bir hayattan da film yapılabileceğini gösterir. Aynı zamanda bizzat babasının kendi hayatının anlamsızlığında diretmesinde ve inatçılığında ona dair; geçmişine, toplumsal aidiyetine ve kimliğine dair güçlü nüveler bulur. Kimseyi İlgilendirmez’de kendisine kamera öğretilmemiş o çocuk, arşivlerden montajlayarak, büyük bir kamera becerisine gerek duymadan da film yapabileceğini kanıtlar babasına, hem de bizzat onun hakkında bir filmle.

1979’da İzmir’de doğdu. Boğaziçi Üniversitesi’nde sosyoloji okurken 2001’de Altyazı Sinema Dergisi’nin kurucuları arasında yer aldı. Uzun süre Altyazı’nın genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Bugün Altyazı’nın ifade özgürlüğüne yoğunlaşan Altyazı Fasikül: Özgür Sinema adlı yayınının editörlüğünü yapmaktadır. Sinema yazarlığının yanı sıra kurgucu ve yönetmen olarak belgesel çalışmalarını sürdürmektedir. Hoşgeldin Lenin (2016), Kapalı Gişe (2016), Özgürleşen Seyirci: Emek Sineması Mücadelesi (2016), Baştan Başa (2019), 8 Mart 2020: Bir Günce (2023), Ulysses Çevirmek (2023) gibi belgesellerde kurgucu ve yönetmen olarak rol üstlenmiştir.