Çiğdem Mater için Hayal Havuzu

 

Bir sinemacının yaşamı, doğal olarak, hayal edilip de hayata geçirilememiş ya da yarım bırakılmış filmlerle doludur. Çekmediği bir filmin merkeze yerleştirildiği suçlamalar sonucu hapis yatması ise hiç sık rastlanan bir durum değil. Sinemacılık faaliyeti aracılığıyla hükümeti devirmeye teşebbüs etmekle suçlanmak, bu gerçeküstü gerekçeyle 18 yıl hapis cezası almak… Araştırdık, başka örneğini bulamadık. Madem Çiğdem Mater’in başına gelenin benzeri yok, suça delil gösterilen şeyin, yani hayal edilen filmlerin ise benzeri çok. O “suç aletlerinden” söz açalım dedik: bir film hayal etmek, bir film ya da bir sahne çekmeyi düşünmek, mevcut bir filmi farklı hayal etmek, rüyada film görmek ve benzeri suçlar… Hayal Havuzu’nu bu niyetle açtık. Bu havuzu hayallerimizle dolduralım ama taşmadan da arkadaşımızı yanımıza alalım; Çiğdem’e ve tüm Gezi tutsaklarına karanlık günlerde hayallerimizle yoldaş olalım.

Hayal Havuzuna Giriş

Diğer Gezi Davası tutsaklarıyla birlikte Nisan 2022’den beri hapiste olan yapımcı Çiğdem Mater’e isnat edilen suçlardan biri, hiç çekmediği bir belgeseldi. Bu sözde suçtan yola çıkarak açtığımız Hayal Havuzu sinemacıları, yazarları, sanatçıları ve Çiğdem’in dostlarını konuk edecek, bu karanlık günlerde sinema hayalleriyle Gezi tutsaklarına yoldaşlık edecek.

Rüyamda Görseydim Keşke

Birlikte uzun bir yolculuktan geçmişiz beş yıl boyunca, telaşlı, telaşsız, uykusuz, bazen çok coşkulu, çoğu gün ve gece yazışarak, konuşarak, bazen bir filmi beraber izleyerek, bazen uçakta bir yere giderken… Ahu Öztürk yazdı.