Geleceğe Dönüş: Atlas ve Rexx – III
İmgeler ve Sözcükler
Geçtiğimiz günlerde Atlas ve Rexx sinemalarının kapılarını kapatmasının ardından, sinemacıların ve yazarların bu salonlardaki anılarını paylaşmıştık. Okurumuz Beyza Meşe de Rexx Sineması’ndaki Godard anısını aktarıyor.
“Godard’ın dilinin parçası olmuşuz…”
Beyza Meşe
2018 Ekim’inin bir günü, Godard’ın yeni filmi İmgeler ve Sözcükler (Le Livre d’image, 2018) gösterildi. Bu gösterimde kimlerle denk geldim arayıp durmuşumdur. Rexx’te 16:00 matinesi. Gün ortası, perşembe günü. Çıktığımız zaman, sokakta yoğunluk olacak. İçeride, Godard bir ses veriyor ve sonra verdiğini geri alıyor. İzlemesi kolay bir film değil, zihnimde kategorileştirdiğim imajların isyanına tanık oluyor ve sonra onları özgür bırakmakla mükellef hissediyorum kendimi.
Filmin sonuna doğru salonun kayda değer bir çoğunluğu, ekranın karanlığa düştüğü ve jenerik formatında metinlerin görüldüğü bir noktada filmin bittiğini sanıp ayağa kalktı. Ayağa kalkmayan ama filmin bittiği konusunda hemfikir olan başka bir grup da alkışlamaya başladı. Ben de alkışladım diye hatırlıyorum ses çıkarma fırsatından istifade.
Tabii biri ayaklanınca başkaları da ayaklanıyor. Kapıya doğru yönelenler var. O gün şansa biletim arka tarafa kesilmiş, en yukarıdaki koltuktan 3-4 sıra aşağıdayım. Yarısı oturan, yarısı ayağa kalkmış, kaotik bir salona dönüşmüş Rexx’e arkadan bakıyorum. Jenerik bitiyor, film ise bitmemiş, devam ediyor. İlk duyduğumuz cümle: “Ama sözcükler asla bir dil olmayacak.”
Godard’ın sesinin aramıza tekrar yayılışıyla bir grup hızlıca koltuk arıyor, bir grup ise koltuğa gitmek için çok geç olduğunu biliyor, kenarlara kaçıp kollarını sabitleyip ayakta izleme pozisyonuna geçiyor. Filmin finaline giden o son dört dakikalık bölümü izlediğimiz hâlimize gülmemek, canlı ve bozguna uğramış hissetmemek elde değil, çoktan parçası olmuşuz Godard’ın dilinin. Film gerçekten bittiğinde ise, Godard ikinci alkışını alıyor. Bu sefer daha kuvvetli alkışlıyoruz. Önce ışıklar, sonra arka kapı açılıyor. Her zaman olduğu gibi dağılıyoruz.