Cemil Şov

Taklit yeteneği gelişmiş bir güvenlik görevlisine dair derinlikli bir karakter analizi.

Söyleşi: Dilek Aydın

Barış Sarhan’ın tek kişilik gösteri tadındaki filmi Cemil Şov, yalnızken kendi kendine başkalarının taklidini yapan ama insanların yanında çekingen davranan güvenlik görevlisi Cemil’e odaklanıyor. Atmosfer yaratmaktaki yetkinliğiyle, ses tasarımıyla ve oyuncu kadrosuyla dikkat çeken film, kısa süresine rağmen derinlemesine bir karakter analizi ortaya koymayı, güçlü bir duygu yaratmayı başarıyor. Filmin uzun metrajlı versiyonunu çekmeye hazırlanan yazar ve yönetmen Barış Sarhan’la Cemil Şov üzerine konuştuk.

Cemil Şov’un ilk fikri nasıl ortaya çıktı? Nelerden ilham aldınız?
Böyle bir film yapma fikri, bir alışveriş merkezinde açık unutulmuş bir servis kapısının ardındakileri gördüğümde aklıma düştü. Tertemiz ve parlak zemin, bir kapıyla öyle pis, metruk ve depresif bir yere açılıyordu ki… Bir alışveriş merkezinin arka taraflarında geçen bir film yapmak istedim o an. Bir süredir ‘gösteri toplumu’ ve ‘ben özelim’ kavramlarıyla ilgili bir film yapmak istiyordum zaten. Aydınlık ve karanlığın bu kadar belirgin bir şekilde birbirinden ayrıştığı mekânı da bulunca süreç başlamış oldu. Karakteri çalışırken Dostoyevski, Oğuz Atay ve Nurdan Gürbilek’in kitaplarından da çok faydalandım.

Filme hareketli kamera kullanımı hâkim. Kurgu da bu hareketli planları ustaca birleştiriyor. Bu estetiğe hangi aşamada ve nasıl karar verdiniz?
Cemil içten patlamalı bir karakter. İnanılmaz enerji yüklü ama bunu göstermek konusunda çok büyük sorunlar yaşıyor. Bu nedenle onun kontrol edilemez enerjisinin filmin görsel diline de yansıması gerektiğini düşünerek tasarladım her şeyi. Kurgu, Ali Aga’nın da başarısı tabii. Özellikle Cemil’i oynayan Ozan Çelik’in performansıyla öne çıkan filmde, birçok yıldız oyuncu var.

İşin kasting kısmı nasıl yürüdü? Oyuncu yönetiminde özel bir strateji uyguladınız mı?
Bu film Cemil karakterinin özgünlüğü üzerine kuruldu. Bu yüzden en az Cemil kadar özgün bir enerjiye sahip olan Ozan Çelik’e de çok şey borçluyum. Ayrıca oyuncu yönetimi çok önemsediğim bir konu. Oyuncuları salt benim direktiflerimi uygulayan bedenler olarak görmektense, her birini birer yaratıcı olarak görüyorum. Mizansenleri, diyalogları, hattâ öyküyü birlikte çalışıyoruz. Kast direktörümüz Şafak Binay’dı ve çok iyi bir iş çıkardı gerçekten de.

Filmi yaparken finansmanı nasıl karşıladınız? En çok hangi konularda zorlandınız?
Kültür Bakanlığı’ndan kısa film desteği aldım. Ama uzun metraj titizliğiyle yaptığımız bu filmin bütçesi fazlaydı. Prodüktörüm Armağan Lale’ydi ve tüm finansman sürecini o tasarladı.

Cemil Şov’un uzun metrajlı versiyonu üzerinde çalışıyorsunuz. Önce kısa versiyonu yapmak uzun metraja nasıl bir katkı sağlıyor?
Filmi başından beri uzun metraj olarak tasarladım aslında. Bu sene Kültür Bakanlığı’ndan İlk Film Desteği aldım. Filmin kısasının olmasının buna katkı sağladığını düşünüyorum. Önümüzdeki sene uzunu yapmayı planlıyorum. Filmin kısasında bu kadar iyi oyuncularla çalışmaya özen göstermemizin ardındaki diğer sebep de buydu. Çoğuyla uzun versiyonda da çalışmak istiyorum.