Güncel Sinemanın Parlayan Yıldızları Beyoğlu Sineması’nda
İstanbul’un bağımsız salonlarından Beyoğlu Sineması, 21- 22- 23 Ağustos tarihlerinde “Altyazı’yla Güncel Sinemanın Parlayan Yıldızları” adı altında 9 filmden oluşan tematik bir programla seyirci karşısına çıkıyor. Programda, Altyazı yazarlarının katılacağı iki söyleşi de yer alıyor.
Pandemi nedeniyle perdelerini bir süreliğine zorunlu olarak kapatan ve iki hafta önce ‘’Eve Dönüş’’ adlı özel bir seçkiyle yeniden seyircileriyle buluşan Beyoğlu Sineması, bu kez bambaşka özel bir seçkiyle izleyicilerini bekliyor. Altyazı Sinema Dergisi’nin “bu dosyanın günümüz sinema ortamına dair bir derleme olmanın yanında, yakın geleceğe dair bir tür sinematik kehanet niteliği de taşıdığını umuyoruz” diyerek yayımladığı ‘Güncel Sinemanın Parlayan Yıldızları’ başlıklı kapak konusundan ilham alan özel bir seçki hazırlandı. Derginin 198. sayısındaki dosyada 50 isim arasında yer alan, güncel sinemanın parlayan yıldızları arasında gösterilen dokuz yönetmenden dokuz film izleyicilerle buluşacak.
Seçkideki iki korku filminden biri olan ve 2000’li yılların en dikkat çeken tür filmlerinden biri olarak gösterilen Gece Gelen (It Comes at Night, 2017), gücünü atmosferinden alan post-apokaliptik bir öykü. Trey Edward Shults yönetmenliğindeki film, ölümcül bir salgının insanlığı tehdit ettiği yakın bir gelecekte, ailesini korumak için bir düzen kuran Paul’u ve evlerine misafir olmak isteyen bir gençle beraber kurdukları düzenin bozulmasını anlatıyor. Seçkinin diğer korku filmi Peşimdeki Şeytan (It Follows, 2014) cinsel ilişki yaşadıktan sonra doğaüstü bir varlık tarafından takip edildiğine inanan bir genç kadını merkezine alıyor. Bir grup gencin, cinsel ilişki yoluyla bulaşan doğaüstü bir lanetle mücadelesini anlatan bu film, son yılların en heyecan verici korku filmlerinden biri olma özelliğini taşıyor.
Brezilyalı yönetmen Alejandro Landes’in ikinci uzun metrajı Monos (2019), bir grup çocuk askerin hayatta kalma mücadelesini merkezine alan bir dram. Macar yönetmen László Nemes’in izleyenleri oldukça etkileyen ilk uzun metraj filmi Saul’un Oğlu (Son of Saul, 2015) ise, Naziler tarafından toplama kampında iş yapmaya zorlanan, Yahudi esir Saul’un hayatının iki gününe odaklanıyor. Saul, oğlu olduğunu düşündüğü bir çocuğun cesedini görünce onu yakılmaktan kurtararak usulünce toprağa vermeyi istiyor. Arkadaşları ona bir bir oğlunun olmadığını söylese de mücadelesini sürdüren Saul’un öyküsü, son yılların en akılda kalıcı filmlerinden birine dönüşüyor.
Malili yönetmen Ladj Ly’nin kendi kısa filminden uyarladığı ve Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ına aday olan Sefiller (Les Misérables, 2019) Fransa’daki polis şiddetini konu alan bir yapım. Paris banliyölerinden Montfermeil’deki Suçla Mücadele Timi’ne yeni katılan Stéphane, ekibin deneyimli üyelerinden Chris ve Gwada ile birlikte mahalleye dadanmış çeteler arasındaki gerginliği fark eder. Bir tutuklama esnasında olay tamamen kontrollerinden çıkar ve şiddet uygularkenki görüntüleri bir drone tarafından çekilir. Artık Stéphane ve ekibi gittikçe büyüyen bir gerginliğin parçası olacaktır.
Seçkideki büyüme hikâyelerinden Gençlik Başımda Duman (Hjartasteinn, 2016) ise bir kızın kalbini kazanmaya çalışan Thor ile en yakın arkadaşına karşı bir şeyler hissetmeye başladığını anlayan Christian’ın oyun alanlarından çıkarak yetişkinliğe ilk adımlarını atmasını ele alıyor. İzlandalı yönetmen Guðmundur Arnar Guðmundsson tarafından yönetilen bu film, son dönemin en dikkat çeken büyüme hikâyelerinden biri. Barry Jenkins’in yönettiği ve En İyi Film Oscar’ını kazanan Ay Işığı (Moonlight, 2016), Miami’nin arka sokaklarında yaşayan Chiron’un hayatından üç farklı döneme bakan bir büyüme ve kendini keşfetme hikâyesi. 9 yaşındaki Benni’nin düzene karşı öfkesini anlatan Oyunbozan (Systemsprenger, 2019) ise Alman yönetmen Nora Fingscheidt’in ilk kurmaca uzun metraj filmi.
Seçkideki son film Vox Lux (2018), rehin alınan bir sınıftan kurtulan tek öğrenci olan Celeste’in anma töreni esnasında söylediği bir şarkıyla dünyaca ünlü bir yıldıza dönüşmesini ele alıyor. Filmin yönetmenliğini Brady Corbet üstlenirken, filmin başrolünde yer alan dünyaca ünlü yıldız Natalie Portman, unutulmayacak bir performans sergiliyor.
Gösterimlerin yanı sıra, 21 Ağustos saat 19.00’da Aslı Ildır ile “Korkuda Zamanın Ruhu”; 22 Ağustos saat 18.00’da ise Ekrem Buğra Büte ile “Düşünülmeyeni Filmlerle Düşünmek” isimli söyleşiler de gerçekleştirilecek.
3 günde sürecek etkinlikteki gösterimlere bilet almak için: beyoglusinemasi.com
