Giovanni Scognamillo

Kasım sayımızdaki Giovanni Scognamillo dosyasına ‘Üyesi Yoktur’ başlıklı bir yazıyla katkıda bulunan Yeşim Tabak, 2011 yılında başrolünü Gio’nun üstlendiği deneysel bir videoya imza atmıştı.

Bu video, Tomtom Sinema Karnavalı (2011) kapsamında bir gece kulübünde gerçekleştirdiğimiz; Giovanni Scognamillo’nun daha önce sergilenmemiş resimlerini, yazdığı kitapları, emektar daktilosu gibi kişisel eşyalarını, fantastik oyuncak koleksiyonunu ve gotik film ile edebiyata olan tutkusuna adanmış bir yerleştirmeyi içeren ‘Kontun Bahçesi’ isimli serginin bir parçası olarak hazırlandı.

Sıfır bütçeyle, bir kurmaca konsept üzerine birkaç saat içinde doğaçlama çekilen  video, kısmen de bir belgesel aslında: Giovanni Scognamillo’nun üzerindeki vampir pelerini kendisine ait; yakasında İtalya’nın ona verdiği şeref nişanını taşıyor ve hayatında önemli yer tutmuş şiirleri okuyor. ‘Drakula’nın gelinleri’nden biri olarak izlediğimiz Nalan Söylemez, yıllarca asistanı olarak Scognamillo’nun en yakınında olmuş kişilerden biri; yazar Aylin Ünal da sık sık evinde bulunmuş yakın bir ahbabı. O dönemdeki bakıcısı Diana Arevshadyan’ın tarot falı açması, yine Giovanni’nin evini ziyaret edenlerin rastlamış olabileceği bir manzara.

Video’da ünlü şiiri ‘La Luna’yı okuyan ‘sürpriz onur konuğu’ Lale Müldür’ün orada bulunması ise, tam bir tesadüfler zincirinin sonucu: Selim Eyüboğlu’nun evinde çekime girmek üzereyken sokakta önce Fatih Özgüven’le, sonra da tam kapıda Nuri Bilge Ceylan’la karşılaştık; Giovanni’yle ve ekiple selamlaştı (Daha birkaç hafta önce Bir Zamanlar Anadolu’da ile Cannes’da Jüri Büyük Ödülü’nü kazanmış olan Ceylan’a, az sonra Yeşilçam’ın B-filmlerini aratmayan bir prodüksiyon gerçekleştireceğimizden bahsetmedik tabii). Çekimlerin ortasında ise Fatih, bizden ayrıldıktan sonra Cihangir’de rastladığı Lale Müldür’le çıkageldi ve böylece müthiş bir karşılaşmaya vesile olmuş oldu.

Müldür, Giovanni’nin 1987 yılında felç geçirmesinden sadece birkaç saat önce onun evindeydi. Giovanni’nin okültizmle yakından ilgilendiği bir dönemdi. Müldür de o gece evinde ona tarot falı açmış ama kartların uğursuzluğundan hiç hoşlanmayınca yorum yapmadan kapamıştı falı. Giovanni sette Müldür’le karşılaşınca, yüzünde bir gülümsemeyle, sessizce birkaç gözyaşı döktü. İki eski arkadaş, çok uzun yıllardır ilk kez görüyordu birbirini. Müldür’den bir şiirini okumasını rica ettik; o da cömertçe, enfes ‘La Luna’yı paylaştı bizimle.

Not: Scognamillo’nun ‘Kötülük Çiçekleri’ isimli resmiyle yapılmış animasyon, alıntıdır. İsmine maalesef ulaşamadığımız animasyon sanatçısına teşekkür eder ve kendisinden özür dileriz. (Kim olduğunu bilen, beri gelsin lütfen!)