Şu An Okunan
2019’un En İyi 10 Filmi – 4

2019’un En İyi 10 Filmi – 4

The Irishman

Filmin adı The Irishman ama okumasını ‘The Men’ (Adamlar) olarak da yapabiliriz. Martin Scorsese yarım asrı aşan kariyeri boyunca pek çok farklı türde film yaptıysa da kabul etmek gerekir ki, onunla özdeşleşen sinema agresif bir ‘erkekliğin’ sinemasıdır. Sokağa çıkamayan, fiziksel aktivitelere katılamayan, zekâsı ve hayal gücüyle öne çıkan astımlı bir çocuk olarak evinin yangın merdiveninden seyretmiş olduğu ‘acımasız sokaklar’ın ‘alfa erkekleri’ni tüm vahşet, rekabet, zafer ve yenilgileriyle, ama belki de her şeyden çok ‘görkem’leriyle perdeye taşıyan Scorsese, The Irishman’de zorbalığa dayalı güce tapınan bir kültürle hesaplaşmaya girişerek bu kültüre olan hayranlığı ile eleştirilerini bir arada önümüze getiriyor. Tam bir ‘ihtiyar filmi’ The Irishman: Sadece ekibinin yaş ortalamasıyla veya kısmen ‘modası geçmiş’ yönleriyle değil; aynı zamanda ‘lakap’lı karakterlerini tanımlayan, izlerini geçen yüzyıla özgü bir ‘mahalle kültürü’nde bulacağımız türde ‘şehir efsaneleri’, antika bir otomobille veya elde dikilmiş bir takım elbiseyle özdeşleşebilecek bir ‘yüksek zanaat’in sinemasal yaklaşımı ve filmin hem açılışında hem de finalinde Amerikan Rüyası’na hüzünlü bir vedaymışçasına (David Lynch’in ‘kâbus’u gördüğü yere ‘keder’i koyarak) çalan 1950’ler klasiği ‘In the Still of The Night’ın muhteşem romantizmiyle de.

<<< 5

3 >>>

© 2013-2022 Altyazı Aylık Sinema Dergisi / Altyazi.net'in içeriği dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz.