14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali
22-28 Kasım
‘Herkes İçin Adalet’ sloganıyla yola çıkan Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, 22-28 Kasım tarihlerinde 14. kez kapılarını açacak. Hak ve özgürlükler bağlamında hukuk ve adalet kavramlarını tartışmaya açan festival yarışmalı bölümlerin yanı sıra dünyadan ve Türkiye’den adalet temalı filmleri bir araya getiren zengin bir programa sahip. Festivalin uzun metraj filmleri Kadıköy Sineması ve CineWAM Nişantaşı City’s’de gösterilecek. Kısa film programı ve VisionIst etkinlikleri ise İBB Beyoğlu Sineması’nda yapılacak. Festivalin açılış filmi ise Orson Welles’in, Franz Kafka’nın aynı adlı romanından uyarladığı Dava (Le procès, 1962). Festivalin ‘Klasikler’ seçkisi kapsamında seyirciyle buluşan Dava‘nın yanı sıra Glauber Rocha imzalı Kara Tanrı, Beyaz Şeytan (Deus e o Diabo na Terra do Sol, 1964) ve José Giovanni imzalı Şehirde İki Adam (Deux hommes dans la ville, 1973) filmleri de izlenebilecek.
Uluslararası Altın Terazi Yarışmaları
Festivalin Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nda jüri bu yıl Taormina, Venedik ve Tribeca gibi pek çok festivalde direktörlük ve program danışmanlığı yapan, The Film Verdict’in kurucusu, yazar Deborah Young başkanlığında toplanıyor. Jüride Young’a senarist ve yönetmen Cemil Ağacıkoğlu, yönetmen, senarist ve yapımcı Assel Aushakimova, yönetmen, senarist ve yapımcı Selcen Ergun ile yönetmen, senarist ve yapımcı Rusudan Glurjidze eşlik ediyor. Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jürisi Viktor Apalaçi, Ekrem Buğra Büte ve Pınar Tınaz’dan oluşurken ana jüriden bağımsız olarak yarışma filmlerini değerlendirip seçim yapacak olan öğrenci jürisinde ise Gökçen Çavdar, Bilge İris, Melisa Kenanoğlu, Sude Özçalı ve Taha Kıvanç Umurbek yer alıyor.
Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan on filmden altısı Türkiye prömiyerini festival kapsamında yaparken tamamı İstanbul’da ilk kez izleyici karşısına çıkacak. Filmler şu şekilde:
- Boşluktaki Bedenler / Stray Bodies (Yön. Elina Psykou)
- Ceviz Yaprakları Sarardığında (Yön. Mehmet Ali Konar)
- Çalınan Gezegenim / My Stolen Planet (Yön. Ferahnaz Şerifi)
- Gecenin Kıyısı (Yön. Türker Süer)
- Hayaletler / Ghost Trail (Yön. Jonathan Millet)
- Hayallerin Eşiği / The Brink Of Dreams (Yön. Nada Riyadh & Ayman El Amir)
- Kırmızı Çocuklar / Red Path (Yön. Lotfi Achour)
- Santosh (Yön. Sandhya Suri)
- Süleyman’ın Hikâyesi / The Story of Souleyman (Yön. Boris Lojkine)
- Üç Siyah Işık Gördüm / I Saw Three Black Lights (Yön. Santiago Lozano Álvarez)
Uluslararası Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışması’nda ise jüri sinema yazarı, senarist, yönetmen Burcu Aykar, yapım tasarımcısı, yönetmen ve yapımcı Ala’ Abu Ghoush ve Eye For Film’in kurucu ortağı, yazı işleri müdürü ve film eleştirmeni Amber Wilkinson’dan oluşuyor. Yarışmada on film yer alırken bunlardan yedi tanesi Türkiye’de ilk kez gösterilecek. Filmler şöyle:
- Amarela (Yön. André Hayato Saito)
- Morî (Yön. Yakup Tekintangaç)
- Neredeyse Kesinlikle Yanlış (Yön. Cansu Baydar)
- Saklanacak Bir Şey Yok / Nothing To Hide (Yön. Masoud Bahmani)
- Tutsak Kadınlar / Captive Women (Yön. Itxaso Díaz)
- Leela (Yön. Tanmay Chowdhary)
- İbrahim / Abraham (Yön. Elnaz Ghaderpour & Reza Gamini)
- Merhaba Anne, Benim, Lou Lou (Yön. Atakan Yılmaz)
- Çıkışlar Tımarhaneden / Exit Through the Cuckoo’s Nest (Yön. Nikola Ilić)
- Ekimde Gün Ortası / October Noon (Yön. Francisco Rodriguez Teare)
‘Adalet Terazisi’
Festivalin geleneksel bölümlerinden ‘Adalet Terazisi’ bu yıl da dünya sinemasından hak ve adalet temasında çekilmiş örnekleri bir araya getiriyor. Seçkide yedi film yer alıyor: Dünya prömiyerini Saraybosna Film Festivali’nde yapan Vuk Ršumović imzalı Tanrıların Arasında (Među bogovima, 2024) Taliban rejiminden kaçıp Avrupa’ya gitmek isterken Sırbistan’da sıkışıp kalan Afganlı sığınmacı bir ailenin hikâyesi üzerinden göçmenlik meselesine dair çarpıcı bir anlatı sunuyor. Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde gösterilen, aynı zamanda Cannes’a seçilen ilk Somali filmi olma özelliği taşıyan Mo Harawe imzalı Cennetin Yanındaki Köy (The Village Next to Paradise, 2024) insansız hava aracı saldırıları altında yaşam mücadelesi veren yoksul Somali halkına odaklanıyor. Cannes’da Altın Palmiye için yarışan Agathe Riedinger imzalı Ham Elmas (Diamant Brut, 2024) yoksul ve eğitimsiz genç bir kadının kendisini bile isteye bir arzu nesnesine dönüştürme hikâyesi ekseninde toplumsal eleştiri yaparken SXSW Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü kazanan Liliana Torres imzalı Memeli (Mamífera,2024), beklenmedik bir hamilelik yaşayan Lola’nın öyküsü üzerinden toplumun dayattığı ataerkil mutluluk formülünü bozuyor. Zürih Film Festivali’nde seyirci karşısında çıkan Michael Krummenacher imzalı Hain (Landesverräter, 2024) Ernst Schrämli’nin gerçek yaşam öyküsünü anlatırken İkinci Dünya Savaşı sırasında prensipte tarafsız olan İsviçre’nin tarihinden az bilinen bir döneme de ışık tutuyor. Prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan Rusudan Glurjidze imzalı Antika (Antikvariati, 2024) Güney Osetya ihtilafı nedeniyle Gürcistan’ın Rusya Federasyonu’ndan ayrıldığı ve Rus hükümetinin Gürcüleri sınır dışı ettiği 2006 yılına bakış atıyor. Prömiyerini Venedik’te yapan bir diğer film, Nader Saeivar imzalı Şahit (Shahed, 2024) ise İran’da geçen adli bir mesele odağında kadınların ve çocukların baskı ve şiddet gördüğü, erkeklerinse cezasız kaldığı bir düzeni tartışmaya açıyor.
‘Sıfır Noktasından: Gazze’nin Anlatılmamış Öyküleri’
Filistinli usta sinemacı Rashid Masharawi’nin öncülüğünde hazırlanan ve Gazze’de çekilmiş 22 kısa filmden oluşan Sıfır Noktasından: Gazze’nin Anlatılmamış Öyküleri (From Ground Zero: The Untold Stories, 2024) festival kapsamında seyirciyle buluşuyor. Filistin’le dayanışma amacıyla programda yer alan film, aynı zamanda Gazze’den 22 genç sanatçının seslerini duyurduğu bir platform olma özelliği taşıyor. Üç ila altı dakika arasında değişen uzunluktaki kısa filmler kurmaca, belgesel, docu-fiction, animasyon ve deneysel gibi farklı sinema anlatımlarına sahip. Film çekmenin büyük zorluklarına rağmen Gazze’deki hayatın farklı anlarına bakan kısa filmler, gündelik yaşama ve Gazze’deki halkın mücadelesine dair samimi ve etkileyici bir portre çiziyor.
2024 Cannes Film Festivali’nde gösterilmesi planlanan film festival tarafından gösterimden çekildi. Bunun üzerine yönetmen Masharawi, filmi Cannes’da festival dışında düzenlenen bir protesto gösterimiyle seyirciyle buluşturdu. Dünya prömiyerini Amman Uluslararası Film Festivali’nde yapan, 2024 Toronto Film Festivali’nde de gösterilen Sıfır Noktasından: Gazze’nin Anlatılmamış Öyküleri, Filistin’in 2025 Akademi Ödülleri için aday adayı.
‘4. Kuvvet Direniyor’ ve ‘Yapay Zekânın Marifetleri’
Festivalin ‘4. Kuvvet Direniyor’ adlı seçkisinde birbirlerinden farklı geçmişlere sahip medya mensuplarının deneyimlerini, bakış açılarını ve iktidar sahiplerinden gördükleri baskıyı ele alan, doğru haber alma ve yayma hakkının önemini vurgulayan iki belgesel ve gerçek olaylara dayanan dört kurmaca yer alıyor. Prömiyerini Cannes’da yapan Rithy Panh imzalı Pol Pot ile Buluşma (Rendez-vous avec Pol Pot, 2024), dünya prömiyerini yaptığı Tribeca Film Festivali’nde En İyi Uluslararası Film ödülünü kazanan Assel Aushakimova imzalı Bisiklet Satrancı (Bikechess, 2024) ve Filipinler’in bu yılki Oscar adayı olan Shiori Itō imzalı Kara Kutu Günlükleri (Black Box Diaries, 2024) program kapsamında izlenebilecek filmlerden bazıları.
Yapay zekânın mahkemelerden ölüm sonrasına dek sınırları, riskleri ve olanaklarını tartışmaya açan iki film de festivalin ‘Yapay Zekânın Marifetleri’ seçkisinde bir araya geliyor. Simón Casal imzalı Yapay Adalet (Justicia Artificial, 2024) İspanyol hükümetinin yargıçların yerine yapay zekâ kullanma girişimini ve sistemin bir yargıç tarafından değerlendirilmesini konu alıyor. Hans Block ve Moritz Riesewieck imzalı Ebediyyen Sen (Eternal You, 2024) ise yapay zekânın ölmüş insanların sanal klonlarını yaratması meselesini irdeliyor. Ayrıca bu bölümler paralelinde iki ayrı panel düzenlenecek.
Festival kapsamında düzenlenen ve bu yılki teması ‘Akademik Yargılama Hakkı’ olarak belirlenen Uluslararası Akademik Program ise 22-29 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin altıncı maddesine işaret eden programda kişinin davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından adil ve kamuya açık olarak, makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına odaklanan oturumlar ücretsiz olarak düzenlenecek. Sinemacılar, hukukçular ve farklı alanlardan uzman isimleri bir araya getirmeyi amacıyla düzenlenen VisionIST Endüstri Günleri ise 23-25 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek.
Festival kapsamında her sene verilen Onur Ödülleri bu yıl 21 Kasım’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşecek açılış töreninde sahiplerine sunulacak. Sinema Onur Ödülü oyuncu Füsun Demirel’e, Sinemaya Katkı Ödülü görüntü yönetmeni Çetin Tunca’ya, Akademik Onur Ödülü ise Prof. Dr. Sami Selçuk’a takdim edilecek.
14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’ne dair tüm gelişmelere festivalin internet sitesi üzerinden ulaşmak mümkün.