Şu An Okunan
Cameron Post’a Ters Terapi: Tanrı’nın Boş Vaatleri

Cameron Post’a Ters Terapi: Tanrı’nın Boş Vaatleri

Cameron Post’a Ters Terapi, The Miseducation of Cameron Post

Cameron Post’a Ters Terapi eşcinselliği hastalık olarak gören tutucu ailesi tarafından terapi kampına gönderilen genç bir kadının öyküsünü anlatıyor. İran asıllı Amerikalı yönetmen Desiree Akhavan’ın bu ikinci uzun metrajı, toplumsal ve dinî baskılarla mücadele etme yolunun dayanışmadan geçtiğini vurguluyor.


Bu yazı, Altyazı’nın Kasım-Aralık 2018 tarihli 188. sayısında yayımlanmıştır.


Cameron Post’a Ters Terapi (The Miseducation of Cameron Post), İran asıllı Amerikalı yönetmen Desiree Akhavan’ın ikinci filmi. Akhavan, otobiyografik izler taşıyan ilk filmi Makul Davranış’ın (Appropriate Behavior, 2014) başrolünü de kendi üstlenmişti. Makul Davranış İran göçmeni bir ailenin biseksüel kızı Şirin’in ailesine açılma çabasını ve kız arkadaşıyla ayrılmasının ardından yaşadığı çalkantılı dönemi oldukça hafif, mizahi bir üslupla ele alıyordu. Akhavan’ın Cecilia Frugiuele’le birlikte Emily M. Danforth’un aynı adlı romanından uyarladığı ve bu yıl Sundance’ten Jüri Büyük Ödülü’yle dönen Cameron Post’a Ters Terapi’nin üslubu ise daha ciddi, hattâ daha olgun. Bunda, Akhavan’ın ilk filmine damgasını vuran, siyaseten doğruculuğu pek takmayan vurdumduymaz mizahı bir kenara bırakmasının etkisi tartışılmaz. 

Cameron Post’a Ters Terapi, lise mezuniyet gecesinde bir kızla sevişirken yakalanan Cameron’ın, eşcinselleri Hıristiyan öğretileriyle “iyileştirmeyi” hedefleyen bir “eşcinsel onarım terapisi” kampına gönderilmesinin ardından yaşananları anlatıyor. Akhavan, Terry Gross’la yaptığı söyleşide dinle alay eden ve Hıristiyanları küçümseyen bir film yapmak istemediğini belirtiyor.1 Bu saygı gerçekten de hissediliyor filmde. Meseleye dair tutumu ve politik duruşu net olsa da Akhavan karşı tarafı karikatürize etmemeyi ya da şeytanlaştırmamayı başarıyor. Daha ziyade, “cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla örülüdür” sözünü hatırlatan bir tavrı var Cameron Post’a Ters Terapi’nin.

Cameron Post’a Ters Terapi, The Miseducation of Cameron Post

Ters Terapi

ABD’de halen kırk bir eyalette yasal olan (geri kalan on dört eyalette de yalnızca reşit olmayanların gönderilmesi yasak) “eşcinsel onarım terapisi” büyük oranda Hıristiyan gruplar tarafından savunuluyor ve sürdürülüyor. Terapinin temelinde yatan inanç, eşcinselliğin din yardımıyla iyileştirilebilecek bir günah olduğu. Bu merkezlerde uygulanan yöntemler arasında farklılıklar olsa da (1980’lere kadar lobotomi dâhil geri dönüşü olmayan pek çok fiziksel müdahale uygulanmış) hepsinin dayandığı nokta, eşcinsel kişiyi duyduğu arzudan dolayı suçlu ve bu arzuyu kontrol edemediği için zayıf hissettirmek. Özellikle dinî inancı güçlü kişilerin kendilerinden nefret etmelerine yol açan ve intihara kadar varabilen yıkıcı sonuçları olan, insanın kendisine karşı verdiği bir savaş anlamına geliyor bu.2

Cameron Post’a Ters Terapi’de, Tanrının Vaadi (God’s Promise) adlı bir dönüşüm merkezinde, çoğu kendi rızaları dışında buraya gönderilmiş gençlerle tanışıyoruz: Kimi ebeveynlerinden biri koyu dindar biriyle evlenince, kimi politik kariyer peşindeki babasının imajı zedelenmesin diye, kimi de babası feminen bir erkek evladını evinde görmeye tahammül edemediği için kendini burada buluvermiş… Kimi merkezin öğretilerini içselleştirmiş, gerçekten de kendilerinde bir bozukluk olduğuna ikna olmuş; bol bol dua ederek günahlarından arınmaya, kendini değiştirmeye çalışıyor. Filmin özellikle üzerinde durduğu bir mesele bu gençlerin yaşadığı psikolojik çöküş. Pek çoğu, aslında olmadıkları kişilere –inançlı, geleneksel anlamda feminen ya da maskülen ve heteroseksüel– dönüşebilmek için yoğun ve gerçekten samimi bir çaba sarf ediyor. Fakat doğalarını bastırmaları mümkün olmadığından sürekli yetersizlik, başarısızlık, suçluluk hisleriyle de mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Kimisi bu mücadelenin imkânsızlığı karşısında çaresizliğe kapılıp, ‘kendini’ bastırmak yerine yok etmek yolunu seçiyor.

Filmin kahramanı Cameron (Chloë Grace Moretz) ise henüz kimliğini net olarak tanımlayamayacak kadar genç olsa da, hissettiklerinin suç olarak tanımlanmasında ve sürekli kendinden tiksindirilmesinde bir terslik olduğunu görebilecek kadar olgun; eşcinselliği bir sorun olarak görmemekte kararlı, mümkün olduğunca göze batmadan, en az hasarla bu yarı açık hapishanedeki süresini doldurup ayrılmayı bekliyor. Cinsel yönelimi bir hastalık ya da günah olarak görmeme konusundaki kararlılığı bu karakteri LGBTİ+ temsili açısından önemli kılıyor. Kendi deyimiyle, insanları kendilerinden nefret etmeye programlamanın duygusal işkence olduğunun farkında. Merkezde –beklendiği üzere– bir felaket yaşandığında olayı soruşturan müfettişe bunu bu şekilde ifade edebilecek kadar da cesur.

Cameron Post’a Ters Terapi, The Miseducation of Cameron Post

Dayanışmanın Gücü

Cameron kısa sürede kendi gibi düşünen arkadaşlar ediniyor: Kampın çevresindeki ormanda kendi marihuanasını yetiştirip ‘ürünlerini’ protez bacağının içinde saklayan Jane (Sasha Lane) ve Amerikan yerlisi ‘çift ruhlu’ Adam (Forrest Goodluck). Üçlü maruz kaldıkları duygusal baskının ağırlığını biraz olsun hafifletebildikleri küçük bir tür dayanışma grubu kuruyor. Filmin açıkça tarafını tuttuğu bu üçlüyü kamptaki diğer gençlerden ayıran en önemli özellik, kendilerinden şüphe duymamaları, sorunun kendilerinde değil çevrelerindeki yetişkinlerin hesaplarında, çarpık inançlarında ya da ikiyüzlülüklerinde olduğunun farkında olmaları. Dolayısıyla da kampın kurucusu, müdiresi ve psikoloğu Dr. Lydia Marsh’ın yöntemlerine karşı güçlü bir kalkanları var; birbirlerine destek olarak bu kalkanı daha da güçlendiriyorlar. Cameron, Jane ve Adam’ın sağlam duruşlarına karşılık diğerleri sürekli bocalıyor ve bocalamalarını başkalarını da aşağı çekerek örtmeye çalışıyorlar. Bu karşıtlık üzerinden filmin altını çizdiği durum ise, dindarların iddialarının aksine, eşcinselliğin pratik edilmesinin değil bastırılmasının ahlaki çöküşe neden olduğu. Örneğin, Cameron’ın oda arkadaşı Erin, ‘iyi bir mürit’ (Dr. Marsh ve papaz kamptaki gençleri ‘mürit’ olarak tanımlıyorlar) olduğunu kanıtlamak için Cameron’ın bir hatasını yakaladığı anda onu ele vermeye kalkışıyor.

Cameron, Jane ve Adam ise kendilerini değiştirmek yerine çevrelerini değiştirmeyi tercih ediyorlar nihayetinde ve oldukları gibi kabul görecekleri bir dünya aramak üzere yola koyuluyorlar. Üçlünün 1993 yılının sonbaharında, üzerinde Clinton&Gore çıkartması olan bir kamyonetin arkasında, geçmişi geride bırakarak, gittikleri yöne sırtları dönük yolculuk ettikleri son sahne, Aşk Mevsimi’nin (The Graduate, 1967) meşhur finalini andırıyor. O ilk özgürleştirici coşkunun, kendi kaderine sahip çıkma heyecanının yerini yavaş yavaş endişeye bıraktığı bir final. Aklımıza, daha önce izlediğimiz, büyük şehir sokaklarında zorlu deneyimlerle sınanan karakterlerin öyküleri geliyor. Ancak Akhavan sahneyi daha da uzatıyor. Bize üçlünün dayanışma gücünü, şakalaşarak kara bulutları savurmalarını gösteriyor. Yönetmen, geleceğe kötümser bakmıyor, tedirgin edici bir gelecekle ilgilenmiyor. Tıpkı karakterlerin geçmişleriyle ilgilenmediği gibi. Pek çok filmin (ve bu filmde de Dr. Marsh’ın) yaptığı gibi karakterlerinin eşcinselliklerini geçmişlerindeki bir travmaya, tacize ya da ilgisiz ebeveynlere bağlamaya da kalkışmıyor. Onları şu anda oldukları hâlleriyle öylece kabul ediyor ve bizden de bunu yapmamızı ve onlara güvenmemizi bekliyor.


NOTLAR

1 Terry Gross, “Miseducation Of Cameron Post Creators Take Aim At Gay Conversion Therapy,” son güncelleme 25 Temmuz, <goo.gl/4NTVy7>.

2 “Eşcinsel onarım terapisi”ni (reparative therapy) geliştiren Joseph Nicolosi’nin yöntemleri, ABD’de bazı eyaletlerde yasaklanmış ve hakkında davalar açılmış olsa da Türkiye’de özellikle dindar çevrelerde ilgi görmekte. Örneğin Yeni Akit’teki şu makalede bu yöntem açıkça öneriliyor: <goo.gl/o3jfDv>.


Cameron Post’a Ters Terapi, MUBI Türkiye’de izlenebiliyor. MUBI’nin Altyazı okurlarına özel kampanyasıyla 30 gün boyunca MUBI’ye ücretsiz erişim sağlayabilirsiniz.

© 2013-2022 Altyazı Aylık Sinema Dergisi / Altyazi.net'in içeriği dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz.