1999 yapımı Amerikan Güzeli (American Beauty) ile En  İyi Özgün Senaryo Oscar’ına layık görülen Alan Ball, Oscar aldıktan iki yıl sonra Six Feet Under’ın hem yaratıcılığını hem de senaristliğini üstlenmiş, kimi bölümlerini de yönetmişti. Kısa sürede HBO klasikleri arasında yerini alan ve 2003 yılında En İyi Drama Dizi dalında Altın Küre ödülüne layık görülen Six Feet Under, eski hayran kitlesini korumakla birlikte, yeni kitlelere ulaşmaya devam ediyor. Six Feet Under, cenaze evi işleten Fisher ailesinin yaşantısı etrafında şekillenen bir kara komedi. Baba Fisher’ın ölmesiyle beraber tanımaya başladığımız aile üyeleri, yavaş yavaş hayattan ne istediklerini çözmeye başlıyor. Fisher ailesinin, cenaze evi olarak işletilen evi aynı zamanda yaşam fışkıran bir yuva olarak belleme gayretleri, iş ile özel hayatı ayırma konusundaki nafile çabaları ve bu yolda karakterlerin dönüşüm süreçleri diziyi son derece çekici kılıyor. Özellikle son sezonuyla birçok insan için unutulmaz bir hal alan Six Feet Under’ın en naif ve büyüleyici özelliklerinden biri de, belki her bölümünde akılda ve yürekte iz bırakacak bir replik barındırması. Biz en bilinen ve etkisini kaybetmeyen repliği dillendirelim: “You can’t take a picture of this, it’s already gone. (Bu anın fotoğraf çekemezsin, o çoktan geçti.” Evet, çoktan gitmiş bir şeyin fotoğrafı artık çekilemez; ama Six Feet Under tekrar tekrar izlenebilir. Kimbilir, belki de onun büyüsüne en çok bu tezatlık yakışıyordur. Büşra Uyar

<<<

>>>