Beş Maddede Andrey Tarkovski – III

Vazgeçilmez İmgeler
Tarkovski’nin vazgeçemediği belli başlı imgeler vardır: Devrilen bir şişeden dökülen süt, havaya yükselen insanlar, çamurlu sulara gömülmüş nesneler, aynalar, mumlar, ama en çok da antik çağda varlığın kaynağı olarak görülen dört element, yani su, toprak, hava ve ateş. Vıcık vıcık çamur, başakları dalgalandıran rüzgâr, bir evi saran alevler, yakın çekimde için için yanan korlar eksik olmaz onun filmlerinde. Su, her hâliyle çıkar karşımıza: ırmaklar, su birikintileri ve her filmde mutlaka ama mutlaka bardaktan boşanırcasına yağarak karakterleri iliklerine kadar ıslatan yağmur. Tarkovski, imgelerine sembolik anlamlar yüklenmesine karşıdır: Yağmur yağmurdur, ağaç da ağaç. Ama yeri gelir Kurban’da Alexander’ın oğluna yeşerene dek her gün sulamasını tembihlediği kuru ağacın inancı simgelediğini söyler Tarkovski. Aslında Tarkovski’nin filmlerinde aranırsa bolca sembolik anlam bulunabilir. Örneğin İz Sürücü’de arzuların gerçekleştiği oda inancı, Andrey Rublev’in sonundaki çan dökme sahnesi de sanat eseri yaratma çabasını simgeler.