Mayıs ve Haziran Aylarında Beykoz Kundura’da İzleyebileceğiniz Ödüllü Belgeseller

Kundura Sinema’nın, dünyanın dört bir yanından özgün ve yaratıcı belgeselleri buluşturan ‘Belgesel Film Kuşağı‘ programının 2024 seçkisi Mayıs ve Haziran aylarında gerçekleşiyor. Kişisel hafızadan yola çıkıp evrensel insanlık hikâyelerine uzanan programdaki belgesellere göz atıyoruz.
Beykoz Kundura bünyesinde faaliyet gösteren Kundura Sinema, ‘Belgesel Film Kuşağı’ adlı film programı kapsamında dünyanın dört bir yanından belgeselleri bir araya getiriyor. 2023 yılı itibariyle beşinci yaşını dolduran Kundura Sinema, programın 2024 seçkisini Mayıs ve Haziran aylarında seyirciyle buluşturuyor. Politikacıların dünyanın hassas dengelerindeki etkin rolünü sorgulayan seçki onların barış, insan hakları ve özgürlük gibi mefhumları yok sayan eylemlerini çarpıcı tanıklıklar ve belgeler eşliğinde gözler önüne seriyor. Gürcistan’dan İsrail’e, Letonya’dan Katar’a uzanan seçkide uluslararası film festivallerinden ödüllü, özgün ve yaratıcı altı belgesel yer alıyor. 5 Mayıs – 2 Haziran tarihlerinde Beykoz Kundura’da seyirciyle buluşan programdaki belgesellere göz atıyoruz.
Babam Bir Ajan
Yön: Gints Grube ve Jaak Kilmi
1970’li yılların sonlarında Sovyetlerde sıradan bir üniversite öğrencisi olan Ieva Lesinska’yı merkeze alan Babam Bir Ajan (Spiegs, kurs mans tevs, 2019) genç kadının babasının karanlık tarafıyla tanışması sonrası sırlarla dolu geçmişiyle yüzleşmesini anlatıyor. Lesinska’nın New York’taki Birleşmiş Milletler merkezinde Sovyet ajanı olarak çalışan babasıyla olan dramatik ilişkisini çıkış noktası kabul eden belgesel, tek bir ailenin hikâyesi üzerinden Soğuk Savaş döneminin gerçeklerine dair genel bir anlatı sunuyor. Gints Grube ve Jaak Kilmi’nin birlikte yönettiği Babam Bir Ajan Letonya Ulusal Film Festivali’nde En İyi Kurgu ödülü kazandı.
Gece Yarısı Yolcuları
Yön: Hassan Fazili
Afgan yönetmen Hassan Fazili’nin otobiyografik belgeseli Gece Yarısı Yolcuları (Midnight Traveler, 2019) kaçan bir ailenin öyküsü üzerinden göçmen politikalarına içeriden ve çarpıcı bir bakış sunuyor. Fazili 2015 yılında çektiği Peace in Afghanistan belgeselinin ulusal televizyonda yayınlanmasıyla Taliban tarafından hedef alınmıştı. Başına ödül konan Fazili, ailesiyle birlikte kaçmak zorunda kalmış, filmin ana karakteri örgütün düzenlediği suikastla öldürülmüştü. Yönetmen Fazili’nin, eşi ve iki çocuğuyla birlikte güvenli bir yaşam için çıktığı yolculuk filmin de konusunu oluşturuyor. Sığınma hakkı taleplerinin reddedilmesiyle Balkanlar’daki kaçakçılık rotası boyunca yaşadıkları tüm zorlukları kayda alan Fazili, sadece hayatta kalmak için değil insanlıklarını korumanın da bir yolu olarak film yapmaya karar veriyor. Uluslararası alanda büyük ses getiren Gece Yarısı Yolcuları Berlinale’nin Panorama bölümünde Ekümenik Jüri Özel Mansiyon Ödülü dâhil üç ödül kazandı. Belgeselin Sundance’ten Selanik’e dolaştığı çok sayıda festivaldeN çeşitli ödülleri bulunuyor.
Gürcistan Hakkında Bir Şeyler
Yön: Nino Kirtadze
Gürcü asıllı Fransız gazeteci ve belgesel sinemacı Nino Kirtadze imzalı Gürcistan Hakkında Bir Şeyler (Something about Georgia, 2010) Gürcistan devletinin kritik ve şiddet dolu bir yılına odaklanıyor. Ocak 2008’deki başkanlık seçimlerinden Ağustos ayında Rusya ile yaşanan kaosa dek uzanan dönemi takip eden Kirtadze, yaşanan insani ve politik dramı hikâyenin ana aktörleri aracılığıyla aktardığı belgeselinde modern dünyayı ve değerlerini sorguluyor. IDFA, ZagrebDox, DfOK Leipzig gibi önemli belgesel film festivallerinde seyirciyle buluşan Gürcistan Hakkında Bir Şeyler Visions du Réel’de SRG SSR Ödülü kazandı.
Tantura
Yön: Alon Schwarz
Alon Schwarz’ın prömiyerini Sundance Film Festivali’nde yapan belgeseli Tantura (2022) İsrail tarihinin sorgulanmayan, karanlık bir dönemine ışık tutuyor. Belgesel Mayıs 1948’de bir Filistin köyünde sivillere yönelik düzenlenen ve İsrail tarafından reddedilen katliama odaklanıyor. 1990’ların sonunda İsrailli lisans öğrencisi Teddy Katz, katliamı belgeleyerek devrim niteliğinde bir çalışmaya imza atmıştı. Katz’ın bu çalışması ilk başlarda övgüyle karşılansa da ilerleyen süreçte diplomasının geri alındığı, kamuoyu önünde bir sahtekâr ve hatta vatan haini ilan edildiği bir sürece evrilmişti. Aradan geçen yıllarda ortaya çıkan bulgular Katz’ın çalışmasını doğruladığı gibi İsrailliler başta olmak üzere tüm insanların tarihin daha karanlık noktalarıyla nasıl başa çıktığını sorguluyor ve geçmişle yüzleşme mefhumu üzerine düşündürüyor. Philadelphia Film Festivali’nde En İyi Uzun Belgesel ödülü kazanan Tantura‘nın DocAviv ve Tromsø film festivallerinden de çeşitli ödülleri bulunuyor.
Ütopya Ötesi
Yön: Madeleine Gavin
Madeleine Gavin’in 2023 yılında çektiği Ütopya Ötesi (Beyond Utopia) Kuzey Kore’deki baskıcı rejimden kaçan insanların hikâyeleri üzerinden çoğu kişinin hiç görmediği bir dünyayı gözler önüne seriyor. Güney ve Kuzey Kore arasındaki silahsız bölge, Kim Jong-il rejimi tarafından mayınlarla doldurulduğu için dikta yönetimden kurtulmak isteyenlerin Çin üzerinden kaçmaktan başka seçeneği yoktu. Ancak bu yol da tutuklanma, ülkelere iade edilme, sonrasında hapis, işkence ve ölüme varabilecek riskleri barındırıyordu. 1940’lardan beri ülkelerini yöneten bir diktatörlükten kaçmanın zorluklarını anlatan Kuzey Koreli aktivistleri ve mültecileri merkeze alan belgesel gizlice çekilmiş görüntüler ve röportajlar aracılığıyla yaşanan dramın çok boyutlu ve çarpıcı bir portresini çiziyor. Ütopya ve Ötesi prömiyerini yaptığı Sundance Film Festivali’nde Seyirci Ödülü kazandı.
Yafa’da Dans
Yön: Hilla Medalia
Hilla Medalia imzalı Yafa’da Dans (Dancing in Jaffa, 2013) dünya şampiyonu ballroom dansçısı Pierre Dulaine’in hikâyesi üzerinden en kaotik ve umutsuz görünen koşullarda bile umut ve neşenin doğabileceğini gösteriyor. Doğup büyüdüğü yer alan olan Yafa’ya geri dönen Dulaine, hazırladığı on haftalık bir programla Yahudi ve Filistinli İsrailli çocuklara birlikte dans etmeyi öğretiyor. Nesiller boyunca iki toplum arasında bölünmüş bir şehir olan Yafa’da birbirini düşman gören çocukların birbirleriyle dans ederken yaşadıklarını takip eden belgesel, dansın değiştirdiği yaşamları ve nefret gibi bir duygunun nasıl alaşağı edebildiğini gözler önüne seriyor. Kimlik, ayrımcılık ve ırkçı önyargı gibi kodları sorgulayan Yafa’da Dans, DocAviv Film Festivali’nde En İyi Kurgu ödülü kazandı. Belgesel Münih Film Festivali’nde de Onur Ödülü’ne layık bulundu.