Kundura Sinema’da Bienale Paralel Gösterimler
14 Eylül-9 Kasım / Beykoz Kundura
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği 16. İstanbul Bienali’nin paralel etkinlikleri kapsamında Kundura Sinema, ‘Hakikatten Uzaklaştıkça’ başlıklı bir film programının ev sahipliğini üstleniyor. Küratörlüğünü Pia Chakraverti-Wuerthwein ile S. Buse Yıldırım’ın üstlendiği seçkide sanatçılar mitlerden, fantezilerden ve kendi deneyimlerinden yola çıkarak kentsel bozulmadan insan ve çevre ilişkisine uzanan temaları ele alıyorlar. Dört kısa ve bir uzun metraj filmden oluşan seçki, insan faaliyetlerinin çevre ve gezegen üzerindeki etkilerini odağa alarak 16. İstanbul Bienali’nin ‘Yedinci Kıta’ temasına atıfta bulunuyor.
Program kapsamında gösterilecek ilk film, Tayvanlı yönetmen Su Ming-yen’in kısa belgeseli Flow (2018). Taipei Film Festivali’nden Forward Taiwan ödülüyle dönen belgesel, bizi Taipei şehrinin Chan-Chu tepesine doğru bir yolculuğa çıkarırken şehrin unutulmuş kalıntılarını rüyalar ve hayaller üzerinden hayata döndürüyor. İngiliz-Kolombiyalı yönetmen Natalie Cubides-Brady’nin kısa filmi Beyond the North Winds: A Post Nuclear Reverie (2019) ise bir nükleer reaktör soruşturması sırasında kaybolan bir adamın hikâyesini takip ediyor. Tabiatın maruz kaldığı değişimler, teknolojinin doğaya etkisi, çağdaş endüstrinin İskoçya’nın doğasıyla oluşturduğu tezat gibi konuları inceleyen belgesel, seyirciye hayal ile gerçeğin iç içe geçtiği bir anlatı sunuyor. Çalışmalarını Berlin’de sürdüren Brezilyalı sanatçı Barbara Marcel’in deneme filmi The Open Forest (2017), izleyiciyi emperyalist hayallerin kalbindeki Amazon ormanlarının derinliklerine taşıyor. Mekânı kültürel bir mecra olarak ele alan deneysel yapım, Amazonların birbirine bağlı varlıklarını ve direnç tarihlerini araştırarak farklı perspektiflerin çevresel bağlantılarını ortaya koyuyor.
Seçkinin son kısası ise, hafıza ve rüyalar üzerine kafa yoran başarılı işleriyle tanınan Hindistanlı genç yönetmen Payal Kapadia’nın dünya prömiyerini 2018’de Berlin Film Festivali’nde yapan deneysel kısa belgeseli And What is The Summer Saying (2018). Seyirciyi ormanın sınırındaki küçük bir kasabaya ve oradakilerin hikâyelerine davet eden film, dikkat çekici ses tasarımı ve diliyle mistik ve şiirsel bir anlatım kuruyor.
‘Hakikatten Uzaklaştıkça’nın tek uzun metrajı olarak önce çıkan yapım ise Lucien Castaing-Taylor ile Véréna Paravel’ın çektiği, pek çok festivalden ödüllerle dönen deneysel belgesel Leviathan (2012). İkilinin çekim sürecini tam anlamıyla deneyimleyerek yaşadığı belgesel, yalnızca Kuzey Atlantik açıklarında bir balıkçı teknesinin görüntü ve seslerini kullanarak insanlığın denizle olan antik ilişkisinin hikâyesini aktarıyor. Anlatıcıya ya da müziğe yer vermeyen, balık ticaretini gerçek balıkçılarla denize açılarak belgeleyen Castaing-Taylor ve Paravel insan, doğa ve makine arasındaki çatışmayı tasvir ediyor.
‘Hakikatten Uzaklaştıkça’ 14 Eylül-9 Kasım tarihleri arasında her Cumartesi ücretsiz olarak takip edilebilir. Katılmak için web sitesindeki formu doldurmak yeterli.
