Gucci Ailesi: Bir Cinayetin Kartpostal Tadında Anatomisi

Ridley Scott, Gucci Ailesi’nde 1970’lerden 90’lara bu İtalyan moda imparatorluğunun içindeki iktidar savaşlarını adım adım aktarıyor. Oyuncu kadrosunun döktürdüğü film, bir aile albümünün sayfalarını çeviriyormuş gibi bir his bırakıyor.

Gucci’nin ortaklarından Aldo Gucci (Al Pacino) filmin başlarında bir sahnede kahramanımız Patrizia’ya (Lady Gaga) aile geçmişleriyle ilgili bilgi verirken “Gucci ailesi Ortaçağ’da zenginlerin atlarını eyerleyen asillerdi” derken, akıllar ister istemez geçen ay izlediğimiz ve Ortaçağ’daki günlük yaşantıyı ayrıntılarıyla tasvir eden bir diğer Ridley Scott filmi olan Son Düello’ya (The Last Duel, 2021) gidiyor. Bu replik iki film arasında tarihsel bir bağ kurmakla kalmıyor, Scott’ın Avrupa tarihinde gezinmekten ne kadar keyif aldığını -bir kez daha- gösteriyor.

Güç ve iktidar oyunları Ridley Scott sinemasının olmazsa olmazlarından. Gucci Ailesi (House of Gucci) de baştan sona bu temadan beslenen bir film. Ailenin yeni kuşak vârislerinden Maurizio’nun (Adam Driver) naif bir hukuk öğrencisinden hırslı, açgözlü ve savurgan bir moda imparatoruna dönüşme süreci bir bakıma Baba’nın (The Godfather, 1972) Michael Corleone’sini anımsatıyor. En az onunkisi kadar keskin bir dönüşüm yaşasa da, bu sefer Maurizio’nun yanında Leydi Macbeth’i andıran bir kadın var: Büyük bir aşkla evlendiği eşi Patrizia Reggiani (Lady Gaga)… Maurizio’nun yaşadığı bu dönüşümde Patrizia’nın parmağı da az değil doğrusu! Bir bakıma Patrizia’nın kendi elleriyle yarattığı canavar, ilerleyen yıllarda onu da kapı dışarı ediyor.

Yaprak Dökümü

Ridley Scott Dünyanın Bütün Parası’nda (All the Money in the World, 2017) olduğu gibi, burada da yakın geçmişte İtalya’da yaşanmış bir gerçek hikâyeye odaklıyor kamerasını. 1970’lerden 90’lara Gucci ailesi içindeki iktidar savaşlarını adım adım aktarıyor. Yaklaşık yirmi yıla yayılan bu sürede bir ailedeki yaprak dökümünü izliyoruz baştan sona. Film bittiğinde Gucci markası taş gibi yerinde duruyor ama soyadı Gucci olan kimsenin markada hissesi olmadan… Ridley Scott bir kez daha başrole güçlü, hırslı bir kadın kahraman yerleştiriyor ama bu kez kahramanımız Patrizia bu hırsı pek de hayırlı işlere harcamıyor. Güç ve servetin yarattığı gözü dönmüşlükle arka arkaya yanlış kararlar veriyor ve hem aileyi hem de kendisini hazin bir sona sürüklüyor.

Scott genel olarak soluk renkleri seven bir yönetmen ve burada da bu takıntısından vazgeçemiyor, Dünyanın Bütün Parası’nın tonlarına yakın, eprimiş bir kartpostaldan fırlamış gibi duran görüntüler eşliğinde anlatıyor burada da hikâyesini. Finale doğru, yolları çoktan ayrılmışken Patrizia’nın son bir umutla Maurizio’ya aile albümüyle duygu sömürüsüne gittiği sahnede olduğu gibi, tüm filmi yüreğinizde küçük sızılar eşliğinde izlemenize yol açıyor bu tercih. Film, izleyicide Guccilerin aile albümünün sayfalarını çeviriyormuş gibi bir his bırakıyor.

Filmin Gizli Yıldızı Jared Leto

Bu, oyuncular için uzun bir paragraf açılması elzem bir film. Her şeyden önce, bu film Lady Gaga ve Adam Driver’ın. İkisinin de naif gençlerden, gözü dönmüş sonradan görmelere geçişleri hayli etkileyici. Yıllar Maurizio ve Patrizia’nın evliliklerini epeyce yıpratıyor ve Maurizio şirkette hâkim gücü ele geçirdikten sonra Patrizia ile evliliğine sırtını dönüyor. İki oyuncu da bu yirmi yıllık süreçte karakterlerinin geçirdiği metamorfozda kusursuza yakın performanslar sergiliyorlar. Aynı şekilde, Gucci’nin önceki ortakları olan kardeşler Rodolfo ve Aldo’da Jeremy Irons ve Al Pacino da her zamanki karizmalarını karakterlerine yansıtarak kısa ekran sürelerinde sahnelerine damga vurmayı başarıyorlar. Gelgelelim, filmin gizli yıldızı, Aldo Gucci’nin oğlu Paolo’da tanınmaz hâle gelen Jared Leto. Diğer oyunculara göre daha ağır bir İtalyanca aksanla İngilizce konuşan, kel, göbekli hâli, ağır makyaj altında ve tam bir İtalyan’a yakışacak derecede coşkulu bir beden diliyle poz kesen Leto, ailenin herkes tarafından hor görülen oğlu Paolo’da her sahnesinde meslektaşlarından rol çalıyor. 

Şu an Gucci’nin sahibi François-Henri Pinault ile evli olan Salma Hayek’in bu filmde Patrizia’nın cinayeti işlemesine yardımcı olan falcı Pina olarak karşımıza çıkması ise her hâliyle yoruma açık, manidar bir tercih olmuş! Çünkü film baştan sona bir Gucci reklamı aynı zamanda!

Gucci Ailesi, 26 Kasım’dan itibaren sinemalarda.