İzliyorum’un 2001’de Başlayan Serüveni

Altyazı’nın ilk İzliyorum’unu sıkı bir sinefil olan Erhan Kayaalp ile yapmışız 1. sayımızda; Eylül 2001. Ardından sırasıyla, Bülent Somay, Barış Pirhasan, Serra Yılmaz, Marco Müller, Tayfun Pirselimoğlu, Fatih Özgüven ile. Teorisyenler, yönetmenler, oyuncular, festivalciler, yazarlar… Bu sadece ilk yılın kadrosu; ilerleyen yıllarda John Cameron Mitchell’dan Christopher Doyle’a, Paul Verhoeven’dan Jane Campion’a pek çok ismi İzliyorum’da konuk ettik.
Köşenin fikri basit bir ihtiyaçtan doğdu. Bazı müzik dergilerinde “blind test” (kör testi) adı verilen bir köşe vardır; söyleşi yapılan kişiye şarkı dinletirler ve tanıyıp tanımadığını sorarlar, muhabbet muhabbeti açar. Örneğin Türkiye’de Express dergisinde böyle bir köşe var. Niye bir sinema dergisi de bu fikri kendine uyarlamasın diye düşündük ve ortaya İzliyorum çıktı. Bir film sahnesi gösteriyoruz, koşullara göre televizyondan ya da dizüstü bilgisayardan ve karşı tarafın filmi bilmesini bekliyoruz. Muhabbet illa açılıyor; bazen film hakkında, bazen yönetmen, bazense filmin hatırlattığı bir anı hakkında…
Bu söyleşileri kameraya kaydetme fikri ise sanırım ilk kez Slavoj Žižek’le yaptığımız İzliyorum sonrası aklımıza geldi. Žižek için seçtiğimiz ilk film, John Carpenter’ın They Live’iydi. Bizim için çok net bir seçimdi bu; şehrin tüm billboard’larında ideolojik mesajlar, bu filmi Žižek’e göstermeyecektik de kime gösterecektik? Film oynamaya başladığında Žižek donakaldı ve “bu bir şaka olmalı” dedi. Filmi ilk kez İstanbul’a gelmeden üç gün önce Paris’te izlemişti. Biz bunu nereden biliyorduk?
Bu tuhaf olayı yaşadıktan sonra hep aklımızda olan bir düşünce iyice aciliyet kazandı: İzliyorum’ları kameraya da kaydetmeliyiz, bu deneyimler sadece kağıtta kalmamalı. Kamara ekibinden Can Eskinazi sanki bizi duymuş gibi bir teklifle çıkageldi; İzliyorum’ların video versiyonlarını yapmak istiyorlardı! Can Eskinazi, Yoel Meranda, Eytan İpeker ve arkadaşlarından oluşan Kamara ekibi İzliyorum’ları kaydetmekle kalmadır; kendilerine has bir kurgu stiliyle, söyleşinin kendisinden bile daha ilham verici bir hal alan videolar ürettiler. Bir keresinde, Mithat Alam Film Merkezi’nde Michael Nyman ile seyircili, canlı bir İzliyorum etkinliği bile yaptık. Kamara ekibi onu da videoya aktarmayı başardı.
Sonra çeşitli imkânsızlıklar sonucu video üretimleri durdu ve zamanla, dergide bastığımız İzliyorum’lara da ara verdik. Oysa dergi sayfalarına yansıyan birçok söyleşinin kamera kaydı yapılmıştı. Bu zor zamanlarda, o günlere geri dönelim ve bu videoları kurgulayıp paylaşalım istedik. Yıllar sonra kaldığımız yerden devam ediyoruz. İlk konuğumuz, bir “cahil hoca”; sinema alanında da kitaplar yazan ünlü düşünür Jacques Rancière. 2013’te, Gezi Direnişi’nin hemen sonrasında bir konferans için İstanbul’a geldiğinde yapmıştık bu söyleşiyi. Ardından, zamanında kaydettiğimiz söyleşilerin videolarını peyderpey paylaşacağız: Miguel Gomes, Erden Kıral, David Harvey. Hazır olmaları vakit alacak kuşkusuz. Aralarda da eski videoları tekrardan huzurunuza sunacağız. Görüntüleri tozlu raflardan çıkarıp kurgulayan Can Eskinazi’ye özel teşekkürler. Herkese iyi seyirler.
*Açılış fotoğrafı: Jacques Rancière’le 2013’te, İzliyorum köşemizden önce buluştuğumuz Don Kişot işgal evinden bir kare.

1979’da İzmir’de doğdu. Boğaziçi Üniversitesi’nde sosyoloji okurken 2001’de Altyazı Sinema Dergisi’nin kurucuları arasında yer aldı. Uzun süre Altyazı’nın genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Bugün Altyazı’nın ifade özgürlüğüne yoğunlaşan Altyazı Fasikül: Özgür Sinema adlı yayınının editörlüğünü yapmaktadır. Sinema yazarlığının yanı sıra kurgucu ve yönetmen olarak belgesel çalışmalarını sürdürmektedir. Hoşgeldin Lenin (2016), Kapalı Gişe (2016), Özgürleşen Seyirci: Emek Sineması Mücadelesi (2016), Baştan Başa (2019), 8 Mart 2020: Bir Günce (2023), Ulysses Çevirmek (2023) gibi belgesellerde kurgucu ve yönetmen olarak rol üstlenmiştir.