Altyazı’dan #196

Haziran sayımızda yer alan kapsamlı dosyada, William Wyler’dan Alain Resnais’ye, Mizoguchi’den Antonioni’ye, Lütfi Akad’dan Zeki Demirkubuz’a, Wong Kar Wai’den Xavier Dolan’a farklı yönetmenlerin filmlerindeki aşk tahayyüllerine, “uzaktan aşklar”a bakıyoruz.

Gündelik hayatın COVİD-19 salgını öncesindeki hâline dönmeye başlaması ümidi ile bunun mümkün olmadığı bilinci arasında gidip geldiğimiz, dünya çapında “normalleşme” hamleleri yapılırken bir yandan da bildiğimiz anlamda normalin hiç de “normal” olmadığını birbirimize hatırlattığımız karmaşık bir dönemden geçiyoruz. Tüm bunların üzerine, Minneapolis’te polisin işlediği George Floyd cinayetinin tetiklediği ve ABD’den tüm dünyaya dalga dalga yayılan #BlackLivesMatter isyanı, o “normal” dünyanın kronik defolarını daha da gözümüze sokuyor. İçinden geçtiğimiz politik, ekonomik, toplumsal krizlerin sinemadaki izlerini süren ‘Zor Zamanlar’ başlıklı bir dosyaya yer verdiğimiz Mayıs sayımızın ardından bu kez mikro bir bakışla, kriz zamanlarında biraz gölgede kalan insan ilişkilerine odaklanıyor, ‘Uzaktan Aşklar’ı ele alıyoruz. Sinema tarihinin bu bir numaralı başlığına farklı açılardan yaklaşan kapsamlı dosyamızda imkânsız aşklara, kaderin ayırdığı (bazen de sinemanın yeniden bir araya getirdiği) sevgililere, sınıfsal uçurumun getirdiği engellere ya da muhafazakâr toplumun dayattığı ahlak kurallarına kâh teslim olan kâh başkaldıran ilişkilere, konvansiyonel olanın dışında durma cesaretini gösteren romanslara dair on üç inceleme yazısı var. Platonik aşkın en trajik temsillerinden arzunun karanlık doğasına, ‘güzel’ ile ‘çirkin’ anlatılarındaki imkânsızlıklardan duygusal ilişkileri birer hastalık olarak ele alan dramlara uzanıyor, aşkın ‘mesafe’lerle imtihanlarına bakıyoruz. Hollywood’un Altın Çağı’nda çekilmiş screwball komedilerinden Yeşilçam’ın ağdalı melodramlarına, modernist sinemanın iletişimsizlik anlatılarından Japon sinemasının hayalet hikâyelerine, sayısız tür ve coğrafyayı ziyaret ediyoruz. Tüm bu temalar arasında gezinirken yolumuz William Wyler’dan Alain Resnais’ye, Mizoguchi’den Antonioni’ye, Lütfi Akad’dan Zeki Demirkubuz’a, Wong Kar Wai’den Xavier Dolan’a, farklı yönetmenlerin filmlerindeki aşk tahayyüllerinden geçiyor. ‘Aşk’ın hiçbir zaman yalnızca aşk olmadığını; arzular ve hayal kırıkları, talep edilenler ve yasak olanlar arasında biçimlenen hayatları anlatan hikâyeler…

Altyazı’ya dijital abonelik başlatarak yeni sayımızı okumak için: Altyazı Dijital Abonelik