Beş Maddede Luchino Visconti – I
6 Ekim 2019

Antropomorfik Sinema
Yönetmenliğe dair kendisini en çok heyecanlandıran şeyin ‘oyuncularla çalışmak’ olduğunu sıkça dile getiren Visconti, sıradan insanların öykülerini ele aldığı ilk filmlerinde de, yakın tarihteki değişim dönemlerine odaklandığı geç dönem yapıtlarında da, ‘karakter’ gelişimini hep anlatının temeline yerleştirdi. Yeni Gerçekçilik’in ilk örneklerinden Tutku’dan (Ossessione, 1943) sonra kaleme aldığı kısa bir yazıda, “olayların tam ortasında yaşayan insanlarla ilgili” öyküler anlatmak istediğini söyleyen Visconti, yapmak istediği sinemayı ‘antropomorfik’ olarak tanımlıyordu.