Beni Sevenler Listesi: Çerçevenin Ötesi
Emre Erdoğdu’nun ikinci uzun metrajı Beni Sevenler Listesi, Cihangir’de yaşayan bir torbacının sinema camiasından müşterileriyle kurduğu ilişkileri izlerken, alışıldık türden çatışmalardan ve stereotipik karakterlerden uzak duran hikâyesiyle ve siyah-beyaz sinematografisiyle öne çıkan bir yapım.
Bu yazı, ilk olarak ‘Altyazı’nın 2021 Yıllığı’nda yayımlanmıştır.
Sürekli kendi kendisiyle çeliştiğinin farkında bir kahramanın deneyimi anlatı formuna nasıl aktarılır? Söz konusu kahramanın motivasyonunu keskin hatlarla belirlemenin imkânsız olduğu durumlarda hikâyenin çerçevesi nasıl çizilebilir? 40. İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale ödülünün sahibi olan Emre Erdoğdu’nun ikinci uzun metrajı Beni Sevenler Listesi, bu soruların peşinden giden bir karakter analizi…
Yılmaz, İstanbul Bağcılar’da yetişmiş, artık oradan uzaklaşmış olsa da koşullar gereği bu semtle bağlarını koparmamış bir torbacı. Cihangir’i mesken tutan, ağırlıklı olarak oyuncu ve senaristlerden oluşan sadık bir müşteri kitlesi var. Bu sadakat, sıkı bir arkadaşlık ilişkisinin temellerini oluşturuyor gibi görünse, ünlü müşterileri ilişkilerinin böyle algılanması için her şeyi yapsa da aslında, Yılmaz ‘dışarıdan’ gelen bir figür olduğunun farkında. Alt sınıfın temsilcisi olarak ‘gerçekçi’ senaryolar hakkında fikri alındığında da, ucuz sokak edebiyatının mezesi muamelesi gördüğünde de, kendini kandırmıyor. Ancak bu zayıf ilişkilerden, gelip geçiciliği aşikâr rolünden de vazgeçmeye niyeti yok.
Beni Sevenler Listesi’nin en büyük başarısı da bu çelişkileri hikâyenin merkezine yerleştirirken keskin karşıtlıklara yüz vermemesinde yatıyor. Cihangir ve Bağcılar hattını eksen alan bir hikâyede bu tuzaklara düşmenin kolaylığı düşünüldüğünde filmin meziyetleri daha da belirgin bir hâle geliyor. Sadece Yılmaz’ın dünyası değil, çeperinde var olmaya çalıştığı sosyal çevredeki diğer karakterlerin dünyaları da oynak bir zeminin üzerinde. Televizyon dizilerinin cenderesine sıkışmış oyuncu ve senaristler de –senaryonun yer yer vurguladığı üzere– Yılmaz’ınkine benzer endişelere sahip. Yaptıkları işlerle mesafeli ilişkiler kuran bu karakterler de gelip geçiciliklerinin farkında. Beni Sevenler Listesi en çok bu noktalarda karakterlerinin yaşadığı ortak deneyime işaret ediyor. Tabii bunun gerçekleşmesinde, Yılmaz’ı canlandıran Halil Babür’ün, stereotipik olma tehlikesi taşıyan bir role serinkanlı yaklaşımı da büyük önem taşıyor. Karakterin dalgalanmalarını içten içe görünür kılan oyunculuğuyla Babür, filmin eksenini belirliyor. Hikâyedeki hassas meseleler, onun performansında dengeleniyor.