Yves Saint Laurent’ın hayat hikâyesini aktaran Bertrand Bonello imzalı Saint Laurent, bildik biyografik filmlerden daha farklı bir üslup taşıyor.
Yeni Ahit, Tanrı’yı Brüksel’de yaşayan aksi bir adam, onun küçük kızını da babasına isyan eden bir tür peygamber olarak tasvir ediyor.
En İyi Özgün Senaryo dalında Oscar ödülü kazanan Belfast, ele aldığı dönemi yansıtmaktaki tercihleri ve Kenneth Branagh’nın formüllere dayalı anlatımı nedeniyle, özellikle senaryo açısından tökezleyen bir film.
Emre Erdoğdu’nun ikinci uzun metrajı Beni Sevenler Listesi, Cihangir’de yaşayan bir torbacının sinema camiasından müşterileriyle kurduğu ilişkileri izleyen bir yapım.
Orijinal öyküyü günümüze uyarlarken ırk temelli çatışmaya sınıfsal bir bağlam kazandırmayı başaran Steven Spielberg imzalı Batı Yakası’nın Hikâyesi, müzikal görkeminin sinemada hâlâ bir karşılığı olduğunu da gösteriyor.
The New Yorker esintili bir dergiyi konu alan Fransız Postası doğası gereği güncelden haber vermesi gereken gazetecilik mesleği ile zamanın donduğu Wes Anderson dünyasının çakışmasından besleniyor.
Love & Friendship ilk sahnesinden itibaren izleyicisini sanki 18. yüzyılda gerilla usulü çekilmiş bir filmin içine taşıyor.
François Truffaut sinemasına dair beş madde…
Kathryn Bigelow imzalı aksiyon klasiği ‘Point Break’ 24 yıl sonra bir yeniden çevrimle beyazperdedeyken, Bigelow’un tür sinemasının altına dinamit lokumları yerleştiren özgün dokunuşlarını hatırlıyoruz.