Şu An Okunan
Bilinmeyen: Eli Kolu Bağlı Bir Aşk Hikâyesi

Bilinmeyen: Eli Kolu Bağlı Bir Aşk Hikâyesi

Yönetmen Tod Browning ve korku sinemasının en ikonik yüzlerinden Lon Chaney’nin en yetkin filmi olarak kabul edilen Bilinmeyen, Bir Yaz Gecesi Festivali kapsamında Beykoz Kundura’da gösterilecek. 12 Ağustos Cumartesi gecesi 21:00’da gösterilecek filme, Korhan Futacı canlı müzik performansıyla eşlik edecek. 


Bilinmeyen, Kundura Sinema ve Kundura Sahne’nin ortaklığında düzenlenen Bir Yaz Gecesi Festivali‘nin ‘Restore Klasikler’ seçkisi içerisinde Beykoz Kundura’da gösteriliyor. 4-20 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilen festivalle ilgili detaylı bilgi almak için tıklayın.


Korku klasikleri denince ilk akla gelen isimlerden bir tanesidir Tod Browning. Kimliğine ölümü yazdırmış, (Tod’un Almanca ölüm anlamına geldiğini söylemeye gerek var mı?), kariyeri boyunca vampirlerle, hayaletlerle ve sirk “ucubeleriyle” dans etmiş ve arkasında sayısız yönetmene ilham veren bir filmografi bırakmıştır. Gençliğinde gezici sirklerle dolaşan, vodvillere çıkan ve sessiz filmlerde aktörlük yapan Browning, zengin bir sanatsal geçmişe sahip olsa da sinema tarihinde elbette yönetmen olarak yer etmiştir. Yaşadığı yıllarda film üreten sinemacılar gibi Browning’in filmografisini sessiz ve sesli dönem olarak ayırmak mümkündür. Ne tesadüftür ki bu ayrım erken dönem korku sinemasının yıldızı Lon Chaney ile işbirliklerine de karşılık gelir. Değişken ve çok sayıda mimiği arka arkaya yansıtabildiği için “Binbir Suratlı Adam” olarak anılan Chaney ve Browning beraber on filme imza atmıştır. Hem Chaney’nin hem de Browning’in ayrı ayrı popüler filmlerinin gerisinde kalan Bilinmeyen (The Unknown, 1927) birçok sinema eleştirmeni tarafından ikilinin en başarılı filmi olarak görülmektedir. 

Güç Temsilleri ve Sakat Erkeklik

Browning’in sirk geçmişinden izler taşıyan filmde Chaney, “Kolsuz Alonzo” adında, kolları olmasına rağmen yokmuş gibi davranarak sirkte çalışan çingene bir suçluyu canlandırmaktadır. Sirkte bıçak fırlatma numarası yaparak hayatını sürdüren Alonzo’ya gösterisinde sirk müdürünün kızı Nanon eşlik eder. Alonzo, Nanon’dan; Nanon’sa güçlü fiziğini kullanarak numaralar yapan Malabar’dan hoşlanmaktadır. Ancak Nanon, erkeklerin kendisine dokunmasına tahammül edemez. Genç kadının neredeyse bir fobi olarak deneyimlediği bu durum elbette Alonzo’nun işine gelir ve Nanon’un gözünde Malabar’ı kötü göstermek için genç adama Nanon’a yaklaşması konusunda tavsiyeler verir. Ancak Nanon’un babası Alonzo’nun ilgisinden rahatsız olunca takıntılı âşık, gerçek kimliğinin ortaya çıkması riskiyle burun buruna gelir. Kim olduğunu saklamak için kan dökmekten çekinmeyen Alonzo, hem kendisinin hem de başkalarının canları pahasına Nanon’u elde etmek için her türlü yola başvurmaya hazırdır. 

Bilinmeyen, ellerin modern erkeklik temsilleri bağlamında kullanıldığı ilk film değil. Robert Wiene’nn Maurice Renard’ın romanından esinlenerek çektiği 1924 tarihli Orlac’ın Elleri (Orlacs Hände, 1924) de benzer bir biçimde elleri insan benliğinin bir uzantısı olarak ele alıyor. Hiç şüphesiz Bilinmeyen’in en özgün taraflarından bir tanesi, güç dengelerini kullanarak kadın – erkek ilişkilerine döneminin ilerisinde bir bakışla yaklaşması. Başına ne geldiğini bilmesek de geçmişte bir travma yaşadığını tahmin edebileceğimiz Nanon, erkeklerin kendisine güçsüz oldukları sürece yaklaşmasına izin veren bir figür. Dolayısıyla Alonzo, Nanon’a sahip olmak, yani bir bağlamda üzerinde tahakküm kurmak adına, zayıf ve sakat olmayı seçecek kadar çapraşık bir kişiliği olduğunu ortaya koyuyor. Başka bir deyişle Alonzo, tam tersi bir amacın peşinde olsa da kendi rızasıyla kastrasyonu seçen bir erkek.

Alonzo’nun genç kadına olan saplantısının dışında Malabar ve Nanon karakterleri arasındaki ilişki de ilginç bir boyut sahip. Zira Malabar, aşina olduğumuz güçlü, kuvvetli erkek figürlerinin aksine biraz şapsal ve saf bir kişiliğe sahip. Ve tam da bu naif kişiliği sayesinde Nanon’un yaşadığı travmayı aşarak onunla bağ kurmayı başarıyor aslında. Genç kadına, doğru mesafeyi yakalayarak ve ona saygı göstererek yaklaşması gerektiğini anlayan Malabar kişiliği düzleminde büyük bir değişim geçirmiyor. Elbette Nanon’un yalnızca bedeni ve erkeklerle ilişkisi bağlamında ele alınması indirgeyici bir bakış açısı. Genç kadın baştan sona kadar dokunan değil dokunulan beden olarak tasvir ediliyor. Erkeklik temsilleri sorgulanırken kadınlık algısı yerinde sayıyor bir anlamda. 

İyi Adamlar ve Kötü Adamlar

Malabar’ın sevecen tabiatına rağmen filmin seyirci olarak Alonzo’ya empati ve kısmen de acıma duygusu hissetmemizi sağlaması oldukça ilginç çünkü Alonzo, hastalıklı bir takıntı doğrultusunda hareket eden bir karakter. Bu etkinin ortaya çıkmasında Lon Chaney’nin performansının etkisi çok büyük. Chaney mimiklerini, yalnızca birkaç saniye içinde umutsuz bir aşığınkilerden acımasız bir psikopatınkine dönüştürerek, seyircinin karakterlere yaklaşımını inşa ettiği ahlâki zemini sarsıyor ve bu farkındalıktan kurtulamayan seyirci, filmin başından sonuna kadar tekinsiz bir deneyimin içinde buluyor kendini. Hikâyede yalnızca yüzeysel biçimde yer alan iyi adam – kötü adam ayrımı Chaney’nin oyunculuğu sayesinde çok daha karmaşık bir hal alıyor. Chaney’nin beyazperdedeki varlığının, Nanon’u canlandıran ve o zamanlar MGM’nin çiçeği burnunda yıldızı olarak görülen Joan Crawford’un oyunculuğa bakışının değişmesini ve performanslarına ciddiyetle yaklaşmasını sağladığını da not düşelim. 

Bilinmeyen’deki sakatlık teması hikâyenin ötesine geçip filmin günümüze uzanan yolculuğuna da yansıyor. Yıllar boyunca kayıp olduğu düşünülen filmin 35mm bir kopyası 1968 yılında Fransız Sinemateki’nde ortaya çıkıyor. Sinematek’in kurucusu ve direktörü Langlois’ya göre filmin bulunmasının bu denli gecikmesinin sebebi arşivlerinde adları bilinmediği için sayısız filmin “Bilinmeyen” (L’inconnu) olarak kayda geçmiş olması. Ancak bulunan kopya yalnızca filmin 49 dakkasını barındıran, kesilmiş, “sakat” bir kopya. 2022 yılında George Eastman House, filmin yıllar sonra keşfedilen Çek kopyası sayesinde, ilk bulunan kopyanın eksik sahnelerini tamamlayarak yeni bir restorasyona imza atıyor. 49 dakikadan 66 dakikaya çıkan film, bütünlüğünü geri kazanıyor böylece. Alonzo’nun trajedisi ve kollarını hatırlayınca, kaçınılmaz bir şekilde kaybedilen şeyi geri kazanmanın imkânsızlığı geliyor akıllara. Ve insan ‘böyle şeyler ancak filmlerde olur!’ diye düşünmeden edemiyor…


Bilinmeyen, Kundura Sinema ve Kundura Sahne’nin ortaklığında düzenlenen Bir Yaz Gecesi Festivali‘nin ‘Restore Klasikler’ seçkisi içerisinde Beykoz Kundura’da gösteriliyor. 4-20 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilen festivalle ilgili detaylı bilgi almak için tıklayın.


© 2013-2022 Altyazı Aylık Sinema Dergisi / Altyazi.net'in içeriği dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz.