Yenilenen MoMa’da Film Gösterimleri
New York Modern Sanat Müzesi (MoMa), yaklaşık 450 milyon dolara mal olan yenileme ve genişleme çalışmalarının ardından 21 Ekim’de kapılarını tekrar ziyaretçilerine açıyor.
Sanat eserleri koleksiyonunda köklü bir değişime giden MoMa, film seçkisini de sinema tarihinin değerli eserleriyle güçlendiriyor. Müzenin yeni hâlinde seyirciyi karşılayan ilk sinematik deneyim, ilk galeride karşılarına çıkan 1905’te çekilmiş bir New York metrosu kaydı. Fotoğraf ve hareketli görüntünün erken dönemlerine ayrılmış bu odanın tam ortasında izlenebilen bu görüntüler, Bert Williams’ın sessiz filmlerinden Lime Kiln Club Field Day’le (1913) birlikte sergileniyor.
Müzenin hemen hemen her katında önemli tabloların, heykellerin ve diğer eserlerin yanında birbirinden farklı hareketli görüntü işleri sergileniyor. Jacques Tati’nin başyapıtlarından biri sayılan ve modern mimarinin içinde mekanikleşen insanların resmedildiği komedisi Oyun Vakti (Playtime, 1967), modernist mimariye ayrılmış bir odada gösteriliyor. Sovyet yönetmen Dziga Vertov’un insan ile makinenin bütünleştirici uyumuna odaklanan Kameralı Adam’ı (Chelovek s kino-apparatom, 1929) ise bir Jackson Pollock tablosunun hemen yanında sergileniyor. Marcel Duchamp’ın soyut düşünce üzerine deneysel filmi Anemic Cinema (1926), galerilerden birinin duvarında sergilenirken, başka bir oda tamamen Pop Art akımının öncülerinden Amerikalı ressam ve deneysel sinemacı Andy Warhol’un Sleep (1964) ve Blowjob (1963) gibi filmlerini kapsayan bir seçkiye ayrılmış durumda.
MoMa’nın güz film programı da müzenin açılışıyla birleşiyor. Program kapsamında Hoşgörüsüzlük (Intolerance, 1916) ve Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (All Quiet on the Western Front, 1930) gibi klasikler gösterilirken, aynı zamanda Agnès Varda’nın hayatına ve deneyimlerine odaklanan Agnès, Varda’yı Anlatıyor’dan (Varda par Agnès) Martin Scorcese’nin Netflix’e çektiği The Irishman’e, bu yılın dikkat çeken filmleri de izleyiciyle buluşturuluyor. Müzenin ziyaretçilerine sunduğu bir ayrıcalık da, filmleri orijinal formatlarında göstererek yaşanacak sinematik deneyimi olabildiğince zenginleştirmek. Bunların yanı sıra birbirinden özgün deneysel hareketli görüntü ve video işlerinin de sergileneceği MoMa’nın film küratörü Rajendra Roy, amacının içinde yaşadığımız hareketli görüntü ve medya kültürünü fosilleştirmekten ziyade onu tarihsel bir bağlamın içine yerleştirmek olduğunu belirtiyor.
Kaynak: IndieWire
