Kargalar, Kediler, Elbiseler: Bir Kısa Film Fikri
30 Temmuz 2024

Fotoğraf: Belmin Söylemez
B. ve Ç. bir bankta oturmuş, dönem filmlerinin kostümleri üzerine konuşmaktadırlar. O esnada otelin boz kedisi gelir, zıplayıp tam ortalarına oturur. B. ve Ç. şaşkınlıkla gülerler.
1. PARK / SONBAHAR / DIŞ, GÜN
Şehir merkezindeki park tenhadır. Meydanda ve caddede günün telaşı çoktan başlamıştır ama parkın bu koşturmacadan muaf, huzurlu bir havası vardır. B. (kadın, orta yaş, yönetmen) çevresini inceleyerek bankların sıralandığı yolda yürür. Seyyar çaycı elinde termoslarıyla kendine müşteri aramaktadır. Park sakinlerinden beyaz sakallı bir adam kitap okumaktadır.
B. yunus heykelli havuzda kanatlarını çırparak yıkanan kuşun fotoğrafını çeker. Bir grup karga ağaç dallarına gelişigüzel konmuş hep bir ağızdan bağırmaktadırlar. Hararetli bir toplantı yapıyor gibidirler. B. telefonunu onlara doğru yönlendirirken birisinin kendisini izlediğini fark eder. Ç. (kadın, genç, yapımcı) gülümseyerek ona bakmaktadır. Gülüşür, birbirlerine hâl hatır sorarlar. B., üzerine kafa yorduğu bir uyarlama senaryodan bahseder. 1950’lerde geçen, genç bir gazeteci kadının hikâyesi olacaktır. Ç.’nin ilgisini çeker. Onun da aklında bir dönem filmi vardır; 1970’lerden, bambaşka bir hikâye.
2. FESTİVALDE PANEL / KIŞ / İÇ, GÜN
B. otelin hıncahınç dolu toplantı salonuna girer, panel çoktan başlamıştır. Mısırlı genç bir yönetmen, festivalde büyük ilgi gören, Kahire üzerine çektiği filmi anlatmaktadır. Kalabalık pür dikkat dinlemektedir. B. en arka köşede duvara yaslanarak yönetmeni dinler. O esnada Ç. elindeki telefonu kapatarak içeri girer, üzerinde kırmızı bir elbise vardır. Canlı ve enerjiktir. B.’yi fark edip yanına gider. Biraz fısıldayarak, biraz işaret diliyle konuşurlar. B. kırmızı elbiseye iltifat eder. Ç. ilk defa görüyormuş gibi elbisesini inceler, gülümser. Yeni filminin prodüksiyonu başladığı için telefon trafiğinin yoğun olduğunu söyler. El sallar ve koyu renk kabanlı, gri kazaklı kalabalığın içinden geçip önlerdeki yerine oturur. B. telefonunu çıkarır, koyu renklilerin ortasında kırmızı elbisesiyle oturan Ç.’nin fotoğrafını çeker.
3. CADDE / İLKBAHAR / DIŞ, GÜN
B. yaya geçidinde ışığın yanmasını beklemektedir. Caddenin karşı köşesinde, otelin maskotu olarak nam salmış boz kedi yüzünü güneşe dönmüş güneşlenmektedir. B. telefonunu çıkaracakken bavullarını iten turistler tam kedinin önünde dururlar. Işık yanınca yürür ve tam ortada Ç. ile karşılaşır. Ç.’nin üzerinde çiçek desenli bir elbise vardır. B. “baharı getirmişsin”der. Gülüşürler. Korna sesleriyle telaşlanıp kendi yönlerine giderken B., Ç.’ye “bir gün parkta buluşup kahve içelim” der. Ç. el sallayıp uzaklaşır.
4. SİNEMA / SONBAHAR / İÇ, GÜN
B. sinema salonuna girer, önlere doğru iner. Bütün koltuklar doludur. Yalnızca en önde iki koltuk boştur. Üzerlerinde büyük kartlarda Ç. ve M.’nin isimleri yazar. Sahnedeki film ekibi Ç. ile M.’nin de bir an önce aralarında olması dileğinde bulununca seyirciler alkışlar. B. en öndeki iki koltuğun fotoğrafını çeker.
5. PARK / İLKBAHAR / DIŞ, GÜN
Güneşli bir gün. Oyun parkında oynayan çocuklar, çekirdek çitleyip sohbet eden aileler. Bisiklet yarıştıran gençler, ağaç tepelerinden izleyen kargalar.
B. ve Ç. bir bankta oturmuş, dönem filmlerinin kostümleri üzerine konuşmaktadırlar. O esnada otelin boz kedisi gelir, zıplayıp tam ortalarına oturur. B. ve Ç. şaşkınlıkla gülerler.
Çok yakında salonlarda, parklarda karşılaşmak, kahve içip filmler, kargalar, kediler, elbiseler ve ilkbaharın özgürleştiren esintisi üzerine sohbet etmek dileğiyle. Olması gerektiği gibi.

Sinemacı dostumuz Çiğdem Mater, diğer Gezi Davası tutsakları Mine Özerden, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’la birlikte 25 Nisan 2022 tarihinden beri hapiste. Osman Kavala ise kendine yöneltilen suçlardan defalarca beraat etmesine rağmen 1 Kasım 2017’den beri tutuklu. Hayal Havuzu’nu bu karanlık günlerde Çiğdem’e ve tüm Gezi tutsaklarına hayallerimizle yoldaşlık etmek için açtık.
Etiketler