Şu An Okunan
Bay Bachmann ve Sınıfı: Duvardaki Sinek Olabilmek

Bay Bachmann ve Sınıfı: Duvardaki Sinek Olabilmek

Bay Bachmann ve Sınıfı, sıradışı bir öğretmen ile öğrencileri arasındaki güçlü ilişkiyi bir öğrenim dönemi boyunca kayda alırken ‘duvardaki sinek’ olmayı başaran, uzun süresine rağmen büyük bir ilgiyle izlenebilen bir belgesel.


Bu yazı, ilk olarak ‘Altyazı’nın 2021 Yıllığı’nda yayımlanmıştır.


Belgesel kuramında en sık tartışılan mevzulardan biri ‘duvardaki sinek’ (fly-on-the-wall) kavramıyla özetlenen yaklaşım. Kamerayla konunun en yakınına sokulurken kendini görünmez kılmak, bu şekilde ‘gerçeği’ olduğu gibi yansıtmak, kısaca olaylara duvardaki bir sineğin gözüyle bakmak… Ancak bugünün güvenlik kameralarının başarabileceği, imkânsıza yakın bir hedef! Doğrudan Sinema (Direct Cinema) akımı ‘duvardaki sinek’ yaklaşımını benimserken, Cinéma Vérité ise iletişimci Henry Breitrose’un veciz ifadesiyle ‘çorbadaki sinek’ (fly-in-the-soup) olmayı tercih edecekti mesela.

Maria Speth ve küçük ekibi, Bay Bachmann ve Sınıfı’nda (Herr Bachmann und seine Klasse, 2021) bir öğretim dönemi boyunca kayda aldıkları sınıfta, imkânsıza yakın olanı başarıp tam anlamıyla duvarda sinek olmayı başarıyor, desek yeridir. Bu kadar uzun süre orada durmasının bir sonucu olsa gerek, öğrenciler kamerayı neredeyse tamamen unutmuş gibi rahat ve tasasız görünüyorlar. Stadtallendorf adlı sanayi kasabasındaki bir okulda, hepsi farklı ülkelerden Almanya’ya göç etmiş ailelerin çocuklarının buluştuğu bir sınıfın olağan hâllerini 217 dakika boyunca sıkılmadan izlememizin sırrı da belki burada.

Elbette, 6B sınıfının sempatik ve cool öğretmeni Dieter Bachmann’ın ergenlik çağındaki öğrencileriyle kurduğu imrenilesi ilişkinin, onlara kendilerini güvende hissettikleri ve tüm doğallıklarıyla var olabildikleri bir ortam yaratmasının da payı var bunda. Öğrencilerinin hepsini tek tek dinleyen, onlarla hemen her şeyi tartışan, yeri geldiğinde onları kışkırtan, motive eden, verdiği notların hiçbir şey ifade etmediğini söyleyebilen, sıkça yanı başındaki gitarı alıp onlarla şarkı söyleyen, sene sonunda da onları kampa götüren bir öğretmen… Arada başka meslektaşlarını da izliyor, büyükler arasındaki sohbetlere kulak kabartıyoruz, ama esas olarak Bachmann’ın ve öğrencilerinin dünyasına konuk ediliyoruz üç buçuk saat boyunca.

Berlinale’de Seyirci Ödülü kazanan film, benzer bir hikâye anlatan Nicolas Philibert imzalı To Be and to Have (Être et avoir, 2002) belgeselinin zamanında elde ettiği başarıyı seyirci nezdinde yakalar mı bilinmez, ama belgeselin büyüleyici gücünü gösteren filmler kanonunda yerini alacağı kesin.

Bir Mekân: Sınıf

Herr Bachmann und seine Klasse

Mr. Bachmann and His Class, ilkgençlik çağındaki bir grup çocuğun dünyasını, öğretmenleriyle kurdukları ilişki üzerinden yansıtan bir belgesel; dolayısıyla filmin anlatı evreni iki taraf arasındaki diyalog üzerine kurulu. İlişkinin bu şekilde kurulmasını mümkün kılan şey ise mekânın kendisi: Bay Bachmann’ın öğretmenlik yaptığı 6B sınıfı. Filmin neredeyse tamamı sınıfın dört duvarı arasında geçiyor. Yirmi kadar gencin vakitlerinin büyük kısmını geçirdiği, yaşıtlarıyla ve belli bir otoriteye sahip ama otoriter olmayan öğretmenleriyle birlikte hayatı deneyimlediği, espri yapıp gülebildiği, kısaca gelişip büyüdüğü yer… Bachmann’ın sınıfı, evi andıran havasıyla, öğrencilerin üzerine uzanıp kestirebilecekleri kanepesiyle, her daim köşede duran müzik aletleriyle, küçük bir özgürlük alanı. İnsanda aynı anda hem öğretmen hem de öğrenci olma hevesi uyandıran bir mekân. Aynı zamanda farklı kültürel geçmişlerin ve birçok dilin buluştuğu minik bir Babil kulesi.


Bay Bachmann ve Sınıfı‘nı Documentarist kapsamında izlemek mümkün.


‘Altyazı’nın 2021 Yıllığı’nı yüzde 50 indirimle satın almak için tıklayın.

© 2013-2022 Altyazı Aylık Sinema Dergisi / Altyazi.net'in içeriği dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz.