Leos Carax’ın Rüyası

ÖVGÜ GÖKÇE – Çağdaş sinemanın kural tanımayan auteur’ü. Hiçbir zamana ait olmayan bir yönetmen. Leos Carax ’ın 13 yıl aradan sonra düşsel ormanına geri dönüşünü müjdeleyen Kutsal Motorlar, bizi yönetmenin dünyasından başlayan ve sinema tarihine uzanan bir yolculuğa davet ediyor.

Loneranger: Çapulcu Süvari

KAYA ÖZKARACALAR – Yaz sezonunun en iddialı Hollywood yapımlarından olup ABD’yle aynı hafta ülkemizde de vizyona giren ‘Maskeli Süvari’, başarılı aksiyon sahnelerinin yanı sıra ABD tarihine şaşırtıcı derecede eleştirel bir bakış içeren öyküsüyle beklentileri aşan hoş bir sürpriz olarak karşımıza çıktı.

Kayıp Umutlar: Kasabama Dokunma, Git Başka Ülkeleri Kaz!

MURAT TIRPAN – Özveri ve sevecenlikle dolu insanlar yaşar bu küçük Pensilvanya kasabasında. Bu iyi insanların yaşamlarının ve değerlerinin gaz şirketinin ağır cihazlarıyla yok edilmemesi gerekir. Kasabalı bir çiftçinin söylediği üzere, enerji problemi diye bir şey yoktur, zaten dış kaynaklar yeterince ABD kontrolündedir. Dolayısıyla kazılması gereken topraklar başka yerde kazılmaktadır zaten.

Spring Breakers: Bahar Tatilinin Ruhaniyeti

CAN ESKİNAZİ – Harmony Korine, son filmi ‘Bahar Tatili’nde, muhafazakâr bir bakışın ruhaniyet atfetmeyeceği, hatta bir hayli aptal ve dejenere bularak insanlığın sonuna işaret ettiğini söyleyebileceği bir jenerasyona, onlarla birlikte, o ânın içinde olma hissini tahayyül ederek cüretkâr bir şekilde bakıyor.

Güzelliğin On Par’ Etmez: Gönlümdeki Köşk

ÇAĞDAŞ GÜNERBÜYÜK – 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film dahil toplam altı ödül alan Güzelliğin On Par’ Etmez, Michael Haneke’nin de ders verdiği Viyana Film Akademisi’nde eğitim gören Hüseyin Tabak’ın ilk uzun metrajlı kurmaca filmi.

Acı Reçete: Eski Usûl Modern Gerilim

EREN ODABAŞI – Henüz elli yaşında olan Steven Soderbergh, Acı Reçete’nin (Side Effects) sinemalarda gösterilecek son filmi olduğunu pek çok kez açıklamıştı. Acı Reçete ilk bakışta böylesine önemli bir yönetmenin kariyerini sonlandırmak için fazla ‘klasik’ ve iddiasız görünebilir. Fakat filmin Hitchcock (ya da Clouzot) esintili anlatımı, güncel temaları ve atmosferi son derece ilgi çekici öğeler barındırıyor.

Öldüren Tutku: De Palma Sarhoşluğu

FIRAT YÜCEL – Brian de Palma, sanki her şeyin mantıklı bir açıklamasının olduğu bir gerilim filmindeymişiz gibi hissettirir önce, sonra da haylazca işleri karıştırır… Geçtiğimiz günlerde vizyona giren Öldüren Tutku’dan (Passion) hareketle mini bir De Palma portresi…

Hitchcock ile Derdimiz

MURAT TIRPAN – Kişisel olarak Hitchcock ile tanışmak, muhtemelen çok sevdiğimiz, bütün kitaplarını ezbere bildiğimiz bir yazarın imza gününe gittiğimizde duyduğumuz hayal kırıklığına benzer bir şeyler yaşatacaktır. Belki de gerçekten yazarı tanımamıza hiç gerek yoktur.

Uzun Boylu Esmer Adam: Falınızda Bir Yabancı Çıktı!

Woody Allen’ın hayatın anlamı ve insanın ölümün gerçekliği karşısındaki çaresizliği gibi ağır meseleleri bir kez daha o alışıldık havai üslubuyla ele aldığı Uzun Boylu Esmer Adam gecikmeli de olsa vizyonda.

Berberian Ses Stüdyosu: Giallo Hayaleti

CİHAN SONDOĞAÇ – Gösterdiklerinden çok göstermeyi tercih etmedikleriyle üzerinde konuşulmasını talep eden, konturlarının dışında kalan alanla zenginleşen bir film Berberian Ses Stüdyosu.

Zero Dark Thirty: Arzuladığın Aslında Nedir?

MURAT TIRPAN – Sonunda ele geçirildiğini bildiğimiz Bin Ladin’in yakalanmasını izlemenin nesi çekici olabilir? Bariz olanı izlemenin nesi bizi tahrik eder ki?

Tepelerin Ardında: Birbirinden Koparılmanın Hikâyesi

FIRAT YÜCEL – Son dönem Romanya sinemasının karakteristik özelliklerini taşıyan ama belli açılardan kendine has bir dil de yakalayabilen bir yönetmen Cristian Mungiu. Yeni filmi Tepelerin Ardında’yı, Altın Palmiyeli filmi 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün’le birlikte düşünülsün diye çekmiş sanki.

Anna Karenina: Mesafeyi Çiçeklendirmek

AHMET YÜCE – Joe Wright’ın Anna Karenina’sı, 19. yüzyıl Rusya’sındaki toplumsal rolleri, seyircinin sosyo-politik konumunu dışarıda bırakmadan sorunsallaştırıyor.

Angelopoulos Sinemasına Bir Bakış

Theo Angelopoulos, 70’lerde ve öncesinde film çekmeye başlamış olan kuşağın en kıdemli gezginlerinden ve inatla film yapmaya devam eden en büyük yönetmenlerinden biri. Sinemasıyla, her seferinde yeni ama bir öncekini andıran bir yolculuğa çıkan Angelopoulos’un gücü ve tutarlılığı, kendi projesine duyduğu inançtan ileri gelir.

Clint Eastwood: Genç Eastwood’dan Geç Eastwood’a

EMİN ALPER – 80’ini deviren Clint Eastwood büyük bir üretkenlikle çalışmaya devam ederken soruyoruz: Eastwood’un olgunluk dönemi eserlerinde ideolojik bir dönüşüm var mı? Kirli Harry zamanın getirdiği erdeme rağmen hâlâ kirli olabilir mi?

Carlos Reygadas: Esrime Anlarını Biriktirirken

ABBAS BOZKURT – Henüz Carlos Reygadas Karanlıktan Aydınlığa (Post Tenebras Lux) ile Cannes’da En İyi Yönetmen ödülünü almadan önce bir Reygadas portresi çıkarmanın zamanının geldiğini düşünmüş ve Japonya, Cennette Savaş ve Sessiz Işık’ın ardındaki zihni çözümlemeye girişmiştik. Birçok sinefil İstanbul Film Festivali’nde Reygadas’ın toplu gösterimini sabırsızlıkla bekliyor. Filmleri izlemeden önce onun dünyasına dair bir portre…

Kibarca Öldürmek: Damlaya Damlaya Amerikan Kapitalizmi

ÇAĞDAŞ GÜNERBÜYÜK – Başından sonuna bir ekonomik kriz hikâyesi anlatan Kibarca Öldürmek’in (Killing Them Softly) seyirciyi sarsmaya çalışma şekli, Jesse James Suikastı ile yönetmene gönül verenleri hayal kırıklığına uğratmaya müsait.

Paul Thomas Anderson: Arızalı Adamlar Albümü

BERKE GÖL – Kubrick, Altman ve Scorsese gibi ‘büyük’ yönetmenlerin izinden giden Paul Thomas Anderson, Amerikan sinemasının teknik beceriyle anlatım ustalığını buluşturan nadir isimlerinden biri. Anderson’ın, 26 yaşında imza attığı Hard Eight’ten The Master’a tüm filmleri, arızalı adamların ‘görkemli endişeleri’ni perdeye yansıtıyor.