Deniz Akçay ’ın yazıp yönettiği ‘Köksüz’, bir evin içinde üzerlerine bindirilen yüklerle baş etmek için çırpınan dört insanın portresini çıkarıyor.
Muhteşem Güzellik, hayat denilen şölene efkâr ve bilgelikle bakan eski bir yazarın peşinden Roma sokaklarında, dost meclislerinde ve çılgın partilerde geziniyor. Paolo Sorrentino ’nun İtalyan sinemasının altın çağına referanslarla örülü filmi geçtiğimiz günlerde Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ını kucakladı.
José Padilha’nın yönettiği 2014 yapımı yeni ‘RoboCop’, Paul Verhoeven’in yönettiği orijinaliyle kıyaslandığında neredeyse bir aile filmi sterilliğine sahip.
Miyazaki’nin emekliye ayrılacağını duyurmadan önce tamamladığı ‘Rüzgâr Yükseliyor’, Japonya tarihinde kritik bir dönemeç sayılan iki dünya savaşı arasına, özellikle de Japon militarizminin olgunlaştığı 1930’ların ilk yarısına odaklanıyor.
Jim Jarmusch, bugüne kadar beslendiği kim, ne, neresi varsa yanına katarak, ‘Sadece Âşıklar Hayatta Kalır’da seyircisini hipnotik ve amaçsız bir yolculuğa davet ediyor.
SENEM AYTAÇ – Ellili yaşların sonlarında, hayatın getireceği türlü heyecanlara ve kalp kırıklıklarına açık bir kadının duygu dünyasını perdeye taşıyan Gloria, görmeye alışık olmadığımız bir kadın portresi sunuyor.
Peter Jackson’ın görkemli fantastik dünyalar kurma konusundaki yeteneği ve azmi bu kez neden işe yaramıyor? Hobbit serisinin ikinci filmini, Yüzüklerin Efendisi serisi ve Jackson’ın diğer filmleriyle birlikte ele aldık.
Lusin Dink’in, William Saroyan’ın Bitlis’e yaptığı yolculuğu, Ermeni yazarın gölgesini takip ederek anlattığı şiirsel filmi ‘Saroyan Ülkesi’ni Murat Tırpan Mayıs sayımız için kaleme almıştı.
‘Girls’, ‘Frances Ha’ ve ‘Eyvah’ta (Oh Boy) otuzuna merdiven dayamış olan bir kuşağın olgunlaşma sancıları…
SENEM AYTAÇ – Onur Ünlü sinemasının tanıdık absürdlüğü ve karamsarlığı, Altın Lale’nin bu seneki sahibi Sen Aydınlatırsın Geceyi’de bir araya geliyor.
Gözümün Nûru evinde ailesiyle çektiği filmlerde kendi güldüğü şeylere seyirciyi gülmeye çağıran acemi sinema örneklerine benziyor gibi görünebilir uzaktan. Oysa tam bu üslubu sayesinde Türkiye sinemasında benzerine pek rastlanmayan bir kara mizah örneği haline geliyor.
Belmin Söylemez’in ilk uzun metrajı Şimdiki Zaman, hem geçmiş hem de gelecek baskısıyla mücadele eden işsiz bir genç kadının yaşamına odaklanıyor.
GÖZDE ONARAN – Genellikle deneysel filmler çekmeyi tercih eden Sally Potter, ‘Bir Hayalimiz Vardı’da üslup olarak daha alışılagelmiş bir yöntem izlese de, devrim ve toplumsal cinsiyet arasındaki ilişkiyi irdeleyerek filme kendi bakışını dahil etmeyi başarıyor.
ALİ DENİZ ŞENSÖZ – Neo-liberalizmin soylulaştırma projeleriyle alt sınıfı şehrin siluetinden gitgide silmesi ve ekonomik uçurumun gün geçtikçe artması, mekânsal ve kültürel olarak birbirinden uzaklaşan bir toplum yaratıyor. ‘Elysium: Yeni Cennet’, bu dönüşüm sürecini distopik bir tahayyülün içerisine yerleştiriyor.
ÖVGÜ GÖKÇE – Çağdaş sinemanın kural tanımayan auteur’ü. Hiçbir zamana ait olmayan bir yönetmen. Leos Carax ’ın 13 yıl aradan sonra düşsel ormanına geri dönüşünü müjdeleyen Kutsal Motorlar, bizi yönetmenin dünyasından başlayan ve sinema tarihine uzanan bir yolculuğa davet ediyor.
KAYA ÖZKARACALAR – Yaz sezonunun en iddialı Hollywood yapımlarından olup ABD’yle aynı hafta ülkemizde de vizyona giren ‘Maskeli Süvari’, başarılı aksiyon sahnelerinin yanı sıra ABD tarihine şaşırtıcı derecede eleştirel bir bakış içeren öyküsüyle beklentileri aşan hoş bir sürpriz olarak karşımıza çıktı.
MURAT TIRPAN – Özveri ve sevecenlikle dolu insanlar yaşar bu küçük Pensilvanya kasabasında. Bu iyi insanların yaşamlarının ve değerlerinin gaz şirketinin ağır cihazlarıyla yok edilmemesi gerekir. Kasabalı bir çiftçinin söylediği üzere, enerji problemi diye bir şey yoktur, zaten dış kaynaklar yeterince ABD kontrolündedir. Dolayısıyla kazılması gereken topraklar başka yerde kazılmaktadır zaten.
CAN ESKİNAZİ – Harmony Korine, son filmi ‘Bahar Tatili’nde, muhafazakâr bir bakışın ruhaniyet atfetmeyeceği, hatta bir hayli aptal ve dejenere bularak insanlığın sonuna işaret ettiğini söyleyebileceği bir jenerasyona, onlarla birlikte, o ânın içinde olma hissini tahayyül ederek cüretkâr bir şekilde bakıyor.