‘Dağınık Düşünceler’ isimli bu köşemizde yazarlarımızdan Fatma Cihan Akkartal, izledikleri ve okudukları üzerine izlenimlerini kaleme alacak. Akkartal, serinin ilk yazısında Çağan Irmak’ın Frankenstein uyarlaması Yaratılan’a bakıyor ve dizinin Mary Shelley’in romanıyla ilişkisini ele alıyor.
Teknolojiye dair karamsar hikâyeleriyle tanıdığımız ve Charlie Brooker’ın yaratıcılığını üstlendiği Black Mirror’ın yeni sezonu, bu sefer alışık olmadığımız bir yöne sapıyor, korku türüne ve gotik temalara odaklanıyor.
Sunumunu ve kürasyonunu ünlü yönetmenin yaptığı Guillermo del Toro’s Cabinet of Curiosities, Netflix Türkiye’de yayında.
Star Wars evreninin her daim çekiciliğini korumasında, temsilî demokrasinin tabiatına ilişkin açık ettikleri de pay sahibidir.
Titane’ın yönetmeni Julia Ducournau filmin en zor sahnelerini nasıl çektiğini, kurgu kararlarının senaryo sürecinde alınmasına neden önem verdiğini ve tür sinemasına duyduğu sevgiyi anlatıyor.
Aylin Kuryel ile Fırat Yücel’in belgeseli Baştan Başa’da, meta fetişizmi ile dinî fetişizmin üst üste binişine yakından bakıyoruz.
Julia Ducournau’nun Altın Palmiyeli filmi Titane ‘beden dehşeti’ türünün nadide bir örneği. İnsan olmanın fiziksel ve libidinal sınırları üzerine kafa yoran film, tam anlamıyla bir canavar olan kahramanıyla izleyiciyi ahlaki bir açmaza düşürüyor.
Zack Snyder’ın zombi kıyametini bir kez daha Las Vegas’a getirdiği Army of the Dead filmin geneline sinen bir sığlıktan ve isabetsiz oyuncu seçiminden muzdarip.
Dario Argento klasiği Suspiria’da ana renklerin ezici ağırlığı barok bir karakter kazanır. Filmden geriye kalan, retinayı zehir gibi yakan renk örtüsüdür.
Neredeyse tamamı bir trenin içinde geçen Zombi Ekspresi bugünün Güney Kore’sinde farklı toplumsal sınıfların ne türden bir mizansende bir araya gelebileceklerini hayal eden bir zombi filmi.
Kont Drakula rollerinin olmazsa olmazı, Gizemli Ada‘nın (The Wicker Man) Summerisle’ı, Yüzüklerin Efendisi‘nin Saruman’ı… Kendi…
İnsanlığın ve ABD’nin karanlık yüzünü deneysel sinemaya atıflarla ve tekinsizlikle komedi arasında salınan bir üslupla deşen efsanevi dizi Twin Peaks’in 30. yılı şerefine, 3. sezon öncesi yayımladığımız inceleme yazımızı paylaşıyoruz.
David Cronenberg sinemasına dair beş madde…
Emin Alper imzalı Kız Kardeşler her biri besleme olarak birer ailenin yanına yerleştirilen ve yıllar sonra yeniden bir araya gelen üç kardeşin öyküsünü, peri masallarını andıran bir üslupla işliyor.
Olağanüstü bir külliyatı ardında bırakarak aramızdan ayrılan Ursula K. Le Guin bilimkurguyu da edebiyatı da dönüştürmüş benzersiz bir yazardı.
Çernobil Faciası’nı neredeyse ‘tensel’ bir deneyime dönüştüren diziden günümüz dünyasına dair çıkarımlar yapmak mümkün.
David Fincher ve Tim Miller’ın çok farklı tür ve biçimleri bir araya getiren ‘Love, Death & Robots’ dizisi, şiddet, seks ve tuhaflık dozu yüksek on sekiz kısa animasyondan oluşuyor.
Dördüncü sezonu tamamlanan dizi, teknolojik dönüşümün yakın gelecekte ortaya atacağı etik sorulara dair zihin açıcı önermelerde bulunmaya devam ediyor.