SENEM AYTAÇ – Onur Ünlü sinemasının tanıdık absürdlüğü ve karamsarlığı, Altın Lale’nin bu seneki sahibi Sen Aydınlatırsın Geceyi’de bir araya geliyor.
Gözümün Nûru evinde ailesiyle çektiği filmlerde kendi güldüğü şeylere seyirciyi gülmeye çağıran acemi sinema örneklerine benziyor gibi görünebilir uzaktan. Oysa tam bu üslubu sayesinde Türkiye sinemasında benzerine pek rastlanmayan bir kara mizah örneği haline geliyor.
Belmin Söylemez’in ilk uzun metrajı Şimdiki Zaman, hem geçmiş hem de gelecek baskısıyla mücadele eden işsiz bir genç kadının yaşamına odaklanıyor.
GÖZDE ONARAN – Genellikle deneysel filmler çekmeyi tercih eden Sally Potter, ‘Bir Hayalimiz Vardı’da üslup olarak daha alışılagelmiş bir yöntem izlese de, devrim ve toplumsal cinsiyet arasındaki ilişkiyi irdeleyerek filme kendi bakışını dahil etmeyi başarıyor.
ALİ DENİZ ŞENSÖZ – Neo-liberalizmin soylulaştırma projeleriyle alt sınıfı şehrin siluetinden gitgide silmesi ve ekonomik uçurumun gün geçtikçe artması, mekânsal ve kültürel olarak birbirinden uzaklaşan bir toplum yaratıyor. ‘Elysium: Yeni Cennet’, bu dönüşüm sürecini distopik bir tahayyülün içerisine yerleştiriyor.
ÖVGÜ GÖKÇE – Çağdaş sinemanın kural tanımayan auteur’ü. Hiçbir zamana ait olmayan bir yönetmen. Leos Carax ’ın 13 yıl aradan sonra düşsel ormanına geri dönüşünü müjdeleyen Kutsal Motorlar, bizi yönetmenin dünyasından başlayan ve sinema tarihine uzanan bir yolculuğa davet ediyor.
KAYA ÖZKARACALAR – Yaz sezonunun en iddialı Hollywood yapımlarından olup ABD’yle aynı hafta ülkemizde de vizyona giren ‘Maskeli Süvari’, başarılı aksiyon sahnelerinin yanı sıra ABD tarihine şaşırtıcı derecede eleştirel bir bakış içeren öyküsüyle beklentileri aşan hoş bir sürpriz olarak karşımıza çıktı.
MURAT TIRPAN – Özveri ve sevecenlikle dolu insanlar yaşar bu küçük Pensilvanya kasabasında. Bu iyi insanların yaşamlarının ve değerlerinin gaz şirketinin ağır cihazlarıyla yok edilmemesi gerekir. Kasabalı bir çiftçinin söylediği üzere, enerji problemi diye bir şey yoktur, zaten dış kaynaklar yeterince ABD kontrolündedir. Dolayısıyla kazılması gereken topraklar başka yerde kazılmaktadır zaten.
CAN ESKİNAZİ – Harmony Korine, son filmi ‘Bahar Tatili’nde, muhafazakâr bir bakışın ruhaniyet atfetmeyeceği, hatta bir hayli aptal ve dejenere bularak insanlığın sonuna işaret ettiğini söyleyebileceği bir jenerasyona, onlarla birlikte, o ânın içinde olma hissini tahayyül ederek cüretkâr bir şekilde bakıyor.
ÇAĞDAŞ GÜNERBÜYÜK – 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film dahil toplam altı ödül alan Güzelliğin On Par’ Etmez, Michael Haneke’nin de ders verdiği Viyana Film Akademisi’nde eğitim gören Hüseyin Tabak’ın ilk uzun metrajlı kurmaca filmi.
EREN ODABAŞI – Henüz elli yaşında olan Steven Soderbergh, Acı Reçete’nin (Side Effects) sinemalarda gösterilecek son filmi olduğunu pek çok kez açıklamıştı. Acı Reçete ilk bakışta böylesine önemli bir yönetmenin kariyerini sonlandırmak için fazla ‘klasik’ ve iddiasız görünebilir. Fakat filmin Hitchcock (ya da Clouzot) esintili anlatımı, güncel temaları ve atmosferi son derece ilgi çekici öğeler barındırıyor.
FIRAT YÜCEL – Brian de Palma, sanki her şeyin mantıklı bir açıklamasının olduğu bir gerilim filmindeymişiz gibi hissettirir önce, sonra da haylazca işleri karıştırır… Geçtiğimiz günlerde vizyona giren Öldüren Tutku’dan (Passion) hareketle mini bir De Palma portresi…
MURAT TIRPAN – Kişisel olarak Hitchcock ile tanışmak, muhtemelen çok sevdiğimiz, bütün kitaplarını ezbere bildiğimiz bir yazarın imza gününe gittiğimizde duyduğumuz hayal kırıklığına benzer bir şeyler yaşatacaktır. Belki de gerçekten yazarı tanımamıza hiç gerek yoktur.
Woody Allen’ın hayatın anlamı ve insanın ölümün gerçekliği karşısındaki çaresizliği gibi ağır meseleleri bir kez daha o alışıldık havai üslubuyla ele aldığı Uzun Boylu Esmer Adam gecikmeli de olsa vizyonda.
CİHAN SONDOĞAÇ – Gösterdiklerinden çok göstermeyi tercih etmedikleriyle üzerinde konuşulmasını talep eden, konturlarının dışında kalan alanla zenginleşen bir film Berberian Ses Stüdyosu.
MURAT TIRPAN – Sonunda ele geçirildiğini bildiğimiz Bin Ladin’in yakalanmasını izlemenin nesi çekici olabilir? Bariz olanı izlemenin nesi bizi tahrik eder ki?
FIRAT YÜCEL – Son dönem Romanya sinemasının karakteristik özelliklerini taşıyan ama belli açılardan kendine has bir dil de yakalayabilen bir yönetmen Cristian Mungiu. Yeni filmi Tepelerin Ardında’yı, Altın Palmiyeli filmi 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün’le birlikte düşünülsün diye çekmiş sanki.
AHMET YÜCE – Joe Wright’ın Anna Karenina’sı, 19. yüzyıl Rusya’sındaki toplumsal rolleri, seyircinin sosyo-politik konumunu dışarıda bırakmadan sorunsallaştırıyor.