Zorduç: Güneşe Yolculuk’un Son Durağı
Yeşim Ustaoğlu’nun 1999 tarihli Güneşe Yolculuk’u, o dönemde Kürt meselesine dair sessizliği kıran ilk filmlerden biriydi. Filmin anlatısının kalbinde yer alan, “artık var olmayan” Zorduç köyü ise bir karakterin dönüşümünün son noktası olduğu gibi yerli sinemadaki dönüşümün de önemli mekânlarından biri olarak aldı tarihteki yerini.
Bu yazı, Altyazı’nın Gayri Resmî ve Resimli Türkiye Sinema Sözlüğü’nde yayımlanmıştır.
Artık var olmayan bir Kürt köyü. Sular altında kalmış, terk edilmiş bir köy. Suyun üzerinde hâlâ görünen evlerinin çatısıyla, camisinin minaresiyle, paslanmış Zorduç tabelasıyla bir zamanlar var olduğunun şiirsel bir kanıtını arkada bırakmış bir köy. Berzan’ın köyü. Polisler Berzan’ı öldürünce arkadaşını köyüne defnetmek için güneşe doğru uzun bir yolculuğa çıkan Mehmet’in dönüşümünün son durağı. Tireli Mehmet’in yeni memleketi. Mehmet’in nüfus cüzdanı Türk, esmer teni, kara kalın kaşları Kürt. Polis işkencesinde kaşlarına rağmen Kürt olmadığını anlatmaya çalışsa da, Kürdistan’a doğru yola çıkarken saçlarını sprey boyayla çiğ bir yumurta sarısına boyayıp kılık değiştirmeye kalkışsa da, güneşe yolculuğunun sonuna geldiğinde, soranlara “Buralıyım” diyen Mehmet. Berzan’ın ölümü mü, yoksa dinlediği ilk Kürt müziğinin baştan çıkarıcı ritmi mi, izbe bir yoksul odasında Kürt arkadaşlarıyla çektiği o halayın coşkusu mu, Kürt olsaydı başına neler gelebileceğini deneyimlemesine neden olan esmer teni mi bir Tireliyi Zorduçluya dönüştüren? Yeşim Ustaoğlu’nun Güneşe Yolculuk (1999) filmi, ülke sinemasının Kürt meselesine dair sessizliğine isyan eden ilk filmlerden biri. Berzan’ın öldürüldüğü haberini duyunca bir zikre dalıyor Mehmet; kafasında Kürtçe müziklerin vurmalıları, odasında yeri göğü tekmeleyip kendinden geçiyor. Zorduç’a, güneşe yolculuğa karar verdiği o isyankâr zikir sahnesi sinemamızda büyük bir kırılma ânı, bir dönüşümün işaretçisi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümünde lisansını, Kültürel İncelemeler bölümünde yüksek lisansını tamamladı ve beş yıl boyunca aynı üniversitede araştırma görevlisi olarak çalıştı. Medya Sanatları alanındaki doktora çalışmasını 2015’te Royal Holloway Londra Üniversitesi’nde tamamladı. Çok sayıda üniversitede ve üniversite dışında çeşitli kurumlarda teorik ve pratik alanda sinema dersleri verdi, seminerler ve atölyeler gerçekleştirdi. Bir Yazdan İzlenimler ve O Sırada Henüz adlı kısa filmlerin yönetmenliğini yaptı. 2006`dan beri Altyazı Sinema Dergisi yazarı ve yayın kurulu üyesi. Şu anda İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor, aynı zamanda Kadir Has Üniversitesi’nde yürütülen ‘Türkiye Ekranlarında ve Kamera Arkasında Kadın: Temsilin ve İş Gücünün Güncel Görüntüsü’ isimli projede araştırmacı olarak yer alıyor.