Şu An Okunan
8. The Florida Project

8. The Florida Project

The Florida Project’in geçtiği Amerikan usulü motelin leylak rengi duvarları var, üstelik binanın üzerinde bir anda gökkuşağı bitiverebiliyor: Hemen yanı başındaki Disneyland’den ödünç alınmış bir rüyalar âleminin kitschlik paydasında ayakları yere basmış hâli Araf’ı andıran bu diyar. Filmde sürekli basamakları aşındıran, kontrolsüz bir enerjiyle koşturan çocukların zihninde muhtemelen farklı bir haritası var mekânın. Disneyland’deki bir roller coaster’a biner gibi kendilerini merdivenden aşağı salıveriyorlar. Oysa nerede olduklarını en iyi onlar biliyor; kitschliğe, pespayeliğe, yoksunluğa ilk elden tanıklık ediyorlar. Sean Baker, anlattığı dünyanın yüzeyindeki coşkuda bizi sallandırıp duruyor. Çocukların duyguları tanıdık ama bir yanıyla da ulaşılamaz kalıyor. Baker’ın filmlerinde, mekân neresi olursa olsun onu kendisinin kılan, sürekli koşturup filtresizce konuşan fevri karakterler var. Bu karakterlerin öyküsü sahte, iliştirme bir umutla çözüme bağlanmıyor. Onun filmleri, anlattığı karakterlerin “patlamalı” anlarının toplamından ibaret. The Florida Project ileride o patlama anlarından kalanlarla, çocuk karakterin imkânsız bir açıyla kalkan kaşıyla, tatlı bir nidasıyla ya da yüksek oktavlı bir kahkahasıyla hatırlanacaktır muhtemelen.

  <<<                                                                                       >>>

© 2013-2022 Altyazı Aylık Sinema Dergisi / Altyazi.net'in içeriği dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz.