Kenan Öztürk’ün ilk yönetmenlik denemesi olan ‘Oldu mu Şimdi?’, iki kafadarın maceralarını anlatan bir komedi.
Türün tanıdık kodlarını yerli motiflerle süsleyerek yeniden paketleyen popüler yerli korku filmlerimizin bir yenisi.
‘Çılgın Ofis Partisi’ iyi oyuncu kadrosunu klişelerle dolu kötü bir senaryoya kurban ettiği için olumsuz eleştiriler aldı.
Çiğdem Sezgin’in ilk uzun metrajı, İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışma bölümünde dünya galasını yapmıştı.
Birbirinden ayrıştırmakta hayli zorlandığımız yerli komedilere herhangi bir özelliği ile öne çıkmayan bir yenisi ekleniyor.
‘Şarkını Söyle’ büyük bölümü çeşitli hayvan türlerinin sahneye çıkıp pop şarkılar söylediği sahnelerden oluşan çocuklara yönelik bir üç boyutlu animasyon.
Ünlü moda tasarımcısı Tom Ford’un ikinci uzun metrajı, Venedik Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’ne layık bulundu.
Nicole Garcia’nın Cannes Film Festivali’nde yarışan son filmi, bayat bir melodram olmanın ötesine geçemiyor.
2013 tarihli Meksika yapımı ‘Çocuk Büyütme Rehberi’nin yeniden çevrimi.
Sinema tarihinin önemli filmlerinin gösterildiği ‘Sinematek Yaşıyor! 50. Yılda, 50 Film, 50 Sunum’ gösterimleri Aralık ayında da devam ediyor.
Sekizincisi düzenlenen Almanya’dan Yepyeni Filmler seçkisinin bu yılki başlığı, ‘Gri Bölge’.
Festival programında Türkiye’den ve dünyadan, hak mücadelelerini ve ihlallerini konu alan birçok yapım yer alıyor.
Randevu İstanbul’da bu yıl, İspanya sinemasının son dönemde dikkat çeken örneklerinin bir araya getirildiği ‘Günümüz İspanyol Sineması’ ve gelenekselleşen ‘Sinema-Tarih Buluşması’ gibi bölümler yer alıyor.
Perşembe Sineması fuarların, dünya kupalarının ve olimpiyat oyunlarının şehirlere etkilerine odaklandığı programına Aralık ayında da devam ediyor.
Bu yıl üçüncü kez sinemaseverlerle buluşacak olan Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri, yol ve yolculuk teması çerçevesinde bir araya getirilmiş erken dönem filmlerden bir seçki sunuyor.
28 Kasım tarihinde kaybettiğimiz dostumuz ve hocamız Mithat Alam’ın hayatını anlattığı nehir söyleşi, Kasım ayında İletişim Yayınları tarafından ‘Sinemayı Seven Adam’ başlığıyla yayımlanmıştı.
‘Pulp Fiction’ı Godard’a, ‘Oldboy’u Hitchcock’a referansla analiz etmek, sinema tarihinin farklı dönemlerinin, coğrafyalarının, akımlarının ve eğilimlerinin birbiriyle ilişkilerini açığa çıkaracak.
Dünya prömiyerini Berlin Film Festivali’nde yapan film, Antalya Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo ödüllerinin sahibi oldu.