Şu An Okunan
Oscar Adaylıklarında ‘Çeşitlilik’ Tartışmaları

Oscar Adaylıklarında ‘Çeşitlilik’ Tartışmaları

Sinema sektöründe farklı grupların maruz kaldığı ayrımcılığın çokça tartışıldığı bir yıl olan 2019’dan sonra, yükselen farkındalığın Akademi Ödülleri’ne de yansıması bekleniyordu.

9 Şubat 2020’de sahiplerini bulacak 92. Akademi Ödülleri için adayların açıklanmasının ardından, listedeki filmlerin hem kadroları hem de konularıyla bir kez daha beyaz erkekleri öne çıkarmış olması eleştiri aldı. Özellikle de sinema sektöründe çalışma ve prestijli ödüllerde görünür olma şansının farklı gruplara ne denli tanındığının ve bu konudaki haksızlıkların bolca tartışıldığı bir yıl olan 2019’un ardından, tutucu yaklaşımına rağmen Akademi’den de daha büyük bir çeşitliliği yansıtması bekleniyordu.

Bugüne dek hiçbir “yabancı” yapım En İyi Film Oscar’ını alamazken; “İngilizce olmayan” filmler için adaylık almak bile oldukça düşük bir ihtimal. Doksan iki yıllık Akademi tarihinde bu dalda aday gösterilen film sayısı yalnızca altı. Bu senenin adaylarından Parazit (Gisaengchung, Bong Joon-Ho) ve geçtiğimiz yılın adaylarından Roma (Alfonso Cuarón) son dönemde uluslararası içeriğe verilen önemin arttığına dair bir işaret oluşturuyor olsa bile, dengeli bir dağılım hâlâ çok uzak.

En İyi Kadın ve Erkek Oyuncu ödüllerine ise şimdiye kadar ana dili İngilizce olmayan yedi aktris veya aktör aday olabildi. En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü alan son “yabancı” aktris Kaldırım Serçesi’ndeki (La Môme, 2007) Edith Piaf performansıyla Marion Cotillard olurken, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü için bu isim The Artist (2011) filmiyle Jean Dujardin olmuştu. Bu sene oyunculuk kategorilerinde aday gösterilen, ana dili İngilizce olmayan tek isim ise Pedro Almodóvar’ın son filmi Acı ve Zafer’deki (Dolor y gloria) rolüyle Antonio Banderas. Yıl içinde büyük beğeniyle karşılanmaları nedeniyle adaylık ihtimalleri yüksek görülen Çin kökenli Awkwafina (Elveda/The Farewell) ve Meksika-Kenya kökenli Lupita Nyong’o’nun (Biz/Us) es geçilmiş olması ise hayal kırıklığı yarattı.

Teknik dalların adaylıklarındaki cinsiyet eşitsizliği de, toplumda yükselen farkındalığa rağmen gelişme göstermedi. Bu yıl Hildur Guðnadóttir’in (Joker) En İyi Film Müziği, Thelma Schoonmaker’ın (The Irishman) En İyi Kurgu ve Barbara Ling’in (Bir Zamanlar Hollywood’da) En İyi Prodüksiyon Tasarımı dalında aldıkları tek tük adaylıklar bir yana, En İyi Yönetmen, En İyi Görüntü Yönetimi ve En İyi Görsel Efekt gibi dallarda kadın aday bulunmuyor.

En İyi Yönetmen’de adaylığa yakın olduğu düşünülen Greta Gerwig (Küçük Kadınlar/Little Women) başta olmak üzere, Lorene Scafaria (Hustlers) ve Alma Har’el (Bal Çocuk/Honey Boy) gibi diğer başarılı kadın sinemacıların da adaylık dışı kalması, ödülün takipçilerini şaşırttı. Şimdiye dek yönetmen kategorisinde ödüle uzanabilen tek isim, aynı zamanda En İyi Film Oscar’ını alan Ölümcül Tuzak (The Hurt Locker, 2008) ile Kathryn Bigelow oldu.

Sinema dünyasında belli grupları kayıran yaklaşımlar ortadan kalkana ve toplumda bu anlamda bir adalet duygusu oluşana dek, ‘çeşitlilik’ ve ‘eşitlik’ gibi başlıklar ödül ve adaylıklarla ilgili yorumlara damga vurmaya devam edecek gibi görünüyor.

© 2013-2022 Altyazı Aylık Sinema Dergisi / Altyazi.net'in içeriği dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz.