Şu An Okunan
Sinemadaki İstanbul Temsilleri Altyazı’nın Yeni Sayısında

Sinemadaki İstanbul Temsilleri Altyazı’nın Yeni Sayısında

Altyazı Sinema Dergisi yeni sayısında sinemadaki İstanbul temsillerini inceliyor. George Miller’ın yeni filmi Üç Bin Yıllık Bekleyiş’in vizyona girmesinden hareketle hazırlanan Eylül-Ekim sayısı İstanbul’a bakmanın tarihine uzanıyor.

Altyazı Sinema Dergisi, yeni sayısını âdeta kendi başına bir tarihi ve mitolojisi olan bir konuya, İstanbul’a bakmaya ayırıyor. Sinemanın icat edildiği erken dönem eserlerden günümüze dek İstanbul’un beyazperdede ne şekilde ağırlandığı, nasıl bir temsile sahip olduğu ve bunun uzandığı anlamlar üzerine düşünen dosya pek çok farklı dönemi ele alıyor. Dosya, usta yönetmen George Miller’ın İstanbul’un farklı dönemlerine uzanan yeni filmi Üç Bin Yıllık Bekleyiş’in (Three Thousand Years of Longing, 2021) bu ay vizyona girmesinden hareketle bir araya getirilmiş on yazıdan oluşuyor. Sinema tarihinin farklı dönemlerinde İstanbul’u konu edinmiş, onu arka plan olarak kullanmış ya da fantezileştirmiş yapımlara odaklanan yazılar İstanbul’u izlemenin sinemadaki tarihine bakıyor.

Yeni sayıda neler var?

Altyazı’nın Eylül-Ekim sayısı gerek Batılı sinemacıların İstanbul’a merkezî bir yer verdiği yapımları gerek İstanbul’a ‘içeriden’ bakan, Türkiye sineması temsillerini inceliyor. Dosyaya ilham veren Üç Bin Yıllık Bekleyiş’i Öykü Sofuoğlu inceliyor. Alain Robbe-Grillet’nin Ölümsüz Kadın’ını (L’Immortelle, 1963) Engin Ertan, Mika Kaurismäki’nin Zombi ve Hayalet Tren’ini (Zombie ja Kummitusjuna, 1991) Kaan Denk inceliyor. Ahmet Gürata İstanbul’un dünya sinemasındaki yüz yıllık yolculuğuna odaklanırken, Kutlukhan Kutlu ise İstanbul’un doğasındaki gotiği filmler üzerinden keşfe çıktığı bir yazıyla dosyaya katkı sağlıyor.

Bunun yanı sıra dosyada İstanbul’a ‘içeriden’ bakan filmlere, Türkiye sinemasındaki İstanbul temsillere de yer veriliyor. Selin Gürel, 60’lar ve 70’ler Yeşilçam’ındaki İstanbul’da bir keşfe çıkıyor ve şehrin pastanelerinde, sahillerinde, tepelerinde buluşan masum karakterlerin izini sürüyor. Coşkun Liktor ise bu dönemi ve biraz sonrasında, 1970-1980 arasında üretilmiş üç filmdeki köyden kente göç temasını inceliyor. Sinemada İstanbul denilince yakın dönem sinema tarihinin olmazsa olmazlarından Fatih Akın sinemasındaki İstanbul yaklaşımımı ise Yeşim Burul değerlendiriyor. Son dönemin önemli tartışma konularından biri hâline gelen ve ürettiği çok sayıda İstanbul dizisiyle dikkat çeken Netflix’in İstanbul’unu ise Ali Ercivan inceliyor. Anlatısını İstanbul’u seyretmek ve ona yaklaşmak üzerine oluşturan Ah Gözel İstanbul’u (2020) ise Övgü Gökçe analiz ediyor.

Altyazı bu ay, İstanbul’a bakmanın yansımalarına odaklanan 223. sayıya paralel olarak ‘Bir An: 70 Unutulmaz Film Sahnesi’ başlıklı matbu özel sayı da okuyucuyla buluşuyor. Birçok önemli yazarın sinema tarihinden farklı sahnelere odaklanan yazılarıyla katkı sağladığı, arşivlik bir tasarım ve birçok sürprizle hazırlanan bu sayı önümüzdeki dönemde satışta olacak. Altyazı’nın gündemini okurla yeniden, fiziksel olarak da buluşabilme mutluluğu doldururken derginin 223. sayısı iki aylık formatta, Eylül-Ekim sayısı olarak sunuluyor.

Altyazı’ya dijital abonelik için tıklayın.

© 2013-2022 Altyazı Aylık Sinema Dergisi / Altyazi.net'in içeriği dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz.