Columbia Pictures

Ne de olsa artık imajların büyülediği çocuk değilim. Bu nedenle Bayan Meşale’yi yumruk sallarken veya tekvando yaparken hayal ederek bitirebilirim sahneyi.
Yakın zamanda, film yapım ve dağıtım şirketi Columbia Pictures’ın ünlü Özgürlük Anıtı’nı andıran ve Bayan Meşale (Torch Lady) olarak da anılan logosuyla dalga geçen bir imaja rastladım. Basamaklar üstünde, varlığıyla ışıklar saçan mitolojik bir tanrıça edasıyla meşalesini havaya kaldıran kadın, bir anda önden ve soldan fırlayan erkeklerin saldırısına maruz kalıyor. Ya da tam kalacakken, okkalı birer yumruk çakarak saldırganları yere indiriyor. Gülümsedim; çocukluğumda ister sinemada ister televizyon karşısında bu logoyla karşılaştığımda hissettiklerim üşüştü aklıma. Yeşilçam filmlerini saymazsak, Amerikan filmlerinin istilası altında geçen çocukluğum boyunca film başlamadan önce ekranda beliren bu mağrur ve ulaşılmaz kadının görüntüsü karşısında büyülenirdim. Nefesim hızlanırdı, yüzümde heyecandan çarpılmış bir ifade belirirdi herhalde. En iyi filmleri onun çektiğini zannederdim. Kendinden bu denli emin, başı dik ve elbisesi göz kamaştırıcı kadın başlayacak olan filmi elindeki ateş gibi sahiplenirken, benim de bu sinema şölenine izleyici olarak dâhil olacağım için göğsüm kabarırdı. O günlerin duygusunu bir filmin sahnesine tercüme etmeyi hayal ederken bulurum kendimi bazen. Şuna benziyor o sahne:
Televizyon görüntüsü kadrajı doldurur. Ekranda Columbia Pictures’ın bir kaide üstünde meşale tutan ve tanrısal bir gururla boy gösteren kadın logosu görünür. Hafif karlı bir görüntü. Meşaleden yayılan ışık huzmeleri kameranın ağır ağır geriye doğru çekilmesiyle loş mekânda ışık gölge oyunları yaratır. Bir çocuk (kendisi görünmez) sesi duyulur: “Anne bu film çok güzel.” Anne eğlenerek sorar: “Nereden biliyorsun, içine mi doğdu?” Çocuk, “Bu kadın var ya…” der. Kamera, televizyonun karşısındaki koltukta kaykılmış konuşmakta olan anne ile kızın arkalarında hizalanır ve yavaşça uzaklaşır. Televizyon ekranında Columbia Pictures’ın logosu görünmeye devam etmektedir. “Bu kadının çektiği filmler çok güzel oluyor. Ben hepsini izliyorum. Papkorn tabağını uzatsana…”
Meşalenin ateşi hafif hafif hareket ederken görüntü donar… diye bir bitişe karar vermişken durduramayacağım galiba kendimi. Ne de olsa artık imajların büyülediği çocuk değilim. Bu nedenle Bayan Meşale’yi yumruk sallarken veya tekvando yaparken hayal ederek bitirebilirim sahneyi.

Sinemacı dostumuz Çiğdem Mater, diğer Gezi Davası tutsakları Mine Özerden, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’la birlikte 25 Nisan 2022 tarihinden beri hapiste. Osman Kavala ise kendine yöneltilen suçlardan defalarca beraat etmesine rağmen 1 Kasım 2017’den beri tutuklu. Hayal Havuzu’nu bu karanlık günlerde Çiğdem’e ve tüm Gezi tutsaklarına hayallerimizle yoldaşlık etmek için açtık.