Şu An Okunan
7 Maddede Geleceğe Dönüş Serisinin Perde Arkası

7 Maddede Geleceğe Dönüş Serisinin Perde Arkası

Geleceğe Dönüş, sinema tarihinde kendine has izler bırakmış serilerden biri. Kundura Sinema’nın Pazar Sinema Kulübü gösterimleri vesilesiyle bu fenomen serinin perde arkasına uzanıyoruz.

Yönetmenliğini Robert Zemeckis’in üstlendiği Amerikan klasiği Geleceğe Dönüş serisi 80’ler ve 90’lar sinemasının olmazsa olmazlarından biri. Gerek anaakım film üretimine getirdiği yeni soluk gerek ünü sinemanın sınırlarını aşıp fenomen hâline gelmiş popülaritesiyle dönemin dünyasına uzanmak için birçok vesile barındırıyor. Üstünden yıllar geçtikçe ve yeni kuşaklara ulaştıkça yeni anlamlar kazanan ve klasikleşen bir seri Geleceğe Dönüş.

Etkinliklerini Beykoz Kundura bünyesinde gerçekleştirilen Kundura Sinema’nın ‘Parliament Sinema Kulübü’nden ilhamla yarattığı Pazar Sinema Kulübü, Geleceğe Dönüş serisinin ilk iki filmini izleyiciyle buluşturuyor. Bu vesileyle efsanevi serinin perde arkasına uzanıyor ve detaylarını inceliyoruz.


1- Filmin özgün fikri bir lise yıllığından çıktı

Filmin Robert Zemeckis’le birlikte senaryosunu yazan ve yapımcılığını üstlenen Bob Gale, aynı zamanda seriyi ortaya çıkaran özgün fikri ortaya atan isim. Gale, zaman yolculuğu teması hakkında bir film için aradığı fikri bir gün ailesinin evinde zaman geçirirken buldu. Babasının lise yıllığını gördüğü anda kendisinin babasıyla aynı anda liseye gittiğini düşündü ve Geleceğe Dönüş‘ün (Back to the Future, 1985) orijinal fikri ortaya çıkmış oldu.


2- Çekimler başladığında Marty’yi Michael J. Fox canlandırmıyordu

Bugün Geleceğe Dönüş serisi deyince elbette akla kırmızı şişme yeleği, spor ayakkabıları ve fırlama tavrıyla Marty McFly’a hayat veren Michael J. Fox geliyor. Ancak bu her zaman böyle değildi. Fox, rol için ilk tercihti ancak başka bir dizideki rolü nedeniyle ondan vazgeçilmişti. John Cusack, Charlie Sheen, Ralph Macchio ve Johnny Depp gibi isimlerle deneme çekimleri yapıldı fakat rol Eric Stoltz’a verildi. Ancak çekimler başladıktan 6 hafta sonra Stoltz’un performansından memnun olmayan Zemeckis kararından vazgeçti ve Fox’ı filme dahil etmenin bir yolunu buldu.


3- Filmin adı az kalsın değişiyordu

Geleceğe Dönüş’ün adı serinin popüler kültür tarihine geçmesinin önemli sebeplerinden biri şüphesiz. Ancak yapım aşamasında stüdyo bu karardan pek emin değildi. Universal Studios’un CEO’su film çıkmadan önce yönetmen Zemeckis ve yapımcı Steven Spielberg’e bir mektup gönderdi ve filmin adının ‘Space Man from Pluto’ olmasını önerdi. Neyse ki Spielberg buna engel oldu ve film bugünkü adına kavuşabildi.


4- The DeLorean mı, buzdolabı mı?

Geleceğe Dönüş’ün en ikonik nesnelerinden birisi elbette Marty ve Dr. Emmett Brown’ın zaman yolculuğu yaptıkları araba The DeLorean. The DeLorean esas olarak 80’lerde üretilmiş ve satışa çıkmış bir arabaydı. Yukarıya doğru açılan ve bir kanat görüntüsü oluşturan kapılarının yanı sıra fütüristik tasarımıyla da serinin tercihi oldu ve büyük başarı elde etti. DeLorean âdeta popüler kültür tarihine geçerken şirket de ün sahibi oldu. Ancak bu karardan önce yazarlar zaman makinesinin nasıl olacağı konusunda pek emin değildi. Öyle ki, bir ara “zamanı dondurma” esprisini kullanarak makinenin bir buzdolabı olması fikri bile konuşulmuştu.


5- Şempanze Einstein?

Serinin ilginç karakterlerinden biri de Einstein. Doc’ın yakın dostu ve çalışma arkadaşı çoban köpeği, zaman yolculuğu testlerinde ilk kullanılan canlıydı. Doc kendisini bir dakika sonraya göndermişti. Einstein ismi bir yandan da Doc karakterinin oluşturulmasındaki ilham kaynaklarından birine de gönderme yapıyor. Seride Einstein’ı Tiger adlı bir çoban köpeği canlandıyor ancak orijinal senaryoda bu böyle değildi. Yazarlar geleceğe gönderilecek ilk canlı için Shemp adlı bir şempanze hayal etmişti. Ancak yapımcıların dahil olmasıyla Shemp’in yerini Einstein aldı.


6- Hem Popüler Hem Klasik

Geleceğe Dönüş, şu anda tüm zamanların en sevilen ve en çok serilerinden birisi olarak biliniyor. Üç film de günümüzde birer klasik konumunda. Bu durum, filmler seyirciyle buluştuğu ilk günlerden itibaren böyleydi. Serinin ilk filmi Geleceğe Dönüş, vizyona girdiği günlerden itibaren olağanüstü bir seyirci başarısı yakaladı. Film tam üç ay boyunca gişe rakamlarının başında yer aldı ve bu rekoru hâlâ elinde bulunduruyor.


7- Bir ikon: Marty McFly

Gerek enerjik karizması gerek zamanın farklı noktalarına ustalıkla uyarlanan stiliyle Martin McFly, 80’ler ve 90’ların ikonlarından biriydi. Rolü geç de olsa kapan Michael J. Fox oldukça zor şartlarda çalışarak elde ettiği bu başarının ardından dünya çapında bir yıldıza dönüştü. Önce yerde daha sonra havada giden kaykayı dünyanın dört bir yanında tanınır oldu, tabii Fox’ın kendisi de. Öyle ki, 2010 yılında verdiği bir röportajda anlattığına göre kendisi Bhutan’da, Çin ve Hindistan arasındaki Doğu Himalayalar’ı geçtiği bir yolculuk esnasında bir grup Budist rahiple karşılaşmış ve aralarından biri ona doğru dönüp heyecanla “Marty McFly!” diye bağırmıştı. Geleceğe Dönüş’ün dünyada bıraktığı izlerin kapsayıcılığını gözlemlemek için en çarpıcı örneklerden biri bu şüphesiz.


Geleceğe Dönüş serisinin ilk iki filmi 9 Nisan günü Beykoz Kundura’da arka arkaya gösterilecek. Etkinliğe dair detaylı bilgi edinmek için Kundura Sinema’nın internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.

© 2013-2022 Altyazı Aylık Sinema Dergisi / Altyazi.net'in içeriği dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz.