Şu An Okunan
Umut Tazeleyen Filmler: Sideways

Umut Tazeleyen Filmler: Sideways

Sideways, bir yandan üzümün bağdaki bakımından sofradaki kadehe konulduğu âna, şarap ile insanlık arasında dolaysız bir bağ kurarken, diğer yandan da karakterlerimizin kendini yeniden tanıma/tanımlama süreçlerini gözler önüne serer.

Bu yazı Altyazı’nın 187. sayısında yayımlanmıştır.

Alexander Payne’in 2004 tarihli filmi Sideways’inin afişinde bir şarap şişesinin içinde hapsolmuş iki adam çizilidir. Karakterlerimiz tam da böyle bir durumdadır. Hayatının sonuna kadar birlikte yaşayacağını düşündüğü kadından boşanmış, yıllardır üzerinde çalıştığı ‘Dünden Sonraki Gün’ adlı romanı birbiri ardına yayınevlerinden ret almış, özgüveni darmadağın olmuş Miles (Paul Giamatti) bir yanda; yıllar önce bir televizyon dizisiyle tanındıktan sonra unutulmaya yüz tutmuş, geçimini reklam seslendirmeleri yaparak sağlayan, zengin bir kadınla evlenmek üzere olduğu için kararsızlıklar ve tutarsızlıklar yaşayan Jack (Thomas Haden Church) diğer yanda. Üniversite yıllarında hasbelkader oda arkadaşı olmuş bu iki benzemez, Jack’in düğünü öncesinde bir tür ‘bekârlığa veda’ tatili için yola düşerler.

Miles ne kadar içine kapanık, özgüvensiz, sorumluluk sahibi ve kendisini yerin dibine gömmeye meyilliyse; Jack de o kadar dışa dönük, insanlarla ilişki kurmakta zorlanmayan, sorumsuz ve öngörüsüzdür. Bu iki farklı karakteri böylesi bir yolculukta buluşturan şey ise kendilerini kapana kısılmış görmeleridir. İkilinin Kaliforniya’nın üzüm bağları arasında, bin bir türlü şaraptan tadarak, geçmişteki hatalarından, gelecekle ilgili kaygılarından konuşarak yaptıkları bu yolculuk, iki kadının hayatlarına girmesiyle başka bir yöne doğru evrilir. Miles’ın şarap konusundaki uzmanlığı ve Jack’in insanlarla yakınlaşmaktaki mahareti sayesinde hayatlarına giren Maya ve Stephanie ikilinin yolculuğuna yeni bir boyut kadar. Miles, çok eski zamanlardan tanıyıp hayran olduğu Maya’yla yeniden bir kadınla ilişki kurabilmenin hazzını yaşayıp kendisini onarırken; Jack, Stephanie’nin kalbini kırmak pahasına gerçekte yaşamak istediği hayatın farkına varır.

Sideways, bir yandan üzümün bağdaki bakımından sofradaki kadehe konulduğu âna, şarap ile insanlık arasında dolaysız bir bağ kurarken, diğer yandan da karakterlerimizin kendini yeniden tanıma/tanımlama süreçlerini gözler önüne serer. “Farklı iklim koşulları, değişik yetiştirme yöntemleri, mayalanma süreçleri, saklanma biçimleri ve kaç yıl bekleyeceği gibi detaylar bir şarabın lezzetini nasıl belirliyorsa; insanoğlunun geçtiği her aşama da onun karakterini ve olgunluğunu yeniden tanımlar” diye fısıldar kulağımıza film âdeta. Bütün bir yolculuk bitip de hikâye tamamına ermeye yaklaştığında Miles ve Jack’in de en olgun zamanları gelmiştir artık. Tıpkı içilme vakti gelmiş bir şarap gibi, onlar da artık afişte hapsoldukları şişeden çıkmaya hazırdır.

Bir grup sorunlu yetişkinin viskinin üretim sürecini öğrenirken hayatlarının değişimini anlatan Ken Loach filmi Meleklerin Payı’nda (The Angels’ Share, 2012) olduğu gibi burada da üzümden şaraba giden zorlu süreç Miles ve Jack’in kurtuluş olmasa da ‘çıkış’ yolunu bulmalarına rehberlik eder. Üstelik Sideways’i izlemek için belirli bir vakti beklemek de gereksizdir, en olgun zamanı sizin izlediğiniz zamandır!

Sideways (2004)
Yön: Alexander Payne

© 2013-2022 Altyazı Aylık Sinema Dergisi / Altyazi.net'in içeriği dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz.