James Dean’e Mezarında Bile Rahat Yok

‘Romantik serseri’liğin ölümsüz ikonu James Dean, dijital olarak yeniden canlandırılarak yeni bir filmde karşımıza çıkacak. Yapımcılar heyecanlı. Kimi ünlü yıldızlar ise şimdiden olumsuz tepkilerini paylaşmaya başladı.

Sinema tarihinde James Dean kadar az filmde rol alıp imgesi onunki kadar çoğaltılmış başka bir aktör olmasa gerek. Hiçbir filmini izlememiş gençlerin dahi, en azından hediyelik eşya dükkânlarındaki posterlerinden aşina olduğu yıldız, 2020’de, ölümünden tam altmış beş yıl sonra “yeni” bir filmle karşımızda olacak. Dean’in ailesinden onun imgesini kullanma hakkını satın alan yapım şirketi Magic City Films, prodüksiyon süreci 17 Kasım’da başlayacak Finding Jack isimli Vietnam Savaşı filminde başlıca rollerden birini James Dean’e (yahut onun ‘görüntü’süne) vermiş bulunuyor.

Gareth Crocker’ın romanından uyarlanan film, Vietnam Savaşı’nda Amerikan ordusu tarafından kullanılan ve savaş sonrasında terk edilen on binin üzerindeki “askerî köpeğin” gerçek öyküsünden yola çıkan, aksiyonu bol bir dram olacak.

“KORKUNÇ BİR EMSAL”
Anton Ernst and Tati Golykh’in yöneteceği filmde, görsel efekt şirketleri Imagine Engine ve MOI Worldwide’ın çalışmalarıyla, belge niteliğindeki kamera görüntüleri ve fotoğraflardan yararlanılarak, “James Dean’in gerçekçi bir versiyonu”nun yaratılacağı, seslendirmeyi ise ‘yaşayan’ bir oyuncunun yapacağı belirtildi. Yönetmenlerden Ernst, Hollywood Reporter’a yaptığı açıklamada, “Son derece karmaşık olan Rogan karakterini canlandıracak mükemmel kişiyi aradık taradık ve aylarca süren arayıştan sonra James Dean’de karar kıldık,” dedi.

James Dean dahil olmak üzere bin yedi yüz ‘ölü ünlü’nün ailesini temsil eden CMG Worldwide’ın CEO’su, bu teknolojik atağın getirileri konusunda heyecanlı: “Bu artık aramızda olmayan birçok müşterimiz için yepyeni bir fırsat yaratıyor.”

Söz konusu “müşteriler”in bu fırsatlar konusunda ne hissedeceğini hiçbir zaman bilemeyeceğiz ama haber yayılır yayılmaz, Hollywood’dan olumsuz tepkiler gelmeye başladı. Son yıllarda Marvel filmlerinde Kaptan Amerika’yı canlandıran Chris Evans Twitter’a “Bu berbat,” yazarken ekledi: “Belki bir bilgisayardan bize yeni bir Picasso resmi yapmasını isteriz. Veya birkaç yeni John Lennon bestesi yapmasını. Buradaki anlayışsızlık utanç verici.” Yüzüklerin Efendisi’nin yıldızı Elijah Wood da Evans’ın eleştirisine katılarak “HAYIR. Bu olmamalı,” dedi. Ölümünden sonra yirmi beş yıl boyunca imgesinin ticari amaçlı kullanılmasına kısıtlama getirmiş olan Robin Williams’ın kızı Zelda Williams ise Twitter’daki paylaşımında “bunun kuklacılık”tan başka bir şey olmadığını, oyunculuğun geleceği için “korkunç bir emsal” teşkil ettiğini yazdı.

ESKİ BİR HAYALDE YENİ BİR DÖNEM Mİ?
James Dean pek çok TV dizisinde rol aldıktan ve birkaç uzun metrajda jenerikte adı yazmaksızın göründükten sonra Asi Gençlik’teki (Rebel Without a Cause) performansıyla bir anda efsaneleşmiş; Cennet Yolu (East of Eden, 1955) ile çıkışını sürdürmüş ve Devlerin Aşkı’nın (Giant, 1956) çekimleri tamamlanmadan geçirdiği trafik kazası sonucunda yirmi dört yaşında hayata veda etmişti. ‘Romantik serseri’liğin ölümsüz ikonuna dönüşen oyuncu, son iki fimiyle birden Oscar’a aday gösterilmişti.

‘Tamamen bilgisayarda yaratılmış oyuncu performansı’, sinema dünyası için yeni bir kavram değil. Örneğin bundan yirmi sene önce de “yeni bir Marlene Dietrich filmi”nden bahsediliyordu. Yıllar içinde Ari Folman’ın başrolü Robin Wright’a verdiği Stanislaw Lem uyarlaması Son Şans (The Congress, 2013) yahut Andrew Niccol’ün Al Pacino ve Rachel Roberts’lı S1m0ne’u (2002) gibi, böylesi bir gelişmenin nasıl sonuçları olabileceğine dair fikir yürüten kimi filmler çekildi. Ayrıca, 2000’ler boyunca Brad Pitt’ten (Benjamin Button’ın Tuhaf Hikâyesi, 2009) Will Smith’e (Gemini Man, 2019) ve Robert De Niro’ya (The Irishman, 2019) yirminin üzerinde oyuncunun dijital olarak gençleştirilmiş hâlleri perdeye yansıdı. James Dean’li Finding Jack’le birlikte ise, Hollywood’un yıldızlarla ilişkisinde yeni ve gerisinin çorap söküğü gibi gelmesi muhtemel bir dönem açılmış gibi görünüyor. İzleyip göreceğiz.