Şu An Okunan
Çekemediğim Filmler

Çekemediğim Filmler

İnat etmemiz, farklı yollar denememiz, sinemada ısrar etmemiz şart. Yoksa hayal edip çekemediğimiz filmlerden oluşan bir hapishanede kapalı kalacağız.

Ümit Ünal

Buñuel’in ‘Son Nefesim’ kitabını yıllar önce okumuştum. Kitabın içinde çekemediği filmlere bir bölüm ayırmıştı. Koskoca Buñuel bile istediği filmleri çekemeyebiliyor diye hayret etmiştim. Ben henüz çok genç ve tecrübesiz bir senaryo yazarıydım ve biraz da şansın şahane yardımıyla Yeşilçam’a ani bir giriş yapmıştım. Teyzem (1986) dışında bütün senaryolarımı ısmarlama üzerine yazdığım için hepsi peşpeşe, sorunsuz gerçekleşmişti. Henüz “hayata geçemeyen proje” fikrini bilemeyecek kadar şımarıktım.

Tabii ki hayat en şımarıkların bile burnunu sürtmeyi ve hizaya getirmeyi iyi biliyor. İlk filmimi çekme çabasına giriştiğim andan itibaren acı gerçeklerle yüzleştim: Bazı filmleri gerçekleştirmek çok zor olacaktı. ‘Aşkın Alfabesi’ adlı, kendim çekmek üzere yazdığım ilk senaryo, bir yapım şirketi satın aldığı hâlde 1994’teki dev krize denk geldi, iptal oldu. Kriz-işsizlik günlerinde çılgınca bir işe kalkıştım, hikâyeyi roman olarak yazdım ve yayımladım. Altı yıl sonra geliştirdiğim yeni projenin adı ‘İstanbul Masalları’ydı. Onun üzerinde de bir yapımcıyla uzun uzun çalıştık, o da 11 Eylül kriz ortamına kurban oldu, ancak yıllar sonra beş yönetmenle, Anlat İstanbul (2005) adıyla çekildi. Bütçesiz 9’u (2002) aramızda eğlenir gibi çektik. Ama Sofra Sırları’nın (2017) özgün hâli, ‘Sultan Mutfakta’, yine parasal sebeplerden olamadı. Londra’da geçen bir hikâyeydi, İngiliz bir yapımcıyla anlaştık ama bütçeyi denkleştiremedi. Senaryoyu on yılı aşkın bir süre çekmecede beklettikten sonra Türkiye’ye uyarlayıp çok değiştirerek çekebildim. 2014’te bir film yıldızıyla bir vampirin lezbiyen aşkını konu alan bir senaryo yazdım. Şansımı çok zorladım ama malum sebeplerden çekemeyeceğime emin oldum ve yine oturup roman olarak yazdım. ‘Bana Göre Kıyamet’ adıyla yayımlandı. Aşk, Büyü vs. (2019) de ancak “bütçesiz” olduğu için yapım şansı bulabildi. Son dört yıldır Glasgow’da yaşıyorum ve buralı bir yapımcıyla Glasgow’da geçen bir proje üzerinde çalışıyorum. Umarım bu sefer istediğim gibi çekebilirim, onu da Türkiye’ye uyarlamak ya da roman olarak yazmak zorunda kalmam. :) Çünkü bir hikâye insanın zihninde böyle uzun süre dolanınca herhangi bir formda bitirip kurtulmaktan başka yol yok.

Sait Faik Abasıyanık

Buraya kadar okuyanlar arasında umutsuzluğa kapılanlar olabilir. Aslında bunları heves kırmak için değil, cesaret vermek için yazıyorum. Dünyanın neresine giderseniz gidin, ticari projeler tasarlamıyorsanız ve “piyasa”yla bağlantınız yoksa bu iş zor. “Ticari” sadece Hollywood tarzı demek değil, “arthouse” filmlerin de bir piyasası ve ona göre beklentileri var. 

Ama sinemada geçirdiğim 38 yıldan sonra şunu söyleyebilirim: İnat ve ısrar işe yarıyor. Yapılan hiçbir iş boşa gitmiyor. Daha en baştan cesareti kırılan ya da sinemayı yarı yolda bırakıp giden arkadaşlarım oldu, evet. Ben (biraz da başka yapacak hiçbir şeyim olmadığı için) sinemada ısrar ve inat ettim. Bu ülkede devlet sürekli sinemacıların yakasında. Çiğdem Mater gibi bir sinemacının, hem de çekmediği bir belgesel “kanıt” gösterilerek suçlanıp yıllarca hapiste tutulduğu bir ülkede yaşıyoruz. Daha niceleri… Ama inat etmemiz, farklı yollar denememiz, sinemada ısrar etmemiz şart. Yoksa hayal edip çekemediğimiz filmlerden oluşan bir hapishanede kapalı kalacağız. Farklı yollar derken sırf film yapabilmek için gücün karanlık tarafına geçmekten bahsetmiyorum elbette. Vicdanımızı, hayatta inandığımız doğruları kaybetmeden yeni yollar bulmamız ya da icat etmemiz gerek. Sait Faik’in bir hikâyesinde çok güzel dediği gibi “Dünya çarelidir. İnsanlar dünyaya bir çare bulacaklar.”


Sinemacı dostumuz Çiğdem Mater, diğer Gezi Davası tutsakları Mine Özerden, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’la birlikte 25 Nisan 2022 tarihinden beri hapiste. Osman Kavala ise kendine yöneltilen suçlardan defalarca beraat etmesine rağmen 1 Kasım 2017’den beri tutuklu. Hayal Havuzu’nu bu karanlık günlerde Çiğdem’e ve tüm Gezi tutsaklarına hayallerimizle yoldaşlık etmek için açtık.

Diğer Hayal Havuzu yazılarına ulaşmak için tıklayın.

© 2013-2022 Altyazı Aylık Sinema Dergisi / Altyazi.net'in içeriği dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz.