Şu An Okunan
Gustav Deutsch’un Ardından

Gustav Deutsch’un Ardından

2 Kasım’da aramızdan ayrılan ‘kamerasız sinemacı’ Gustav Deutsch, farklı alanlarda ufuk açısı eserler ortaya koyan benzersiz bir sanatçıydı.

Geçtiğimiz Cumartesi günü, 2 Kasım’da Avusturyalı sinemacı Gustav Deutsch, henüz 67 yaşında aramızdan ayrıldı. Buluntu film üstadı Deutsch, dünyanın dört bir yanındaki arşivlerden bizzat topladığı malzemeleri kullanarak yaptığı kolajlarla tanınıyordu. Kendisine ‘kamerasız sinemacı’ denmesi de bundan. Sinema arkeoloğu olarak da bilinen Deutsch, arşiv malzemesinin yaratıcı yeniden kullanımına dayalı film-belgesel-video sanatı türünün uluslararası alandaki öncülerinden. Kamerasız sinemacı, sinema arkeoloğu, medya sanatçısı… Gustav Deutsch’un gerek yöntemsel gerek sanatsal zekâsını yansıtacak tek bir kategori olmaması, ne kadar biricik bir figürü kaybettiğimizin altını çiziyor.

1952 yılında Viyana’da doğan Deutsch, mimarlık eğitimi gördü. Onlarca yıla yayılan kariyerinde müzik, fotoğraf, sinema ve video gibi farklı sanat dallarıyla uğraşan Deutsch, özellikle sinemanın fenomenolojisine merak duyuyor, her eserini bu alanda bir keşif olarak kuruyordu. Deutsch özellikle ‘kimsesiz filmlerle’ (orphan films) ilgileniyordu. Arşivcilik alanında 1990’ların sonlarından beri kullanılan ‘kimsesiz filmler’ kavramı, kimisi birkaç saniye kimisi birkaç dakika uzunlukta olan, tanımlanamayan film parçacıklarını ifade ediyor. Bu tip filmlerin arşivde ‘istenmeyen’ veya ‘bilinmeyen’ bir baş belası olmaktan çıkmasının ilk adımlarından biri, Hollanda Film Müzesi’nde 1989’da Erik de Kuyper ve Peter Delpeut’ün ‘Bits and Pieces’ koleksiyonunu başlatmasıyla atılıyor. Tanımlanamayan film parçacıklarının rastgele derlenmesiyle 10-15 dakika uzunluğunda videolar oluşturuluyor (Bu videoların bazıları bugünkü adıyla EYE Hollanda Film Müzesi’nin YouTube kanalından izlenebilir). Arşivcinin herhangi bir bağlam, bilgi, fikir sahibi olmaksızın görüntüyle karşılaşma ânını yansıtmak isteyen bu derlemeler, film estetiğiyle ilgili algımızı, yargılarımızı, beklentilerimizi şekillendiren gerek tarihsel dönem gerek akım gerek yönetmen gerek tür bilgisi olmaksızın, sadece ve sadece ekrandaki görüntüyle (film metniyle) ilişki kurmamızı amaçlıyor. Yani film izleme edimi, bir tür karşılaşma olarak kurgulanıyor. Sinema tarihini birkaç döneme, akıma ve büyük isme indirgeyen yaklaşımın karşısında, filmin biricikliğinin vurgulanmasına tanık oluyoruz bu dönemde. Nitratın yaşam süresi dolmasına yakın, sinemanın öldüğü nidaları dört bir alanda haykırılırken, arşivlerin dehlizlerinde on yıllardır açılmamış kutulardan gün yüzüne çıkan tüm o malzemenin bilinemezliğine duyulan bir hayranlık. Dijitalin vaat ettiği daha kusursuz, daha net görüntü arayışının karşısında, geçen onlarca yılın sembolü hâline gelen çizikler ve hasarların hatırlattığı film maddesi; filmin özü, pelikül…

Gustav Deutsch (solda, fotoğraf: Jerzy Palacz)

Gustav Deutsch, Hollanda Film Müzesi’ne sık sık ziyaretlerde bulunuyordu. Almanya ve Avusturya film arşivlerinden topladığı malzemenin yanı sıra ‘Bits and Pieces’ koleksiyonunu kullanarak yaptığı çalışmalar, Deutsch’un magnum opus’u olarak anılan Film ist. serisine hayat verdi. Sinemanın özüne doğru bir araştırma olarak kurgulanan Film ist. kuramsal bir yanıt peşinde koşmuyor. Daha ziyade montajın mantığına dayanarak, sinemanın özünü oluşturan ışık, hareket, zaman, temaşa gibi kavramlar üzerine düşündürüyor. Deutsch eserini, bir karşılaşma olarak kurguluyor. Bu karşılaşmada sadece sinemanın özü değil algının temelleri ve sınırları da bilmecenin bir parçası hâline geliyor. Deutsch’un 1986 yılından beri üzerinde çalıştığı Film ist., giderek büyüyüp genişleyerek toplamda dört saatin üzerinde bir esere dönüştü. Sinema tarihçisi Livio Belloi, Gustav Deutsch üzerine kaleme aldığı kitabında Film ist. için şöyle yazar: “Daha en başından beri Deutsch Film ist.’i bir tür, ‘sinemayı bizzat kendi malzemesiyle tanımlama’ girişimi olarak tasarlamıştı; görüntülerle, görüntüler yoluyla… Filmi film kullanarak tartışmak, işleyişine bizzat kendi üzerinden ışık tutmak adına mecranın kendi dışavurumsal olanaklarını kullanmak amacındaydı.”

Gustav Deutsch’un ilk uzun metrajı Shirley: Visions of Reality, 2013 yılında festivallerde büyük beğeni toplamış ve önceki eserlerine yönelik ilginin artmasına yol açmıştı. Filmleri birçok kez ödüllendirilen Deutsch her daim özlenecek, büyük bir kayıp.

© 2013-2022 Altyazı Aylık Sinema Dergisi / Altyazi.net'in içeriği dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz.