‘Erguvani İstimbot’tan El Sallayan Cüneyt Cebenoyan
2019 yılında geçirdiği bir trafik kazası sonucunda aramızdan çok erken ayrılan sinema yazarı dostumuz Cüneyt Cebenoyan’ın vefatından dört yıl sonra ailesi ve arkadaşları bize çok özel bir hediye sundular: ‘Erguvani İstimbot’ kitabı.
‘Erguvani İstimbot’, Cüneyt’in 2014-2016 yılları arasında Açık Radyo’da yayınlanan haftalık sinema programıydı. (‘Altyazı’nın Gayri Resmi ve Resimli Türkiye Sinema Sözlüğü’nde de bizzat Cüneyt’in kaleminden ‘Erguvani İstimbot’a dair çok eğlenceli, fantastik bir tanım da yer alıyor.) Pazartesi günleri saat 11’de yayınlanan bu programda Cüneyt, her hafta farklı bir konukla bir film üzerine sohbet ederdi. Konuklar çeşit çeşitti; sinema yazarları da vardı, doktorlar, mimarlar, yönetmenler ve sade seyirciler de. Ortak özellikleri seçtikleri filmi heyecanla, tutkuyla, merakla konuşacak konuklar olmalarıydı. Tek bir filme odaklanıldığı için de film rahatlıkla bir otopsi masasına yatırılır, tüm sırları ve soruları ortaya dökülürdü. “Spoiler” kaygısı olmadan doya doya konuşurlardı. Açık Radyo’nun web sitesi üzerinden podcast formatında sesli kayıtları dinlenebilen bu programların deşifresi artık özenle düzenlenmiş, editoryal süreçlerden geçmiş bir hâlde evladiyelik, kalınca bir kitap olarak okurlarıyla buluşuyor.
Söyleşilerin deşifresini gönüllü olarak yapan çok sayıda Cüneyt Cebenoyan ve Açık Radyo dostunun emekleri, Elif Cebenoyan ve Sıla Tanilli’nin editörlüğünde 600 küsur sayfalık sinema aleminde bir yolculuğa dönüşmüş. 75 programın 73’ü kitapta yer alıyor, yer almayan 2 bölüm ise programın genel bir film etrafında örülen formatına uymadığı için dışarıda bırakılmış; onları podcast olarak dinlemek mümkün. Programların diziliminde, filmlere göre kronolojik bir sıralama yapılmış. Böylece kitap, Fritz Lang’ın 1931 yapımı M – Bir Şehir Katilini Arıyor filmi üzerine sinema yazarı Nil Kural ile yaptığı söyleşiyle açılıyor, öğretim üyesi, yazar Erol Köroğlu ile 2014 yapımı Russell Crowe’un yönettiği Son Umut (The Water Diviner) üzerine söyleşisine varıyor. Sadece kitabın en son bölümü bir istisna. En sona, Cüneyt’in kaydettiği son ‘Erguvani İstimbot’ saklanmış. 19 Ekim 2015’te yayınlanan, Çiğdem Öztürk’ün konuk olduğu bu programda Pedro Almodóvar’ın Bunu Hak Edecek Ne Yaptım? (¿Qué he hecho yo para merecer esto?, 1984) filmini konuşmuşlar. Programın girişinde bunun ‘Erguvani İstimbot’un son seferi olduğunu söylüyor Cüneyt. Bir dönemlik bakıma da giriyor olabilir diyor; ancak biliyoruz ki istimbot bu seferden dönmedi, dönemedi.
Yine de bize 73 filmlik şahane bir izleme ve okuma listesi bıraktı. Öncelikle okurları söyleşileri okumadan önce filmleri mutlaka izlemeleri konusunda uyarmak istiyorum, sonra filmlerin sürprizleri kaçmasın. Ayrıca iyi ve ilginç filmler izleyip bunlar üzerine nitelikli analizler okumak isteyen tüm sinema meraklılarının –sinefillerin– edinmesi gereken bir referans kitap olmuş.
Bu söyleşileri bu kadar leziz kılan en önemli faktör, tabii ki Cüneyt’in engin feraseti. Keskin görüşleri ile çocuksu bir muzipliği ve açık görüşlü merakı aynı bünyede toplayabilen bir ferasetten bahsediyorum. Sinema da dâhil merak duyduğu her konuya çocuksu bir heyecanla yaklaşan biriydi Cüneyt; aynı zamanda genel geçer doğrular olarak dayatılan klişelere de başkaldırma konusunda inatçıydı. Kitapta yer alan söyleşilerini okudukça, soran, dinleyen ve öğrendiklerini kendi görüşleri ile harmanlayarak konuğunu her zaman rahatlatan bu ferasete bugünlerde ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu düşündüm. Cüneyt için farklı fikirleri savunmak, insanları zenginleştiren bir şeydi ve en önemlisi de diyaloğun sürdürülebilirliğini sağlamak.
Bu yıl doğum günü olan 16 Eylül’e yetişen bu kitap vesilesiyle Cüneyt’i anmak için de bir dizi etkinlik düzenlendi. 16 Eylül’de Salon İKSV’de Cüneyt’in doğum günü için bir araya gelen dostları ve ‘Erguvani İstimbot’ konukları, ilk kez kitapla buluştular. Daha sonra Ayvalık Uluslararası Film Festivali kapsamında 18 Eylül günü Çiğdem Öztürk ve bendeniz, Açık Radyo’dan Express’e, radyo programlarından sinema yazılarına Cüneyt’i anlattık, andık. 17 Ekim’de de Kadir Has Üniversitesi Radyo, Sinema ve Televizyon bölümü ev sahipliğinde düzenlenen panelde Yeşim Tabak, Buket Cengiz ve ben, kitabı ve Cüneyt’in sinemaya, sinema eleştirisine yaklaşımını konuştuk. Cüneyt hakkında anlatılacak çok hikâye var; çünkü Cüneyt heybesine pek çok meziyeti sığdıran, yazarak, çevirerek, anlatarak döneminin hep yaratıcı çevrelerinin içerisinde yer alan biriydi. Açık Radyo’da 1996’dan itibaren ‘Erkekler ve Kadınlar ve Rock’n Roll’ ve ‘Ahtapotun Bahçesi’ gibi programları hazırlayıp sundu. Son 15 yıldır da BirGün gazetesinde haftalık köşe yazıları yazıyordu. SİYAD, FIPRESCI ve NETPAC üyelikleriyle dünyada ve Türkiye’de pek çok festivalde jüri üyesi oldu. Kitap için yazdığı önsözde Ömer Madra’nın önerdiği “Radyosinemani” kavramına uygun bir şekilde kolektif radyo sanatı ile sinemayı bütünleştiren işlere imza attığını düşünebiliriz. Gerçi ona sorsak, sadece sohbet ediyorduk işte aramızda diyebilirdi… Sunuş yazısında kitabın editörlerinden kızı Elif Cebenoyan da Cüneyt’in sinefil bir baba olarak onunla kurduğu ilişkiyi çok güzel anlatıyor. Tabii ki çok erken aramızdan ayrılması bizi fena hâlde kontrpiyede bıraktı. Yakın arkadaşı, yönetmen Tayfun Pirselimoğlu’nun sunuş yazısında anlattığı “kaybedilen birisiyle olmadık bir yerde, olmadık bir anda karşılaşmak” deneyimi, fikri ve ihtimali kayıplarımızla başa çıkma konusunda işe koştuğumuz en yaratıcı savunma yöntemlerinden biri olabilir.
‘Erguvani İstimbot’un bu kitap formundaki yolculuğunun telif geliri ise Bütün Çocuklar Bizim Derneği tarafından Cüneyt Cebenoyan anısına başlatılan Çocuk ve Sinema Buluşmaları için fon olarak kullanılacak. Bu buluşmalar sayesinde çoğu daha önce hiç sinemaya gitmemiş çocuklar ilk sinema deneyimlerini yaşıyorlar. Cüneyt ise satın alacağınız her kitabın kapağından bize bir selam çakmaya devam ediyor.
Erguvani İstimbot / Cüneyt Cebenoyan / Doğan Kitap / 648 sayfa
Lisansını Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünde, yüksek lisansını Goldsmiths College, University of London’da Medya ve İletişim bölümde tamamladı. Amsterdam Üniversitesi Kültürel Analiz Enstitüsü’nde doktora çalışmaları yaptı. Northwestern Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi’nde sinema, televizyon, medya ve popüler kültür üzerine dersler verdi. Altyazı sinema dergisi yazarları arasında olan Burul, çeşitli derleme kitaplara Türkiye’de sinema ve popüler kültür üzerine yazılarıyla katkıda bulundu. 1995 yılından beri çevirmen, editör, yapımcı ve sunucu olarak değişik görevler aldığı Açık Radyo’da “Sinefil” programını hazırlayıp sunuyor.