28 Kasım tarihinde kaybettiğimiz dostumuz ve hocamız Mithat Alam’ın hayatını anlattığı nehir söyleşi, Kasım ayında İletişim Yayınları tarafından ‘Sinemayı Seven Adam’ başlığıyla yayımlanmıştı.
Kasım sayımızdaki Giovanni Scognamillo dosyasına ‘Üyesi Yoktur’ başlıklı bir yazıyla katkıda bulunan Yeşim Tabak, 2011 yılında başrolünü Gio’nun üstlendiği deneysel bir videoya imza atmıştı.
Hem işçi hareketlerinin hem de yeni sinema arayışlarının yükseldiği yıllarda çekilen ‘Karanlıkta Uyananlar’, Vedat Türkali’nin “Nasıl bir sinema?” sorusuna verdiği yanıtları tatbik ettiği senaryosudur.
Yaz sayısında geniş bir dosyayla ele aldığımız Kieslowski sinemasının en önemli parçalarından olan ‘Öldürme Üzerine Kısa Bir Film’ gündeme de ışık tutan, güncelliğini kaybetmeyen bir film.
Anti-kapitalist bir hacker öyküsü ya da kendine dair gerçekliği internette arayan bir kuşağın ahval ve şeraiti… Ekrandan taşıp sokağa yayılan televizyon dizisi Mr. Robot’un ikinci sezonu başlamışken, 154. sayımızda yayımladığımız geniş inceleme yazısını hatırlayalım istedik.
Geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajdaki sözlerinden dolayı milliyetçi öfkenin hedefi hâline gelen Füsun Demirel aslında birbirimizi anlayarak barışmamız hâlâ mümkün diyordu, barışa savaş açanlara inat umudun dilinden konuşuyordu.
Kültürel hayatımızı en derinden etkileyen isimlerden David Bowie’yi, unutulmaz filmlerinden biriyle, Nicholas Roeg klasiği ‘Dünyaya Düşen Adam’dan ‘bir an’ı hatırlayarak uğurluyoruz.
22 Ekim Perşembe günü yitirdiğimiz Yılmaz Köksal, yapım kalitesi açısından en yetersiz filmleri bile sırf varlığı sayesinde seyredilebilir kılan simalardandı.
Müge Turan Toronto’dan bildiriyor; TIFF Sinematek’inin ‘İtalya’da Yaz’ seçkisindeki filmler arasında köprüler kuruyor, İtalyan sinemasının tarihinde kısa bir yolculuğa çıkarak bu filmleri hayal dünyasında çiftleştiriyor.
34. İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Belgesel Yarışması’ndaki filmlerin yönetmenleri Kültür Bakanlığı’nın sansürü olmasa festivalde gösterilecek olan belgesellerini Nisan sayımızda anlatmışlardı.
Şubat ayında kaybettiğimiz Yaşar Kemal’in edebiyat yolculuğu, 1950’li yıllardan itibaren hep sinemayla kol kola ilerledi. İçinden Atıf Yılmaz’ların, Lütfi Akad’ların, Yılmaz Güney’lerin geçtiği uzun bir hikâye…
This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.