Altyazı
Sosyal adaletsizliğin ve sınıflar arası uçurumun olabilecek en ileri noktasında bir gelecek tasvir eden Neill Blomkamp, alt sınıf ve üst sınıfı ancak uzay gemileriyle seyahat edilerek ulaşılabilecek kadar uzakta iki dünyaya yerleştiriyor.
Hem Dilek Keser’in hem de Ulaş Güneş Kaçargil’in ilk yönetmenlik denemesi olan ‘Evdeki Yabancılar’, mübadelenin izlerini küçük öykülerde arayan mütevazı bir yapım.
1993 yılında o zaman için en ileri görsel efekt teknolojisiyle bir dönemin çocuklarını kendisine hayran bırakan ‘Jurassic Park’, 20 yıl sonra üç boyutlu olarak vizyona giriyor.
Anadolu’nun geleneksel cin hikâyelerini sinemaya uyarlama çabası içindeki Hasan Karacadağ’ın bu filmiyle de gişede iddialı olacağını söyleyebiliriz.
Carax, belli bir hikâye akışına bağlı kalmadan, sinema tarihine ve eski yapıtlarına referanslarla inşa ettiği ‘Kutsal Motorlar’ ile etkileyici bir deneysellik yakalıyor.
Kötü büyücü Gargamel, yarattığı Şirinler benzeri ‘Yaramazlar’ın gerçek Şirinler gibi olabilmesi için sadece Şirine’nin bildiği sihirli sözleri öğrenmeye çalışmaktadır.
Belgesel yönetmeni Henry Alex Rubin ilk uzun metrajı ‘Sanal Hayatlar’da, geniş bir oyuncu kadrosunu bir araya getiriyor ve günümüzde geçen distopik bir filme imza atıyor.
Yaron Zilberman’ın yönettiği ‘Son Konser’, Beethoven’ın op. 131 yaylı çalgılar dörtlüsünden hareket eden, dört ana karakterinde yılların biriktirdiği karmaşık duyguları inceleyen eski usûl bir dram.
Aydın’da çekilen ‘Süper İncir’, Aydın ağzı ve Ege kültürü esprileriyle bezeli absürd bir komedi.
Altıncı X-Men filmi olma özelliğini taşıyan Wolverine, aynı zamanda doğrudan bu karakterle ilgili yapılmış ikinci film.
ABBAS BOZKURT – Bu ay Direnişin Sineması dosyamızda yer alan yazılardan biri, yaşadığımız bu uzun ve güzel Haziran’ı Leyla Erbil’in ‘Vapur’ adlı öyküsü üzerinden bir kez daha seslendiriyordu. Edebiyatımızın bu önemli ve üretken kalemini kaybettiğimizde, Erbil’in dünyanın her yerindeki direnişlere yakışan satırlarını hatırlamamak olmazdı. Göçüp gitmek için kendi yazını gibi coşkun ve delişmen bir vakti bekleyen usta yazarı saygıyla anıyoruz.
John Burgess’ın ilk uzun metrajı ‘Gönlümü Çaldın’, yanlış anlaşılmalar üzerine kurulu hafif ve yüzeysel bir romantik komedi görünümünde.
Slasher filmlerinin Taxi Driver’ı” olarak bilinen 1980 yapımı aynı adlı kült korku filminin sadık bir uyarlaması olan ‘Manyak’ın yönetmen koltuğunda ‘P2’ (2007) ile tanınan Franck Khalfoun var.
‘Ona Dair Bildiğim İki Üç Şey’, James Roy McBean’in deyimiyle “modern kentin toplumsal patolojisi”nin filmi.
Gerek senaryosu gerekse oyunculuklarıyla olumsuz eleştiriler alan Beyaz Saray Düştü’yü, Amerikan polisinin ‘dış mihraklar’la imtihanının yeni perdesini merak edenler kaçırmayacaklardır.
Kötücül insanlara karşı uzaylıların tarafını tutan filmin, senaryosunun yüzeyselliğine rağmen küçük çocukların ilgisini ayakta tutabileceğini söyleyebiliriz.
Ge(n)ç Çıraklar, mizahı anlayışını değişen dünyayla ona ayak uydurma endişesi içindeki kahramanları arasındaki tezat üzerine kuruyor.
Vadimdeki Gözyaşları, 1982’de Lübnan’daki mülteci kamplarında Falanjistlerin yol açtığı Sabra ve Şatilla Katliamı’nı odağa alıyor.
