Christian Petzold imzalı ‘Kızıl Gökyüzü’, çok katmanlı hikâyesi ve karakterine aldığı yaratıcı mesafeyle dikkat çeken bir “yaz filmi”
Venedik’te Altın Aslan kazanan Laura Poitras imzalı Hayatın Tüm Acıları ve Güzellikleri, fotoğrafçı ve sanatçı Nan Goldin’in hikâyesi üzerinden opioid ve AIDS epidemilerine bakıyor.
Sırp belgeselci Mila Turajilic imzalı Labudovic Bobinleri, Bağlantısızlar ve Sine-Gerillalar isimli iki bölümden oluşan bir “çifte belgesel” projesi.
Sinema kültürüne katkıları saymakla bitmeyecek Mithat Alam Film Merkezi şu an tehdit altında ama ona müdahale eden kıymet bilmez zihniyete karşı mücadele güçlü bir şekilde sürüyor.
Jim Jarmusch’un başrollerini Tom Waits, John Lurie ve Roberto Benigni’nin paylaştığı filmi İçerdekiler, yönetmenin Amerikan tür sinemasının kodlarından beslenen üslubunun en dikkat çekici örneklerinden biridir.
Kathryn Bigelow’un Irak Savaşı’yla ilgili filmi Ölümcül Tuzak, savaş alanını bir distopya olarak göstermesiyle ABD’de üretilen diğer Irak filmlerinden ayrılıyor.
COVID-19 koşullarında sinema salonları seyircisiz kaldı. 2020’de Avrupa genelinde gerileme yüzde 50-60 civarındayken Türkiye’de yüzde 90’ı buluyor.
Bir An köşemizde, bizde iz bırakmış filmlerden akılda kalıcı bir ânın duygusal dökümünü çıkarmaya çalışıyoruz.
Genç Yönetmen Mehmet Akif Büyükatalay Avrupa’daki müslüman cemaatlere içeriden bir bakış atan ilk uzun metrajı Oray‘da azınlıklara yönelik önyargıları tartışmaya açıyor.
‘Bir Yönetmen Beş Madde’ köşemizin konuğu Luis Buñuel.
İlk bakışta, Frantz’ın “Barışırım, ama affetmem!” sözü üzerine yapıldığını düşünebilirsiniz. Birinci Dünya Savaşı sonrasında, bir…
Milan Kundera’nın meşhur romanından uyarlanan Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği’ni (The Unbearable Lightness of Being, 1988) yeniden izlemenin tam zamanı!
Mike Nichols farklı dönemlerde pek çok önemli filme imza atmış olsa da, onunla özdeşleşen film Aşk Mevsimi‘dir (The Graduate, 1967) şüphesiz.
José Padilha’nın yönettiği 2014 yapımı yeni ‘RoboCop’, Paul Verhoeven’in yönettiği orijinaliyle kıyaslandığında neredeyse bir aile filmi sterilliğine sahip.
ENİS KÖSTEPEN – Emek için, yıllarca “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” demiştik. Yıllarca “Emek Bizim, İstanbul Bizim” diye haykırmıştık. Bu sloganlar Gezi’yle yenilenerek yüz binlerce insanın oldu. Artık, Emek Sineması mücadelesi Gezi Direnişi’nde birleşen patikalardan bir tanesi.