Eleştiriler

Büyük Yolculuk: On Altı Milimetrede Devriâlem

Cannes’dan En İyi Yönetmen ödülüyle dönen Miguel Gomes imzalı Büyük Yolculuk, Edward isimli İngiliz bir memur ve nişanlısı Molly’nin hikâyesini takip ediyor.

İstanbul Ansiklopedisi: Bu Şehir Arkandan Gelecek

İsmini Reşad Ekrem Koçu’nun aynı adlı eserinden alan, yönetmenliğini Selman Nacar’ın üstlendiği İstanbul Ansiklopedisi Netflix Türkiye’de yayında.

Gecenin Kıyısı: Düşman Kardeşler, Kör Noktalar ve Kullanışlı Aptallar

Prömiyerini geçtiğimiz sene Venedik Film Festivali’nde yapan, ardından Adana Altın Koza ve Ankara Film Festivali’nden ödüllerle dönen Türker Süer imzalı Gecenin Kıyısı, tansiyonu yol boyunca yükselen sağlam bir siyasi gerilim filmi.

Nickel Boys: Ve Yalnız Değilsiniz Artık

Senenin en etkileyici filmlerinden Nickel Boys, 1960’lar Amerika’sında yer alan bir ıslahevinde geçiyor.

Maria: Sanat İçin Yaşadım!

Pablo Larraín’in yeni filmi Maria sanatla, müzikle dolu ve ustalıkla çekilmiş bir film olmasına rağmen ünlü opera sanatçısını trajik bir kurban olarak betimleyen ve onu yalnızca güçten düştüğü çöküş dönemiyle tanımlayan bir film olmanın ötesine geçemiyor.

The Brutalist: Bir Holokost Mağdurunun Sanatçı Olarak Portresi

Senenin en iddialı yapımlarından, Brady Corbet’in üçüncü uzun metrajı The Brutalist, “Oscar yemi” diye tabir edilen filmlerin bütün özelliklerini taşıyor.

Babygirl: Ben Bir Robotum Ama Sorun Değil

Halina Reijn’in konusu itibarıyla büyük gürültü koparan filmi Babygirl, fena hâlde, rolleri tersine çeviren bir erotik gerilim olmak istiyor. Ancak yarattığı güçlü kadın karikatürünün o kadar da sıradışı olmayan “büyük” sırrıyla, bir fantezi filmden fazlası değil.

Aydınlık Hayallerimiz: Gerçekten Düşler Kurmak

Payal Kapadia’nın bu sene Cannes’da Jüri Büyük Ödülü’nün sahibi olan ilk kurmaca uzun metrajı Aydınlık Hayallerimiz, farklı jenerasyonlardan Mumbaili üç kadının hikâyesini anlatıyor. Hem aydınlık hem de karanlık düşlerle dolu bir zaman-mekân kuran film, kişiselle toplumsal olanı bir araya getiren şiirsel bir “şehir senfonisi”.

Çok Katmanlı Portreleriyle Dargeçit

43. İstanbul Film Festivali’nden En İyi Belgesel ödülünü kazanan Dargeçit, karanlık bir tarihin bugündeki sürekliliğini ortaya sererken kamerasını çevirdiği insanlara da izleyicisine de büyük bir ihtimam gösteren bir belgesel.

Dahomey: Zamanın Yüzeyine Dönüş

Mati Diop’un ikinci uzun metrajı Dahomey, Benin’den Fransa’ya kaçırılmış eserlerin ait oldukları coğrafyaya geri dönüşünü ele alan bir belgesel.

Karışık Kaset Tadında Bir Müzikal: Emilia Pérez

Jacques Audiard’ın yeni filmi Emilia Pérez, alışılmadık bir trans öyküsü vasıtasıyla Meksika’daki kartel şiddeti ve toplumsal yozlaşma gibi meseleleri incelemeye kalkışıyor.

Gladyatör II: Dalgalanan Başaklar

Ridley Scott imzalı klasik Gladyatör’ün 24 sene sonra gelen devam filmi Gladyatör II, Lucilla’nın oğlu Lucius’un intikam dolu hikâyesine odaklanıyor.

Anora: Sahici Savruluşlar

Tangerine, The Florida Project ve Red Rocket gibi filmleriyle tanıdığımız Sean Baker, yeni filmi Anora’yla Cannes’ın büyük ödülü Altın Palmiye’yi kazandı.

Hiçbir Şey Yerinde Değil: Ne Bu Şiddet Bu Celal?

Burak Çevik’in dördüncü uzun metrajı Hiçbir Şey Yerinde Değil, 1978’de yaşanan Bahçelievler katliamından esinleniyor. Siyasi tarihimiz açısından bıçaksırtı bir meselenin ideolojik olarak riskli bir temsiline soyunan film, senenin en tartışmalı yapımlarından biri.

Cambaz: İyi ki Doğdun Baba

Son dönemin gündem yaratan korku filmlerinden Cambaz, seyircisini “karşılıksız hediyeler” konusunda uyaran yeni nesil bir korku filmi.

Merhamet Hikâyeleri: Elbet Bir Gün Ödeşeceğiz

Yorgos Lanthimos’un yeni filmi Merhamet Hikâyeleri’ni bilhassa ideolojik olarak bir öze dönüş olarak görmek mümkün.

Geçiş: Şehre Bakan Gözler

Levan Akin’in yeni filmi Geçiş, Gürcistan’dan İstanbul’a uzanan bir arayış yolculuğunu takip ediyor.

Tantura
Tantura: Görmedim, Duymadım, Bilmiyorum

Yönetmenliğini Alon Schwarz’ın üstlendiği Tantura, 1948 yılında yüz binlerce Filistinlinin hayatını etkilemiş Tantura Katliamı’nın izini süren bir arşiv belgeseli.