Aki Kaurismäki, yeni filmi Sararmış Yapraklar’la Cannes’da Jüri Ödülü’nü kazandı ve pek çoklarına göre 2023’ün en iyi filmlerinden birine imza attı.
Kör Noktada, hikâyesini parçalı, tekrarlara dayalı bir estetik üslupla ele alıyor. Yönetmen Ayşe Polat’la filmin çıkış noktasını, estetik tercihlerini ve toplumsal travmayı konuştuk.
Sanki Her Şey Biraz Felaket’in yönetmeni Umut Subaşı’yla filmin seyirciyi bölme biçimini, mizahi tonunu ve o tanımlayamadığımız büyük mutsuzluk hâlimizi konuştuk.
Bir Düşüşün Anatomisi, iyi çalışılmış bir senaryoya ve çok başarılı bir başrole sahip klasik bir mahkeme filmi. Ancak Justine Triet’nin filminin vaat ettikleri yalnızca bununla sınırlı.
Selcen Ergun’un ilk uzun metrajı Kar ve Ayı, karlar altında bir kasabaya yeni atanmış bir hemşirenin ilk günlerine odaklanıyor. Filmi yönetmeniyle konuştuk.
Spordan başlayıp gençliğe, büyümeye ve hayata karışmaya açılan bu Düet’i yönetmenleri Ekin İlkbağ ve İdil Akkuş’la konuştuk.
Yönetmenliğini dansçı ve kareograf Gizem Aksu’yla Hepimiz İçin 9/8’lik Bir Dövüş filmini, dansla ilişkisini ve mücadeleyi konuştuk.
Greta Gerwig’in ‘Barbie’si, feminist bir ütopya kurup onu gerçek dünyayla çarpıştırıyor. Sonuç, -en iyi ihtimalle- bir marka filminin imkân tanıdıklarıyla sınırlı şüphesiz.
Belmin Söylemez’in 2000’li yılların başından bugüne uzanan sanatsal yolculuğu devinerek ilerlemeye, farklı ifade ve biçim alanlarına yer açmaya, şehre bakmaya devam ediyor.
Yönetmen ve senarist Ali Kemal Güven’le Çilingir Sofrası’nın sahiciliğini, üretim biçimini ve böylesine coşkuyla karşılanmasının sebeplerini konuştuk.
Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, kadın sinemacıların imzasını taşıyan 64 filmi seyirciyle buluşturuyor. Festivalin direktörü Nil Kural’la seçki üzerinde bir gezintiye çıkıyoruz.
Martin McDonagh imzalı ‘The Banshees of Inisherin’, iki kadim dosttan birisinin diğerini hayatından çıkarmaya karar vermesi üzerine kurulu alegorik bir hikâye.
Altyazı olarak Mart ayından itibaren sinema içeriklerimize yavaş yavaş geri dönüyoruz. Daha güvenli bir geleceğin ümidiyle…
Seçkin bir akşam yemeği tecrübesini merkezine alan The Menu, varlıklı kesimin dünyasına satirik ve nükteli bir gözle yaklaşıyor.
Ankara Film Festivali hem yıl boyunca öne çıkan önemli filmleri hem de pandeminin izlerini iyiden iyiye üzerinden atan sinema sektörünü bir araya getirdi.
Black Panther, Yaşasın Wakanda başlıklı ikinci filmle yoluna devam ediyor. Kral T’Challa’nın ölümünün ardından yaşananları anlatan film, artık yerleşikleşen Marvel formüllerini bir yas hissi üzerinden tekrarlıyor.
Berkun Oya’nın büyük bir seyirci ilgisi gören dizisi Bir Başkadır’ın ardından merakla beklenen yeni filmi Cici, bir ailenin yaşamına hafızası üzerinden bakıyor.
Ruben Östlund’a ikinci Altın Palmiye’sini kazandıran Hüzün Üçgeni, ayrıcalıklı yaşamları mercek altına alan bir komedi.
