Bir An: Kuzuların Sessizliği
Kuzuların Sessizliği. Ana hikâye bir seri katili yakalamaya çalışan genç bir FBI ajanı üzerine kurulu gibi görünse de filmi hatırladığımızda aklımızda kalan karakterler o genç FBI ajanı Clarice Starling ile ona olayı çözmesi için yardım eden başka bir seri katil, Hannibal Lecter’dır. Her iki karakterin de bu filmin sınırlarını aşan temsilleri olduğunu, farklı romanlarda, filmlerde ve dizilerde karşımıza çıktıklarını biliyoruz. Ama bu filmde hem onlar hem aralarındaki ilişki bir başkadır. Clarice ve Hannibal’ın buradaki ilişkisi, biri kanunun tarafında, diğeri acımasız bir suçlu olmasına rağmen baba-kız, öğretmen-öğrenci, doktor-hasta, hattâ iki sevgili olmak arasında salınır durur.
Bu iki karakterin son kez yüz yüze geldikleri an, aynı zamanda o âna kadar sadece cam bir kafesin ya da demir parmaklıkların ardından konuşan ikilinin –bu film özelinde– ilk ve son defa birbirlerine dokundukları andır. Bu dokunuş sadece parmaklarının hafifçe birbirine değmesinden ibaret olsa da yönetmen Jonathan Demme, o bir saniyelik dokunuşun içine pek çok farklı duyguyu katmayı başarır. O dokunuş hapisten kaçacağını bilen Hannibal için bir veda ve şefkat ifadesiyken, Clarice için hem korktuğu hem de hayran olduğu o adamdan yardımla beraber, bir onay ve cesaretlendirme ifadesidir belki de. Her şeyden öte, o dokunuş, sıkça kullanılan anlamının çok ötesinde, tekinsiz bir erotizm de içerir.
O an filmin de kırılma noktalarından biridir aslında. Filmin başından beri ne kadar tehlikeli olduğunu duyduğumuz ama aynı zamanda son derece centilmen bir adam izlenimi veren Hannibal, o an sonrasında fiziksel olarak neler yapabildiğini, o büyük tedbirlerin neden alındığını gösterir. O ânın hemen öncesinde terapi seanslarının bitmiş olduğunu söyleyebileceğimiz Clarice ise, filmin geri kalan kısmında üzerindeki yükü atmış, kendine güvenini kazanmış bir karakter görünümündedir. Olayın çözülmesi için asıl önemli adımları da o ânın sonrasında atar zaten. Kuzuların Sessizliği bugün pek çok sahnesiyle hatırlanabilir ama benim tüylerimi diken diken eden ânı, o iki parmağın birbirine dokunduğu an olarak kalacak. Hasan Nadir Derin
Kuzuların Sessizliği (The Silence of the Lambs, 1991)
Yön: Jonathan Demme