Eleştiriler

Love & Friendship: Disko Topu ve Jane Austen

Love & Friendship ilk sahnesinden itibaren izleyicisini sanki 18. yüzyılda gerilla usulü çekilmiş bir filmin içine taşıyor.

Strazburg 1518: Modern Dans, Modern Histeri

Jonathan Glazer karantina günlerinde çektiği yeni kısası Strazburg 1518’de, yüzyıllar öncesinin dans vebası ile hâlihazırda mücadele ettiğimiz pandemi psikolojisi arasında köprü kuruyor. 

Salo: Dehşetin Terminolojisi

Pasolini vasiyet filmi sayılabilecek Salo’da faşizmin çürümüşlüğüne olan sarsıcı inancını ateşli bir hastalıktan kurtuluyormuşcasına deşer. Bu “imkânsız film”in yönetmeni seyircisine faşizmin karanlığını ışıkla ima ettiği, acımasızlığını sadizmle hicvettiği, hazmetmesi zor bir miras bırakır.

The Devil All the Time: Tesadüfen Yaşıyoruz

Aynı adlı romandan uyarlanan Antonio Campos imzalı The Devil All the Time, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde geçen, çok sayıda karakter üzerinden insanın içindeki kötülüğe bakan bir Güney Gotiği örneği.

Para Avcısı: Sıkı Broker’lar

Kariyerinin büyük kısmında New York’un yeraltı dünyasında yaşayan erkeklerin hikâyelerini anlatan Scorsese, Para Avcısı’yla bu sefer kamerasını New York’un kulelerine çeviriyor. 

I May Destroy You: Hep Hakikatten Yana

Michaela Coel’in Londra’da yaşayan bir Gana göçmeni olarak kişisel deneyimlerinden beslenerek yarattığı ve aynı zamanda başrolünü üstlendiği I May Destroy You, insan ilişkilerinde rıza kavramının sınırlarını sorgularken günümüz toplumlarının ırk, cinsel yönelim, neo-liberalizm eksenlerindeki fay hatlarını gözler önüne seren etkileyici bir dizi.

Bulvarlar, İlk Erkek, Oda: Vivre Sa Vie

Vivre sa Vie’den (1962) geriye insanın hafızasında hiç bir şey kalmasa, Anna Karina’nın (Nana) yakın plan yüzü kalır.

Kısmet, Sevgilim: Bir Yaz Hikâyesi

Abdellatif Kechiche’in cinsiyet ve cinsellik temsillerine dair tartışma yaratan üslubu bu filmini de kuşatıyor.

Euphoria: Lisedeki Hiçbir Şey Sonsuza Kadar Sürmez

Bir grup liselinin son sürüm bağımlılıklarla çevrelenmiş yaşamlarına odaklanan Euphoria umudun gençlikte olduğunu varsayanlara zorlu bir izleme deneyimi sunuyor.

Celine ve Jesse’nin Yürüyüş Rotası: Geceyarısından Önce

Geceyarısından Önce’den yola çıkarak, Richard Linklater, Ethan Hawke ve Julie Delpy işbirliğiyle yıllara yayılan bu üçlemenin içinde dolanalım…

45 Yıl: Bir Aşkın Hayaleti

Başrol oyuncuları Charlotte Rampling ve Tom Courtenay’e Berlinale’de ödül kazandıran 45 Yıl tekinsiz bir evlilik portresi.

Görgü Kuralları: Bir Zamanlar, Dolunayda

Yönetmenliğini Marco Dutra ve Juliana Rojas’ın üstlendiği Görgü Kuralları, Brezilya’nın toplumsal gerilim hatlarını fantastik sinema ve gerilim öğelerini iç içe geçirerek ele alan özgün bir film.

Babadan Oğula: Kuşaktan Kuşağa

Derek Cianfrance’ın Ryan Gosling’i bir kez daha başrole taşıyan filmi Babadan Oğula sosyal kodların içselleştirilmiş baskısıyla ilgileniyor.

Transit: Şimdiki Zamanda Tarih

Şimdi ile geçmiş arasında geçişken ilişkiler kuran Christian Petzold filmi Transit‘in tarihi temsil etme biçimi son derece yaratıcı.

Zavallı: Sabır, Cesaret ve Diğer Şeyler

Acı çekmekten mutlu olan bir adamın hikâyesini anlatan Zavallı düzenin ve sıradanlığın dehşetinden tuhaf bir mizah çıkarıyor.

Dövüşe Tutuşmak: Sivas

Kaan Müjdeci’nin ilk uzun metrajı Sivas Yozgat’ın ücra bir köyünde yaşayan Aslan’la köpeğinin ilişkisini odağına alıyor.

Da 5 Bloods: Vietnam’ı Yeniden Düşünmek

Netflix’te gösterime giren son filmi Da 5 Bloods’da Spike Lee, kalabalık bir olay örgüsü üzerinden ABD’nin ırkçılık tarihiyle hesaplaşırken aynı zamanda Vietnam Savaşı’na dair bir tür alternatif tarihyazımına da girişiyor.

İz Sürücü: Tarkovski’nin Çağrısı

Tarkovski sineması uzaydan düşmüş gibi tuhaf, hep yanı başımızdaymış gibi tanıdık bir bölge. Bugün onun başyapıtı İz Sürücü‘yü yeniden izlemenin etkisini tarif etmek de filmdeki bölgeyi tanımlamak kadar zor.