Soner Sert’in hazırladığı ‘Sinemanın Teorisi’ farklı dönemlerin fikirlerini bir araya getirerek yirmi yazarın kaleminden on sekiz sinema teorisyeninin bakış açısını yorumluyor.
John Carpenter klasiği Cadılar Bayramı’ndan bu yana dehşet saçmaya devam eden Michael Myers, serinin on ikinci filmiyle yeniden perdede. Bu vesileyle, korku türünün bu meşhur anti-kahramanının bugünlere nasıl geldiğine bakıyoruz.
Lucrecia Martel’in son başyapıtı Zama’nın çekim notlarından oluşan ‘Girdaptaki Maymun’, tıpkı filmin kendisi gibi okuru giderek daha derine çeken bir kitap.
‘Kayıp Hafızanın İzinde: Sinemada Geçmişle Yüzleşme, Yas ve İnkâr’, sinemanın tarihsel özneliğimizi nasıl şekillendirdiğine 2000’ler Türkiye sineması üzerinden bakıyor.
Luis Buñuel Sinemasında Ölüm ve Erotizm Birliği, Buñuel’in farklı dönemlerde çektiği dört filmi ölüm ve erotizm perspektifinden inceliyor.
Yort Kitap’ın sinema serisi kapsamında yayımlanan ‘İmajlarla Düşünmek’, okurlara akademisyen, yazar ve sinemacı Harun Farocki’nin düşünsel dünyasını yakından tanıma fırsatı sunan bir derleme.
Truman Capote’nin “kurmaca olmayan romanı”ndan uyarlanan Richard Brooks imzalı In Cold Blood, “İdeal Amerika”yı alaşağı eden bir suç filmi klasiğidir.
Birçok animasyon tekniğinin buluştuğu saykedelik yaklaşımıyla döneminin estetiğini yansıtan Yellow Submarine, 52. yılını geride bıraktı.
‘Televizyon Dizi Pusulası: Dizi Eleştirisinin Temelleri’ başlıklı kitabında Zehra İpşiroğlu, Türkiye televizyonlarında gösterilen çeşitli dizileri eleştirel bir bakışla ele alarak ataerkinin dayattığı toplumsal cinsiyet rollerini çözümlüyor.
Michael Winterbottom’ın “sinemaya uyarlanamaz” denilen ‘Tristram Shandy’yi tam da kitabın absürtlüğüne uygun bir yorumla perdeye taşıdığı Uyduruk Bir Öykü on beş yaşında.
‘Lolita’nın yazarı Nabokov, romanın kahramanı Humbert ve kitabı beyazperdeye uyarlayan Kubrick… Bu üç erkek âdeta bir üçgen oluşturuyor.
Geçtiğimiz aylarda yayımlanan Neşe Akın imzalı ‘Kamera Obskura’, küçük izleyicileri kameranın tarihinde yolculuğa çıkaran eğlenceli bir kitap.