Zuhal: Kendi Kendinin Efendisi
Nazlı Elif Durlu’nun pek çok festivalde beğeniyle karşılanan ve ödüller kazanan ilk uzun metrajı Zuhal, nereden geldiğini bilmediği kedi sesiyle başı dertte bir kadının dünyasına dikiyor gözünü. Aradığımız şeyin satır aralarından belirdiği, küçük ve anlamlı anların dünyası burası.
Bu yazı ilk olarak 19 Nisan 2022 tarihinde, İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma Günlükleri çerçevesinde yayınlanmıştır.
Aradığımız şeyi ortalık yerde değil, satır aralarında bulacağımızı söylüyor Zuhal (2021). Bu ipucunu aklımızda tutuyoruz. Sinemamızda gündelik yaşamın kurmaca dünyanın sıradışılıklarına hizmet etmek yerine, bu kez kendi kendinin efendisi olmayı seçtiği nadir filmlerden biriyle karşı karşıyayız. Bir apartmanın olağan dinamikleri içinde, küçük ve anlamlı anların dümen başına geçtiği bir hikâye bu.
Apartman, hem sakinleriyle hem de yazılı olan ve olmayan kurallarıyla koca bir toplumun her köşesinden izler taşıyor. Yasaklarla boğuştuğumuz, gözetlendiğimiz, güvende hissetmediğimiz, tam ait olamadığımız, sınırları aşmaya cüret etmediğimiz sürece başkalarıyla empati kuramadığımız, birbirimize temas etmekten kaçındığımız, ipin ucunu kaçırınca da hafiften oynattığımız, huzursuz bir toplum. Şefkat, anlayış, iletişim ve hayal kurma ayrıcalığı yitip gitmek üzere. Nezaket zaten başa bela. Diğer yandan Zuhal’in etrafındaki hayat akıyor. Bebekler ağlıyor, karşı komşu bangır bangır müzik dinliyor, birileri terk ediliyor, birileri hunharca sevişiyor, birileri ilk kez âşık oluyor, birileri de sadece tanık oluyor.
Yeni evinde rahat bir uyku çekmek isteyen Zuhal’inse nereden geldiğini bilmediği bir kedi sesiyle başı dertte. Kentli kadını içten içe yiyip bitiren bir ses öyle çok şeyin metaforu olabilir ki. En iyisi bu kalabalık içinden en güzel satır arasını çekip çıkaralım, yani avukat Zuhal’in ta kendisini. Tam da kedileri sevdiği kadar seviyor kendini. Ne çok ne az. Eh işte. Ama bu, duvar diplerinde kendini aramaya engel değil. Uyurken başını okşayan kız çocuğunun temasından irkilmesi ile onu yetişkin hayatına teslim etmemekte direnen annesi arasında mutlaka bir bağ var. Birilerine sözünü geçirerek hayatını kazanmayı seçmesi de yine kontrol altında geçen bir çocukluğun eseri olmalı.
Nihal Yalçın’ın Zuhal rolündeki ölçülü performansıyla Antalya Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alması, gelecekteki tüm “satır arası” performanslar için iyi haber. Yönetmen Nazlı Elif Durlu ilk filmini, kendi kendiyle çarpışırken sürekli bir yerlere toslayan ama yine de başkalarına benzemek zorunda hissetmeyen bir kadın karaktere teslim ederek ne iyi yapmış. Zuhal’in hemen kendini ele vermeyen senaryo matematiği, özenli hikâye kurgusu ve iyi yazılmış diyalogları bir yana, yan karakter yaratımı konusundaki başarısı da kayda değer. Yan karakterlerin bir hikâyenin neresinde durması gerektiği sorusu her gündeme geldiğinde açıp izlenmeli.
Uzun yıllardır hem basılı hem de dijital yayınlarda sinema üzerine yazıyor. Film eleştirmenliğiyle sevgi-nefret ilişkisi yaşıyor. 2002’de bir dergide yayımlanan ilk kısacık yazısından sonra ipin ucunu kaçırdı. O dergi Altyazı’ydı.