Ken Loach imzalı Üzgünüz, Size Ulaşamadık, güvencesiz iş koşulları ve esnek çalışma saatlerinin insan ruhuna maliyetini gerçekçi bir üslupla ele alıyor.
Acı çeken, yalnızlıkla boğuşan, geçmiş travmalarıyla yüzleşmeye çalışan karakterleri ustalıkla canlandıran Phoenix, Joker’le beraber “süper kötü” temsillerine de yeni bir soluk getiriyor.
Venedik’te Altın Aslan kazanan ilk süper kahraman filmi olarak tarihe geçen Todd Phillips imzalı Joker, tüm zamanların en ünlü süper kötülerinden birinin ortaya çıkış hikâyesini anlatıyor.
Kalıplara sığmayan başkarakteriyle, seyirciyle kurduğu sıradışı ilişkiyle, kadın cinselliği konusunda tabu yıkan yaklaşımıyla Fleabag, şimdiden televizyon tarihinin en kendine has dizilerinden biri olarak gösteriliyor.
Farklı türleri ve anlatım biçimlerini denemekten yılmayan François Ozon’un sinemasında öne çıkan beş özelliği derledik.
FBI’da suçun psikolojik boyutuna odaklanan yaklaşımın yeni yeni şekillendiği dönemi ele alan Mindhunter, David Fincher’ın imzasının hemen sezildiği bir dizi.
Travmatik bir kayıpla başlayan ve bir ilişki filmi gibi devam eden Ritüel gitgide folk horror türüne özgün bir yorum getiren bir dehşet ve arınma hikâyesine dönüşüyor.
Bilimkurgu, korku ve süper kahraman filmi gibi pek çok türü birleştiren Netflix dizisi Stranger Things 80’lerin kült filmlerine referansları ve isyankâr karakterleriyle ortalığı kasıp kavurmuştu
Tarkovski, Stanislaw Lem uyarlaması Solaris’te okyanusun değişen ve kararsız yapısını imleyen, hafızanın kendisi gibi hareket eden, bir rüya ya da kâbusu andıran, paramparça bir anlatı kurar.
Son dönemin en stilize aksiyon serilerinden John Wick’in üçüncü filmi, artık neredeyse mitik bir karakter hâline gelen John Wick’in geçmişine dönüyor ve kurduğu evrenin kökenlerine iniyor.
İlk filmi Kapan’la korku sinemasına yeni bir soluk getiren Jordan Peele ikinci uzun metrajında türler arası bir yapı kuruyor, bizi çiftgezerlerin ve gölgelerin dünyasında tekinsiz bir yolculuğa çıkarıyor.
Fansız Yeni Dalgası’nın en kendine has örneklerinden ‘Beşten Yediye Cléo’; şehrin ritmine, zamanına ve şimdisine dair pek çok şey söylüyor.
‘Woman at War’, çevreci aktivist Halla’nın hikâyesine odaklanırken teatral estetiği ve kendine has mizahıyla öne çıkan bir politik gerilim.
Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti, Sibel karakterinin yaratım sürecini ve filmin yolculuğunu anlatıyor.
Japon sinemasının ustalarından Hirokazu Koreeda imzalı Arakçılar, alışılmadık bir aile hikâyesi anlatıyor.
David Gordon Green’in yönettiği yeni filmi beklerken, bu kült serüveni başlatan 1978 yapımı John Carpenter klasiği ‘Cadılar Bayramı’na dönüp bakmakta fayda var.
Berlin Film Festivali’nden ödüllerle dönen ‘Mirasçılar’, altmışlı yaşlarındaki bir kadının konfor alanının dışına çıkarak özgürleşmesinin öyküsünü anlatıyor.